dünya halklarının üretim ve paylaşımda cömert olması gereken sistemdir. ülkelerin üretiminde ağırlıkta olduğu , uzmanlaştığı ürünleri diğer dünya halkları ile paylaşması gerekmektedir.
iktisadı, üretim eksenli emek-değer teorisine göre okuyan ve bu okuma işleminin merkezine emeği koyan, bilimsel ekonomi modellemesi. makro anlamda aşamalar üzerine kurulmuş ve siyasal bir iktidar anlayışı ile hayatın diğer alanlarıyla yolunu birleştirmeye çalışan, mikro anlamda ise yaratılan değer ile değişim oranları arasında kalan artı değer el koyanları aradan çıkarmaya yönelik önermeler yapan iktisadi sistem. ne yerelliklerde kalınarak gerçekleşebilir, ne de çeşitli aşamalarının vücut bulması için dünyaya ihtiyaç vardır.
insan doğasına aykırıdır. zira insan aşağılık bir varlıktır - ki ben de insanım kendimi hariç tutmuyorum- ve adalet anlayışı kişiden kişiye mutlaka değişir. artı değer konusunu ele alırsak işveren arkadaş olarak düşünelim. düşünmek de emektir değil mi canlarım? işveren arkadaş şöyle düşünmüş olabilir mi acaba?
ben şöyle şöyle bir iş yapayım bu işi iyi yapabilecek adamları da işe koşayım. iyi de para kazanırım...
şimdi işçi günde bilmem kaç saat işverene çalışıp o parayı işverene kazandırıyor ya işte o işveren de o işe girmeyi düşünme emeğini sarf etmiş ve sermayesini riske etiş olmuyor mu? bu artı değerin de ''en azından bir kısmı'' işvereniin hakkı değil midir?
''çoğunuza'' göre değildir. neden? devrimci takılan faşolardan ibaretsiniz de ondan.
edit: tırnak içine boşuna almadık. iyi okuyun.
ayrıca ekleme: konuya dahil etmediği şey ise özel mülkiyetin kaldırılmasıydı. hele bi' sor neden etmedim? o da bu entrynin ilk iki cümlesinde yazıyor.
aslında en önemli konu olan emeğin istismarı ve ücret'e getirilen eleştiride başlıyor. marks işveren'in işçi olmadan , işçi'nin işveren olmadan yaşayacağından daha fazla yaşayacağını söylüyor ve işveren'in elde ettiği ranttan faiz gibi bir geliri olabileceği ancak işçinin böyle bir imkanı olmadığını , emek sonrası elde edilenin adaletli bölünmediği yönünde elştiriler getirmiştir.
bunun da giderek işverenler ile işçi arasında uçurum oluşturduğunu ve sınıfsal bir problem haline geldiğini söylüyor.
artı değer eleştirisi üzerine konuşlandırılmış ekonomi alternatifi.
kalın enseli çirkin patron dönemi kapitalizminde ciddi bir alternatif idi ve üretim araçlarının özel mülkiyetinin kaldırılmasıyla sömürünün (artı değerin) ortadan kalkacağını, insanların eşit olacağını savunuyordu.
materyalizm in ön planda olduğu bir halta benzemeyen ekonomi modelidir. inancın olmadığı, insanlığın olmadığı, donuk, sınıf güdümüne karşı olma kisvesi altında kesinlikle ve kesinlikle kendi burjuvazisini doğuran gizli lumpen yönetimin sahip olacağı ekonomi modelidir. komünizm ve zırvalarının dünyaya ne gibi zararlar verdiği çok açık ve net.
bu tür ekonomide belirli zümreler değil halkın geniş bir kesmi milli gelire ortaktır. eşitlik ön planda tutulur. ekonomi devletin kontrolündedir. üretim araçları devletin kontrolündedir. eğer toplumun yüzde 5'inin içerisinde değilsen kapitalizm'i savunman anlamsızdır. marksizm o yüzde 5'lik kısmın olmayacağı bir ekonomik sistemdir!
bilimsel sosyalizme dayanan sosyo-ekonomik sistemdir. Bilimsel sosyalizmin de babası marx, amcası da engels'tir.. sonrasında diğerleri halalar, kuzenler falan gelirler *
çökmüş bir ekonomidir.
marx'ın döneminde büyük bir üretim fetişizmi vardı. artı değer kavramı gündemdeydi.
keynesyen model geldi üretim fetişizmini tüketimle eritmeyi başardı. tüketim olumlulanarak artı değer kavramı çöktü ve marx iflas etti.
tarihte madara olmuş bir sistemdir. ancak ve ancak dibe vurmuş bir ekonominin artıklarının tamamen buharlaşmaması için geçici süreliğine başvurulabilecek alternatif bir yöntemdir.
artı değer teorisi çöktü diyenlere ithafen, otomobil fabrikalarında ayda; çalışan işçi sayısının en az 2 katı araba üretilmesine karşı hiç bir işçinin araba alacak kadar para alamadığı gerçeği gün yüzünde bulunduğu sürece artı değer sömürüsü üzerine kurulu düzene karşı burjuvazinin rüyalarına kabus olarak çökmeye devam edecek ekonomik modeldir.
sömürünün ve sermaye birikiminin kaynağı olarak artı değeri gösteren ve bunun önüne geçecek siyasi çıkarımı sosyalizm olan bilimsel ekonomik düşünce sistemi.
kapitalist devletin üniversiteleri iktisat öğrencilerine bu düşünce sistemini okutmamaktadırlar.
ancak dünyanın tek ırk hatta tek cinsiyet olması halinde uygulanabilecek ekonomidir. uygulaması imkansız olsa da, amaç olarak insan haklarını en fazla önemseyen ekonomi olması sebebi ile ilelebet gönüllerde yaşayacaktır.
kolektivizm, kooperatif düzen, artı değer, miktar ve üretim gibi metalar üzerinden yürütülen ekonomik sistem. burjuvazinin güdümünden uzaktır ve işçilerin ve emekçilerin belirleyiciliğindedir. burada emekçiden kasıt, emekte kafa ve kol ayrımının mevcut olduğu aydınlar, işçi ve köylüler sınıfıdır. marksist ekonomi ve iktisat bu üç sınıf üzerine kuruludur, komünist ekonomi ise bu üç sınıf ortadan kalktığı zaman* ortaya çıkacak ekonomidir.
kapitalizm'in er ya da geç kendi içerisine çökeceğini kabul edersek. insanlık için en adil ekonomik sistemdir. zira kapitalizm vahşidir ve adil değildir.