Fight Club filminde erkekleri kendine hasta eden kızdır. lakin marjinal bir ablamızdır, sağı solu belli olmazlardandır, tehlikelidir, uzak durulasıdır.
sadece bu cümle ile tanımlayabileceğim yazar.
lâkin herkes nasıl bir insan olduğu konusunda hemfikir. yardımsever, sevecen, saygılı ve sabırlı.
verdiği isabetli kararlar ile ayakta kalmış ve kalacak, sırf bu yüzden bir anlamda sözlüğü bıraktığına sevindiğim,
her şey için bir kez daha teşekkür ettiğim yazar, yazarlıktan önce insan.
--spoiler--
A condom is the glass slipper for our generation. You slip one on when you meet a stranger. You dance all night, and then you throw it away. The condom, I mean, not the stranger.
it's a bridesmaid's dress. Someone loved it intensely for one day, and then tossed it. Like a Christmas tree. So special. Then, bam, it's on the side of the road.
--spoiler--
repliklerinin sahibi karakter. marjinal kelimesinin sözlükte bir karşılığı olsa herhalde onun ismi olurdu. fight club'ı Fight club yapan bir diğer unsur.
varlık ile yokluk arasındaki yolculuğumda rastladım sana.
bir gülümsemeydi bekli de ruhunda barındırdığın.
ölüler diyarından gelip geçerken çürümüş bedenlerimizin kokusuydu algılamak istediğimiz...
beynimizin oynadığı oyunlar gibiydi kaçışlarımız. bu kaçışlar bizim en gizli mabedimizeydi.. (bilmezlerdi)
"o mabedin bekçisi olan sen"
"mabedin tanrıçası olan ben"
geceleri mezarlıklarda dolanırken duyduğumuz fısıltılardı hafızalarımızda barındırdıklarımız.
dokunuşlarımız bir cehennemin başlangıcıydı dünyanın sonu için... dünyanın sonu ya bu umrumuzda da değildi.
izler barındırdık ruhlarımızda, şimdi ise birbirimizin ruhlarına bırakıyoruz dokunuşlarımızı ve gecelerce sevişmelerimizi.
ruhlarımızın sevişmesini izlemek bir mucizeyi beklemek kadar güzel ve alımlı...
dünyanın merkezinde dolanan zebaniler gibiydi sanrılarımız. sanrılarımızdı çok tanrılı kinlerimiz farkındaydık...
ruhuma dokunuyorsun ya kendimi kaybedip tekrar buluyorum dipsiz kuyularda. bana ait bir şeyler var sende görüyorum..
gözlerim kapalı, ruhum havada asılı ve bedenimdeki kokunla huzursuzluğun huzurunu buluyorum. titrettiğin bu ruhda sana ait izler var hissedebiliyorum...
bana geldiğin gün bir yangının başlangıcı olacak. küllerimizden dağlanıp tekrar var olacağımız cehennemimizde.
dokunuşunda ve dokunuşumda bir tat, nefesinde özlem olmak için bekliyorum...
"duy beni"
"hisset beni"
dokun çekinmeden. çekinmeki dokunurken sen olabileyim birden. çekinmeyeyim ki sana dokunurken ben olabileyim...
ve zaman duracak... sen ve sen, ben ve ben yani ben (biz) olabildiğimizde.
bu yazarLa konuştuğum zaman kendimi tyLer durden gibi hissediyorum.. kendine marLa singer derken bir biLdiği var diye düşünmüştüm.. o biLdiği şeyi çok geçmeden gördüm..
soytarıLar varoLduğu sürece biz yeraLtından çıkmayacağız.. onLar yer üstünde eğiLip büküLürken biz yeraLtında o birkaç saatte sonsuzLuğu yaşayacağız..
örnek evlat. ''sıksan pozitiflik akar bu şahıstan. Sevdik biz onu. hadi bakalım hayırlısı.'' dedirten yazar. Ayrıca gelecek ile ilgili hain planları varmış öğrendik.