bugün

iktisadi bir tanımdır. Emin ertürk' ten her duyduğumda içimde bir kıpırtı olurdu. ayrıca bir yazar kişisiymiş. * *
git gide azalan faydadır. iktisat'taki en önemli kavramlardan bir tanesidir. * marjinal fayda'yı kişiye indirgediğimizi düşünürsek; herkes kendi marjinalı kadar faydalansa her ihtiyacından, dünya'da fakir kalmazdı. *
marjinal fayda her zaman pozitif değer taşımaz. örnek vermek gerekirse çok susadığınız bir anda bir bardak su içtiğinizde toplam faydanız artar. ikinci bardakta toplam faydanızı maksimize edersiniz. üçüncü bardaktan sonra ise içtiğiniz su sizi rahatsız etmeye başlar. marjinal faydanız azalmaktadır ama toplam faydanız artmaktadır. yani marjinal faydada önemli olan husus, ihtiyaçlarınızın tam olarak karşılandığı andan itibaren ne yapıyorsanız onu bırakmalısınız.
http://www.birgun.net/wri...mp;month=10&year=2008
hiç bi faydasını göremediğim faydadır.
upuzun bir aradan sonra sözlüğe dönmüş efsane çok bilmiş.

giderken en son entrysini başlığıma yazmıştı, dönüşte başlığıma uğramadan direkt hayat tecrübelerini paylaşmaya başlaması fena halde canımı sıkmıştır.

hörmetler ağbi.
as tv deki bir ekonomi programının da adıdır aynı zamanda.

adaylığını desteklediğimiz yazardır.

senden iyisini mi bulucaz.
eğrisi olan faydadır.
diyelim ki hoşlandığınız, beğendiğiniz yada tensel içgüdüler beslediğiniz iki farklı kız var. farz-ı mahal birinin adı melis ve çok seksi, tam bir afet ama biraz kilolu. farz edelim ki diğerinin adı da ecem ve çok tatlı,sempatik bir kız ama fazla çocuksu. eğer amacınız sadece tensel içgüdüler, hormonal istekler ise melis ile ilgilenirsiniz ve melis her kilo verdiğinde sizin için marjinal faydası artar ve ecem onun alternatif maliyetini oluşturur. eğer amacınız seviyeli bir ilişki ise ecem ile ilgilenirsiniz ve ecem her geçen gün daha da olgunlaştığında sizin için marjinal faydası artar ve melis onun alternatif maliyetini oluşturur. eğer tam bir odunsanız ve ikisini de elinizden kaçırırsanız üzülmeyiniz çünkü dünyada 7 milyar insan ve bunlarının yarısını dişi kabul edersek bu iki kızın ikamesi 3.5 milyar kıza eşittir.
7777. entrymi kendisine ithaf etmek istediğim yazar.

hala burada bir şeyler karalıyor olursam ve tabi ömrüm yeterse 77777. entrymi de bu başlığa yazarım kuşkusuz.

7'nin önemi var zira, bir sihri var üzerimde.

çok yorulduk. inat etmekten yorulduk, kavga etmekten yorulduk, kıskançlık krizlerinden yorulduk, emrivakilerden yorulduk, sinirlenmekten yorulduk. dinlendik mi bilmiyorum, hala yorgun muyuz bilmiyorum, dinlendiysek tekrar koşsak yorulur muyuz bir kez daha onu da bilmiyorum.

bildiğim bir şey var, ondan kalan hiçbir şeyi atmadım. telefon rehberim hala onun rehberi, telefonumun fotoğraf albümünde hala onun fotoğrafları var.

bildiğim bir şey var, ben gelecek için mantık dedim, o duygu dedi. ben "benim şehrim" dedim, o "benim şehrim" dedi. inatlaştık...

bilemiyorum tekrar bir araya gelecek miyiz, tekrar biz, tekrar bir olabilecek miyiz?

hayat akıyor, zaman her şeyi gösterecek.

ben, yine aynı benim. o, benim için her zamanki o.

ha o yine kızacak. neden buraya yazdım da aramadım diye... öyle işte.
çok hırpalanmış..çok ağlamış..
mezun olmuş..artık mutlu olmalı..
yazar..
öncelikle hayırlı olsun, sonrasında da bol bol yazsın dediğim yazardır. entryleri ile yarmakta ancak bunu boş geyiklerle yapmamaktadır. güldürürken düşündüren yazardır.*
(bkz: marginal utility)
malın değerinin ölçülebileceğini düşünen ekonomistler bir malın değerini marjinal faydasının belirleyeceğini düşünürler. neden insan yaşamı için gerekli olan suyun fiyatı çok azken elmasın çok fazla? * acayip susamışsınız. bir bardak su sizin için acayip değerlidir. her şeyinizi verebilirsiniz bir bardak su için. suyu içtiğinizi varsayın. ikinci bardağın değeri sizin için düşecektir. içtiğiniz üçüncü bardak suyun değeri daha da düşecektir. elmasta ise böyle bir durum söz konusu değildir tabi ki.. *
efendim istanbul üniversitesi sbf de bu konu çay örneğiyle açıklanmıştır biz öğrencilere, genç dimağlara. demiştir ki sn. Ali Osman BALKANLI , " ilk çaydan aldığınız hazzı sonrakinden alamazsınız. bu beğeni azalarak ilerler." biz ise bunu şu şiirle anlatmıştık..

Her dersten sonra
Teselliyi buluruz çayda
ne kadar çay içersek ancak,
düşer o kadar marjinal fayda.
ilk girilen entryinin bilmem kaçıncı nesil yazar hoşgelmiş şeklinde olmamasına hayret ettiğimiz başlık.
daha önce başarılı anlatımlar olmuş ama bi de ben izah etmeye çalışıyim canım çekti:

efendim mesela ramazan ayındayız, oruçsunuz. ama okadar susadınız ki ve dahası okadar açsınız ki anlatılmaz. size de olmuştur kesin; "ulan en az 2 iskender anca keser beni" , "lan on bardak su içsem ancak susuzluğum geçer". lakin hiç bi zaman dediğimizi yapamayız di mi? niye miğdemizde yer sıkıntısı var, niye çünkü ilk bardağı içtiğimizdeki o muazzam doyma hissini ikincide alamayız, üçüncüde birazdaha azalır ve belki dördüncüyü içemeyiz bile. hani on bardak içecektik? içemeyiz ve her bardakta sudan aldığımız fayda daha da azalır. işte olay bu azalmada biter.
aynı şey iskender örneği içinde geçerlidir ki ilk iskenderin sonunda yavaş yavaş tokanmaya başladığımızı hissederiz. ne kadar ayı olursak olalım, 2 iskenderi yesek bile her lokmada aldığımız hazda bi azalma olcak, daha az faydalanıyo olcaz.

işte böyle bişey. bence bi bok anlamadınız zaten ben de anlatamadım.

(bkz: boyumu aştı napim)
duygunun törpülenmeden önceki ilk deneyim lezzetidir. tekrar arttıkça sıradanlaşmayla lezzet kaybolur.
çoğu zaman ezberlenir ve öğrenilmez.

sonra dersle işin bittikten sonra öğrenirsin ya o çok koyuyor be insana...
iibf öğrencilerinin ezberlemeye çalıştığı şey.öğrenseler olmaz efenim.
5 baklava dilimiyle doyuyorsan senin marjinal faydanın 100 olduğu yer oradır yani aynı zamanda sıfırdır; çünkü 6. baklava dilimini aldığında sana yarar sağlamayacak negatife dü$ecek belki de kusacaksındır.
(bkz: üçüncü nesil silik)
iktisatta arz la talep arasında marjinallik olsun diye Çıkmış terim sınavda Çıkmıştı.
küçük değişimlerim toplam faydaya olan etkisi.

gereksiz bir şey.
makro, mikro diye ayrılmaz. ekonomi ve iktisat'ın olduğu her yerde marjinal fayda vardır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar