banu alkan sesine benzer sesi var gibime geldi...de bu Marilyn Monroe 'ya hakaret amaçlı bir tespit değil, ee banu alkan sesini de sevmem...nasıl iş lan bu..
yarı tanrıça. zaten henüz tamı yok. tanrıçanın tamı yok. şimdi iki yarım bir tam ettiği için , işte bu yarı ama zaten tamı yok. tamı olsa nasıl olurdu bilemem ama bu şimdi yarım.
(bkz: bi kusup geliyorum)
bugün doğum günü olan inanılmaz kadın, imajını ona borçlu olan lady gaga'nın ona ve şöhret yüzünden hayatını kaybetmiş tüm sarışınlara armağanı olan bu şarkıyla anıyoruz
''Marilyn, Judy, Sylvia, tell 'em how you feel, girls''
belki de bu kadar sevilmesinin nedenlerinden biri, yaşlanmamasıdır. hani böyle 70 yaşına gelip de inatla şarkı söylemeye çalışan teyzelerden olmayışıdır belki. aklına karşı verdiği oyunu kaybetmesine karşın, genç ve güzel ölmüştür. bu onu hatırlanabilir kılan etmenlerden biridir.
şüphesiz ki, yurdum kezbanının tanrıçasıdır ve bu kezbanlar; hayatlarında en az bir kere profil fotoğraflarına marilyn monroe'nun, şu meşhur, eteği havada uçuşan fotoğrafını koymuşlardır.
dünyaya fazla gelmiş bir sarışın bombadır kendisi. hala güzel kadın dendiği zaman akla gelir, bir deri bir kemik değil balık etli kadının temsilcisidir. çok gösterişli bir hayatı olsada ben hep çok üzülmüşümdür marilyne, hiçbir zaman bir etten fazlası olamamış çünkü. politik oyunlarda bile kullanılmış ve en sonunda evinde ölü olarak bulunmuş, bunun hala sırrı çözülememiştir.
the seven year itch filminde fonda rachmaninoff çalarken alt komşuya çaya indiği bir sahne vardır ki efsanedir. nerde bize çaya inen üst komuşunun kapı yumruklayışı nerde bu ?