sarımı dışında sağlam sigaradır. abi şu sigarayı adam akıllı sarın allah aşkına, yarısı boşluk içinin. bir de boğazdan geçerken ikinciden sonra yakabiliyor biraz. bu sorunlar dışında doyurucudur, güzeldir.
Bir marlboro klasiğidir, kendilerini en iyi yerlere koymak ceketin iç cebinde taşımak en lüks kafelerde masanın üstüne nazikçe bırakmak bmw veya c180 nin torpido gözünde taşımak gerekir şeref meselesidir bu sigara bu şerefide 10 TL vererek yaşayabilirsiniz.
öyle bir sigaradır ki paragraflar boyunca anlatılsın. mükemmeldir kendisi. her hangi bir akciğer hastalığından ölmeden öncesine kadar içilmeye devam edilecektir. hele ki o paketi ilk açıştaki kokusu yok mu.
bakkala gidilip bir kırmızı marlboro, bir clipper denir ve 20 tl uzatılır, para üstü alınır. daha sonra marlboro paketi ele alınır, kapıdan çıkınca biraz durulur. paket ters çevrilip (marlboro yazısı ter duracak şekilde yani) ele vurulöaya başlanır (bkz: packing). daha sonra diğer taraftanda yapılır ve paket açılır. jelatin çıkarıldıktan sonra paket açılır ve yüzünüze o an bir tütün kokusu çarpar. o şoku atlattığınızda metalimsi kağıdımsı o değişik gıcık şeyin önde olanı kaldırılır, arkadaki de büyük bir nezaketle yırtılır. sonra ön sıranın en ortasındaki arkada alınır ve özenle dudağa yerleştirilir. daha sonra bir az önce aldığın clipper cakmak ile sakince yakılır ve ilk nefes sigara ağızdayken içe çekilmeden alınır ve duman, ust dudağın altından yavaşça bırakılır. daha sonra baş ve orta parmak altta, işaret parmağı üstte olmak üzere sigara tutulur ve karşıya ufak bir bakış atılıp, gözler kısılarak ilk nefes çekilir. ancak duman ağız içerisinde 1 2 saniye bekletilir burada. daha sonra yavaş yavaş ciğerlere çekilir ve orada da biraz bekletildikten sonra yavaş yavaş yukaru doğru hafa bırakılır.. daha sonra yürümeye başlayabilirsiniz. ve tabi diğer halka çıkartmadır, ağızdan verip burundan çekmedir sonracıma ağızdan bırakır gibi yapıp sonra haha şaka şaka der gibi hızlı bir şekilde içe tekrar çekmedir bu tarz şerefsizce hareketler yapılır, tekrar edilir.
türkiye sınırlarında fena olmayan sigara. ilk kez yurtdışına çıktığımda marlboro görünce direkt almıştım. sonuç hüsran, ölüyodum lan. sonrasında tüm sigaraları denedim ve winston box'ta karar kıldım. o da türkiye'dekinden çok farklı olmakla birlikte, ağır içenler için buralarda en iyisi monte carlo red. marlboro halt etmiş.
dünyanın en güzel sigaralarından biridir. alışanın bir daha bırakamadığı, kısasının makbul olduğu ve çayla en güzel uyum gösterdiğine inanılan, ''olmasaydı ne yapardık?'' dediğimiz tabut çivisi.
bildiğim kadarıyla (bkz: hank moody) içiyordur. marlboronun klasiğidir ama benim bir türlü sevemediğimdir. belki filtresinden...sevmiyorum kırmızı uçlu...
çayla, birayla, her türlü içkiyle içilebilecek tek sigara. orgazm sigarası ya da yemeğin üstüne sigara keyfi için bir başkasında bunun verdiği lezzet, haz yoktur.
marlboro red sigara değildir. sigara, marlboro reddir.
"bi kırmızı" dediğinde tekelci jargonunda akla gelendir. üstüne yoktur.
