çocukken çoğumuzun en büyük eğlencelerinden biri market arabasıyla ralli yapmaktı. reyonlar arasında market arabasıyla koşup çeşitli sesler çıkararak o atmosferi yaşardık hepimiz. sonra bir de böyle koşup koşup arabanın elle tutulan yerin üzerine abanmak suretiyle gitmek vardı. fren yapması çok güzeldi. her neyse efendim ben eşek kadar olmuştum 11 12 yaşındaydım. nerdeyse liseli olacağım. özendim eski günlere, başladım migrosta reyonlarınarasında ordan oraya uçmaya. fiyu fiyu gidiyorum. tam bir reyonun sonundan dönerken önüme bir teyze çıktı. bütün fren yapma kayma çabalarıma rağmen olmadı durmadım ve teyzeye çarptım. teyze ne olduğunu anlayamadı canı acıdı. belini tuta tuta marketten çıktı. bir yandan da söyleniyordu. hayatımın en büyük pişmanlığı haline geldi o gün o yaptığım ralli. şimdi market arabasını bırakın normal araba süremiyorum kocaman adam oldum elim ekmek tutuyor* hala ehliyetim yok.
Anne kartını verir markete gelmiş ve çok hoşuna gitmiş çiçekli kutuyu almanızı ister. Sadece onu alıp gelmenizi de üstüne basa basa söyler. Kapıdan girer girmez şeytan kolunuza girer.
- sus lan! Git buradan!
Gerekli uyarıyı yapıp kutunuza gidersiniz, oradadır. O mükemmel ürünlerin yanında.
- ayy mumlara bak alayım hemen. Oda kokusu mu? çilekli mi? Oha gül kokulu da var hemen ikisini birden almalıyım. Tamam. Oha. Ohaa. Gece lambalarına bak. Hangisini alsam evet evet bu. Seni seviyorum. Aaa şuna bak ya, ne güzel onu da alayım. Tamam kutuyu da alayım, kendime de alayım. Tamam. Oha sabunlara bak, iki tane de ondan. Tamam buradan çıkmam lazım, hemen. Nefes alamıyorum. Takma tırnak. Al. Ayy ne güzel ya, içinde neler neler var, bunu almayayım. Aldım. Tamam sakin olmalıyım. Ama çok güzel bu. Bakma. Baktım bi kere. Tamam son bu, bunu da aldım mı biter. Vazo da iyi. Tamam sondu bu. Ay meyve bıçaklarına bak, yeşil. Meyve sevmezsin sen, alma onu. Misafir gelir. Tamam aldım. Tamam bitti. Oha ekmek bıçağına bak yanar döner, renk mi değiştiriyor. Bunu bulamam başka yerde, bunu da alsam. Aldım. Oh. Aman Allah'ım. Ne güzel bir şey bu. Ne bu? Renklere bak ya. ölçü kapları mı? çok lazım ama son bu tamam. Aaa şu da ne güzel ya..
Annenin istediği şey anneye verilir. Uzun süre ortalara çıkılmaz. Uzun süre pişman olan kişi anne ile hiçbir yerde asla karşılaşmaz. Bir tarafın sinir hali diğerinin yusuflanması geçince gergin bir sessizlikle beraber oturulur, buluşulur, göz göze gelinmez hiç.