Sağlıklı bir durum değildir hem maddi hem manevi açıdan zordur. marka takıntısına sahip insanların ömrü sürekli kazık yemekle geçer. Bolca ayakkabı kutusu gerektirir.
çoğu gösteriş meraklısı insanların duyduğu takıntıdır marka takıntısı, sırf o üzerindeki etiket gözüksün diye alır ve etrafındakilere ben bunu bilmem ne mağazasından bilmem kaç fiyatına aldım diye etrafındakilere hava atar. Ayrıca marka neden alınır ? Ben hava atmak için alınması görüşünde değilim. Marka kaliteli olur, garantili olur ki alınır, Diğeri 3 aysa marka olan ürün 9 ay kullanılır.
hiç bikbik etmeyin arkadaşlarım. takıntı diyor. eğer (genelleme sıçacak olursak) bir insanın ayağında converse, kıçında colins ve üzerinde polo kombinasyonu varsa, bu insan starbucks lardan burger king lerden çıkmıyorsa ve yine aynı kişi eğer en aşağı koton dan giyinoyorsa, yani tüm bu kombinasyonlar o kişide varsa, şahsi fikrim olarak o kişi takıntıldır. ve o kişi bir yerde mutlaka birilerine üstten bakacak. mutlaka.
kapitalizmin süslü ağına düşmüş kişilerde, kendini tamamlama ve sosyal statü ihtiyaçlarını giderme noktasında başvurulan saplantılardan en tehlikeli olanı.
osmanlı devletinin hemen hemen gerileme devrine denk gelen zamanlarda oluşmaya başlayan bir anlayıştır. Avrupa, Osmanlıya "kaliteli, Avrupa'dan gelen kumaş" diye sattığı ve o günlerin sosyeteleri arasında yayılan bu tip örneklerle Osmanlının sanayisi gerilemiş, dış alımlarla dev ekonomisi çökertilmiştir. Bugünde Lacoste, Tommy bilmemne diyerek aynı politika Türkiye yede uygulanmaktadır.
öz eleştiri:
herzaman yerli malı yurdun malı her Türk onu kullanmalı demiyoruz ama takıntı yapıp sürekli şunlarıda giymiyoruz yani.
çoğu gencimizde bu durum mevcuttur. tabiki markalı zımbırtının şekli şemali güzel oluyor fakat güzel olmayıpta sırf marka diye onu alıp giyen, sırf modaymış alalımda bizde giyelim giymedik yaaaaauuuw demeyelim .. demek için alınan zımbırtılardır. şu da unutulmamalıdırki markalı diye tabir ettiğimiz çoğu giyim eşyası ithal mal olduğu için paranın dışarı gitmesi sorunsalı gibi bi dertte doğurmaktadır.
abartıya kaçılan durumlarda komik duruma düşmek bir yana, kişilerin kendisine verilen değerin kıyafetle orantılı olduğunu düşünmesi ve aslında özünde kendini değersiz hisettmesinin dışa vurumuyla alakalı bir durumdur. bu tarz kişiler kendilerine kıyafetlerine göre değer verildiğini düşündükleri için karşısındakilere de aynı davranışı uygular ve kendisi gibi markalı giyinenleri üstün sanır. burada yanlış olan elbette marka giyinmek değil, kişileri değerlendirirken kıyafetlerin, o kişinin karakterinin önüne geçmesidir. *
çok insanda denk gelinen, özellikle imitasyonları olsa dahi, ''marka olsun da ona da razıyım'' fikirlerine kapılmış, selinde boğulmaya razı olan, aynı zamanda marka olarak gördükleri, giydiklerini, yediklerini, içtiklerini de milletin gözüne sokmaktan hoşlanan, kalitelisi ve de ucuzu bulunsa bile çarşıdan, pazardan ya da bilimum mahalle arasındaki mağazalardan alınmış, çeşitli giysileri de, giyinmekten saymayan güruhun, takıntısı haline gelmiş, abuk davranış...
