"200 yıl boyunca toprağı, ailesi, ve özgür olma hakkı için savaşan yerli halka şöyle dedik: "indir silahını arkadaş gel birlikte oturalım. indirirsen eğer silahını arkadaş senle barıştan söz ederiz, senin hayrına anlaşırız birlikte." silahlarını indirdiklerinde onları katlettik biz. onlara yalan söyledik. onları topraklarından koparmak için kandırdık. onları açlığa mahkum ettik ki antlaşma dediğimiz ama hiç bir zamanda andımıza sadık kalmadığımız o hileli anlaşmaları zorla imzalasınlar. onları, yalnızca yaşamın anımsayacağı kadar uzun bir süredir yaşam vermiş bu kıtada dilencilere döndürdük. ve tarihi istediği kadar çarpıtılmış dahi olsa nasıl yorumlarsanız yorumlayın: biz doğru yapmadık. ne adil davrandık ne de dürüst. onlara karşı ne haklarını iade etmek zorundaydık ne de anlaşmalarımıza sadık kalmak, çünkü gücümüzün üstünlüğü bize diğerlerinin haklarına saldırma, mallarını gaspetme, yalnızca yaşamlarını ve özgürlüklerini savunmaya çalışırken onların yaşamlarını ellerinden alma hakkını sağlıyordu ki onların erdemleri suça dönüşürken bizim ahlâksızlıklarımız erdem oluyordu.
fakat öyle bir şey var ki bu sapkınlığın ulaşamayacağı, o da tarihin büyük hükmü. emin olun ki tarih bizi yargılayacaktır. ama umurumuzda mı? o nasıl bir ahlâki şizofrenidir ki tüm dünyanın işitmesi için ulusumuzun en tepesindeki sesle ciğerlerimiz patlayana kadar bizim taahhütlerimizi tuttuğumuzu haykırırız da tarihin tüm sayfaları, amerikan yerlilerinin yaşamındaki son 100 yıl boyunca geçirdikleri tüm o aç, susuz günler ve geceler bu sesin dediklerinin tam zıttını söyler.."
oscar ödül törenine katılmayıp ödülü alması için yerel kıyafetleriyle gerçek bir kızılderili şef yollamıştır,amerikanın kızılderililere yaptığı zulmü protesto amaçlı.
copolla brandoyu oynatırken çok tepki almıştır ,hatta bazı senatörlerin bizzat arayıp baskı yaptığı söylenir ama o bunlara kulak asmamıştır.
sinemada hiçbir spesifik melekesi olmayan, öldüğünde ancak ağır taşıt kantarı ile ölçülebilecek hacme ve siklete ulaşan pestenkerani oyuncu. rol kabiliyeti engin koç'un üçte biri kadar.
oscar ödülünü reddeden ilk aktördür. reddettiği gibi de törende konuşması için kızılderili bir teyze görevlendirmiştir. ikinci oscar ödülünü ise almaya gelmeye dahi tenezzül etmemiştir. bunun dışında gelmiş geçmiş en kaliteli aktörlerden biri olarak görülmek gibi bir meziyeti de vardır. kısaca efsane diyebiliriz.
metot oyunculuğun en önemli temsilcisidir. the godfather filmi için aslında önce robert redford'a teklif götürülmüş fakat anlaşılamamıştır. çünkü redford bu filmin tutacağını düşünmemiştir. aslında yapımcılar bile filmin etkisinin çok büyük olmayacağı yönünde düşünmektedirler. ikinci teklif brando'ya yapılır. rakam bir milyon dolardır. kabul eder brando ama sözleşmeye film yüz milyon doların üzerinde hasılat yaparsa yüzde onluk kısmının da kendine ödeneceğine dair bir madde koydurmak ister. yapımcılar ihtimal vermedikleri için teklifi geri çevirmezler. film yüz otuz milyon dolar hasılat elde eder. ayrıca filmde vurulduğu sahne yüz bin kişinin marlon brando'yu görmek için yarattığı izdihamdan ötürü üç günde çekilebilmiştir.
