gerek üretim yapılan bir mal çerçevesi içinde , gerekse kendine has bir özelliği topluma mal ederek ,kendi ortamına mensup olmanın ekol olması şeklinde tanımlayabiliriz sanırım. yanlış anlaşılan noktalar sözlüktede mevcut. sanırım sözlük yönetimi "ne kadar çok üye , ne kadar çok katılım , o kadar çok marka değeri" diye düşünüyorlar. şöyle bir örnek vererek tamamiyle açıklık getirelim ; yıllar önce LCW büyük bir markaydı. inanılmaz kaliteli gelirdi millete ürettikleri şeyler. öyle parası olmayan olamazdı. bir tşörtten herkeste göremezdiniz. ürettikleri bir tane pantolondan sanki dünyada bi tek sizde var gibi gelirdi. çok parası olupta LCW dan takılan herkesin pişti olma olasılığı bile düşüktü. sonra birden bire bişey oldu. LCW fiyatları aşağı çekti. herkesin alabileceği şeyler oldu ürünleri. hemde sanki üretim bir pantolondan milyonlarca yapıldı. senin aldığın pantolon bir hafta sonra çarşıdaki memet abinin oğlunda da olmaya başladı. sonra LCW artık marka olmaktan çıktı. ucuz çocuk kıyafeti satan bir işletme olarak anılmaya başlandı. şuanda da "ben LCW dan giyiniyorum" diyerek hava atma diye birşey kalmamış durumda. çünkü marka değeri denen şey bitti gitti.
Yapılan hata burdan kaynaklanıyor. Marka oluşturmak için sürümden kazanma tekniğini bırakacaksın. çok mal üretip az karla çok satmak seni marka yapmaz. az ve kaliteli mal üretip fiyatlarınıda kaliteye oranlı olarak yüksek tutarsan ürününü alan insanlarda kalite düşkünü ve haliyle o paraya sahip olabilen insanlar olur. böyle olunca senin ürünün atıyorum "mehmet pantolonları". sadece parası olan insanların alabildiği elit bir marka haline gelir. küçük ama ticari anlamda büyük bir deha ürünüdür bu.
sözlüktede örneklendirmelerini sürdürebilirsiniz. karşılaştırma yapacak olursak , inci sözlüğe bakınız. içerisindeki insanların elit insanlar olduğunu kimse söyleyemez. arkadaş toplumu arasında da "amanın ben inci sözlük yazarıyım akıllı olun" tarzı bir cümle duyulmaz. duyulsada kulak asılmaz. çünkü övünülecek bir kalitesi olmayan sözlük. swf leriyle belki tutunabilir biraz. fakat her zaman swf yapıp onlarla eğlenen liseli topluluğu olarak anılacaklar. ulu sözlükte bu bakımdan sanıyorum sürümden kazanma yoluna gitmiş ve sadece ticari bir bakış açısına sahip insanlar tarafından yönetiliyor. yönetim arasında marka değerine sahip olma düşüncesini taşıyan bir kişinin dahi olduğunu sanmıyorum. böyle devam ettiği sürece her zaman ekşi'nin gölgesi altında kalmaya mahkum olacaktır.
son olarak zaytung sitesinden örnek verelim. zaytung sitesine herkes bir ekleme haber yapabilir. geçmiş dönemlerde ilk çıktığı zamanları bilirim. siteye üç beş arkadaş girdiğin zaman çökecek gibi olurdu. alt yapı masrafını çıkarma derdinde oldukları felan çok belliydi. fakat kaliteli insanların yönettiğide çok açıktı. her haber koyulmuyordu. belli bir mizah görüşü çerçevesi koyulmuş. o çerçeve içerisine uymayan haberlerin ve habercilerin barındırılmadığı bir ortam orası. ve aynı çizgiyi asla bozmadılar. boktan haber yazıpta "aman millet gülsün , çok üye alalım çok tıklanalım, reklamdan parayı götürelim" demediler. ve zaman geçti. bilen bilmeyen topu topu 15-20 kişinin ziyaretleri ile şenlenen zaytung , bugün ankara metrolarında haber başlığı sergiliyor. televizyon kanallarında adı geçiyor. ünlü insanların ziyaretine uğruyor. ve bir marka değeri oluşturmuş kendisine. çıtasını kendi belirlediği. o çizgide devam ediyor. sanırım yeterince anlaşıldı.
sürümden kazanmak , sadece devamlılığı sağlar. büyütmez. markalaşmak ise bir keredir. her adımda daha fazla büyütür. devamlılık markalar için , basittir.