benim giydiğim en pahalı ayakkabı 50 lira kendini komünist diye tanıtan andavallar giyimine kuşamına o kadar para harcıyor dünyanın çivisi çıkmış gerçekten.
Allah düşmanımın başına vermesin dediğim bağımlılık. Marka tutkunu oluyorsunuz efendim, lüks markaların store sitelerine girip her gün takip ediyorsunuz. Ve beğendiğiniz kombini o güzelim karton poşetlere doldurup evinize geliyorsunuz. Daha kötüsü ise birden fazla markaya tutkun olmak. Ne alacağını şaşırıyor insan. Tabi bu tutkunluğun birde avantajı var oda şudur ki tarzınızın hangi logo altında olduğunun farkına varıyorsunuz ve en sonunda sadece onu tercih ediyorsunuz. Erkekler için tavsiye edebileceğim marka w collection dur. Vakko nun bir alt kalitesinde giyim üretiyor. Gayet şık, kaliteli ve fiyatıda uygun.
korkunç bir noktaya ulaşmıştır. günümüzde yetişen her çocuk marka isimlerinin etkisi altında yetişiyor. bu durum bir çok nedeni var tabi. en başta reklamlarda çocukların kullanılması geliyor. kendini reklamdaki çocuklarla özdeştiren çocukların o marka ismini de unutmadıkları görülüyor. korkunç bir yere doğru gidiyoruz anlayacağınız.
Birde markayı ucuza getirmek var. Marka Bir objeyle markasız bir obje arasında devasa bi fark olmasada fark vardır elbette en başta bi muhatabınız olur markalı bir üründe ama markasız ne üdüğü belirsiz ürünlerde alınan rahatlıkla markasız ürünlerden alınan endişe aynı orandadır, net.
genellikle kompleksli olan bireylerde görülen bağımlılıktır. bazıları çok zengin olmadığı halde ipekyol, twist, hotiç gibi abartılı pahalı mağazalardaki kıyafetlere, aksesuarlara dünyanın parasını verince güzel giyindiğini, sınıf atladığını zannetmektedir.
Populer kültürün etkisinde kalan insanlarda bulunan bağımlılıktır. Örneğin asgari ücretle çalışan bir insanın elindeiphone markalı telefon olması. Yazık. Aslında bizi bu hale getiren tv ve internet.
(o insanı küçümsemek için söylemedim. Sadece gerekli bir örnek)
Gencligi tehdit eden en buyuk dusmanlardan.Cocuklarimiz Marka giyinmeyi herseyin ustunde tutuyor ve buda zamanla pekcok soruna yol acacak gibi gorunuyor~~.
marka bağımlılığı maddi olarak bir insanı çok yorar. cebinde para varsa marka alabilirsin yoksa sırf özentilikten dolayı boş yere para harcamak gereksizdir. günümüz gençleri aşırı bir şekilde marka bağımlılığı var, çoğu bir spor ayakkabısını bile çakmasını alıyor, marka olmayıp markadan daha kaliteli nesneler var. bazı insanlar markanın ne demek olduğunu bile bilmiyor. örneğin koluna bir saat alıyor lacoste marka bu saat markası değil. saat markası sadece saat yapar. hiç gördünüz mü seıko kot pantolon olamaz. çünkü seıko sadece saat yapar gençlerin bazıları elmayla armut u birbirine karıştırıyor.
görüldüğü en uç nokta sigara markalarına olan bağımlılıktır. dünya üzerinde neredeyse hiç bir firma hiç reklam yapmadan, promosyon vermeden, indirim yapmadan her gün ürününü peşin para ile satın alınabilecek kadar tutunduramaz.
reklam olmaması(!) için markasını yazmayacağım ama 9 senedir her gün büyük bir sadakatle aldığım başka hiç bir marka yok!
kalite ile markanın -bazen bilinçli bazen de bilinçsiz- karıştırılması ile savunulan durum.
ne demiş ünlü düşünür tyler durden; siz giydikleriniz değilsiniz.
aşağılık kompleksinin tezahürüdür...marka ürün satın alınca sınıf atlayacağını ve üst sınıflara mensup olabileceğini sanan andavalların düşüncesidir..
tabii bir malı kalitesinden ötürü satın alanları tenzih ederim..ama sırf markasından ötürü satın alanlar ve markayla gösteriş yapmaya çalışanlar hakikaten andavaldır yani..
bir prada ya da gucci'den alışveriş yapmasak da bir bakıma hepimiz marka bağımlısıyız. alınca iyisini alma gerekliliği ister bağımlılık olsun ister gösteriş olsun bir şekilde olması gerekendir belki de. özellikle ayakkabı alırken.