Marilyn Monroe Denilince akıllara sadece sarışın, Mükemmel fiziğe sahip olan bir kadın gelir. Ama aslında hayatı fiziğikadar mükemmel değildir. O çok üzgün ve kötü bir hayat geçirmiş, herzaman haplarla ayakta duuran bir kadındı. Marilyn Monroe Denilince aklıma MÜKEMMEL Kadının üzücü hayatı geliyor.
"Bir kare fotoğraf anımsıyordum, Marilyn Monroe bej bir battaniyeye sarılmış Brentwooddaki evinin kapısından sedye ile çıkarılıyor. Gazete manşet atmış ;Seks bombası Marilyn Monroe intihar etti.`
Bunun artık gerçek olmadığını biliyorum. Kırk yıldır hakkında yazılan kitaplarda, sarışın tanrıçanın intihar etmediği, bir komploya kurban gittiği söyleniyor. Çok iyi bildiğim ölüm raporları, otopsi fotoğrafları, defalarca yazılmış olan geçirdiği son yirmidört saat, yaptığı telefon konuşmaları, midesinde hiç bir barbitürat izine rastlanmaması, otopsinin yukarıdan gelen bir emirle yarım bırakılması... Hepsini, hepsini biliyorum. Monroe 1962 yılında, dört Ağustosu beşine bağlayan gecenin sabahında saat üçte yatağında ölü bulunmuştu. Elinde beyaz telefonu...
Şanssız bir yaşam süren milyonların rüyası sarışın bomba, öldüğünde otuz altı yaşındaydı.
Ona soracak çok şeyim vardı.. Kusursuz katilini biliyordu."
nazlı eray'ın 'marilyn: venüs'ün Son Gecesi' adlı kitabından alıntıdır.