maria

    11.
  1. interrail sırasında aşık olduğum efsane. şöyle ki;

    gayet rezil ve sefil bir şekilde amterdam'dan berlin'e gitmeye hazırlanıyorduk. interrail sonlara yaklaşmış, sakallarım uzamış gayet paspal bir görünümüm vardı. amsterdam'ın büyülü dünyasının tadını çıkarmış, her boku yemiş, o tatlı yorgunlukla birlikte berline dönüyorduk. bilet işlemlerini yaptık ve perona geçtik. başladık beklemeye. sonra maria geldi. ispanyol esmerliğini ruhaniyatının güzelliği ile konsolide edebilmeyi nasıl becerebilmişti onu düşünüyordum ben o gelirken. bir de onu gördüğüm için ne kadar şanslı olduğumu...

    bu ecdadına koduğumun trenlerinde de 20 adet vagon var. yakınımda olması ihtimali dünyanın eşşeğin zikinde dönmesi ihtimali kadar zayıftı.tüm günahlarıma rağmen hiç bu kadar içten dua etmemiştim. '' allahım, lütfen yakınıma bir yere otursun. lütfen'' tren gelir gelmez çantaları yüklendik ve yerlerimize yerleştik. maria'yı aradı gözlerim hep. göremedim ilk etapta. sonra bir mucize olduğunu ispatlarcasına tam karsımızdaki koltuklara oturdu arkadaşlarıyla. daha mutlu olabilirmiydim, bu hissettiklerimi bir şiire sığdırabilirmiydim bilemiyordum.

    günün aptalı olarak arkadaşlarımla gömmeli batak oynamaya başladım. ipoddan pink floyd sesleri geliyordu kulağıma. tam da günün anlamını belirten şarkı, ''high hopes''. batak oynarken de hep hata yapıyordum maria ya bakmaktan. oyun bitti. aklımın maria da olduğu gerçeğini etkiliyebilecek bir şey değildi yani. sonra maria ya doğru döndüm ve döner dönmez bana gülümsediğini gördüm. gondolda en yukarıya çıkınca hissedilen şeyin aynısını hissettim işte. sonra maria ben le konuştu! evet. konuştu.

    - excuse me. can you wake us up when we arrive berlin?
    - of of oooooooooooooooof course!

    sonra uyumak için o güzel yüzünü bana doğru döndü maria. güneş gözlüğünü taktı ve uyumaya çalıştı. ben de sırf onu görebileyim diye gözlüğümü takıp ona doğru döndüm. görüyordum! camdan yansıyan ışık sebebi ile görüyordum. maria uyumuyordu. bana bakıyordu. hem de hiç başını çevirmeden. ben de ona bakıyordum tabii.yarım saat kadar cennete bakarak yolculuk yaptım. maria uyumamıştı. birden gözlüğünü çıkardı ve arkadaşlarına ispanyolca bişeyler söyledi. bi bok anlamadım ama bir laf tanıdık geliyordu. sigara dediğini duydum kendi dilinde. hemen ben de sigaramı aradım ve hırkamın cebinden alıp direkt olarak vagonların arasındaki sigara içilebilen bölüme çıktım. biliyordum. maria gelecekti. gel di de. ama çok heyecanlıydım ve sigarayı bile tir tir titretiyordum maria gelirken. sigarasını çıkardı. ben de yaktım. gülümsedi ağzına sıçtımın karısı. hem de ne güzel gülümsedi. teşekkür etti. ve berline gidene kadar orada öylece oturup konuştum maria ile. yalan söyledim rotamız hakkında. o nereye giderse gidecektim. bizim çocuları da ikna ederdim nasılsa. konuşma esnasında arada bir espri yaptım ve maria cok yüksesk sesle güldü. kim se duymasın bahanesi adı altında elimle dudaklarını kapattım. tamamen armadilloluk yani. heyecan adam neler yaptırmıyor ki.

    tren berline varmıştı. çantalarımızı indirip bizimkilerle öylece dikiliyorduk. ama çok da çişim gelmişti. geldiği yolları siktiğimin çişi. çantaları bir bankın yanına koydum ve maria ya baktım. beni izliyordu. ona elimle işraet yaptım. ''bekle'' diye. işemeye gittim ardından. yüksek dedbili düşük zamanlı bir çiş ve el yıkama seansından sonra koşarak döndüm oraya. gitmişti maria. yoktu.aklımın tavanını sikeyim. neden gittim çişe ki? hemen kafamı kaldırdım. tüm berlin garını aradım oracıkta. soktuğumun garı da mahalle kadar.

    bir yürüyen merdivendeydi, bana bakıyordu maria. el sallıyordu. gözlerimin içindeki uzaklara bakarak.

    ait olmadığım bir şehirde, ait olmadığım bir dilde ''elveda'' der gibiydi.
    6 ...
  2. 6.
  3. oldu mu şimdi. dünyadaki bütün maria'lar yazılmış ama blondie'min maria'sından bahsedilmemiş. derhal kopyala-yapıştır usulüyle şarkının sözlerini veriyorum. derhal!

    She moves like she don't care.
    Smooth as silk, cool as air.
    Ooh, it makes you wanna cry.

    She doesn't know your name
    And your heart beats like a subway train.
    Ooh, it makes you wanna die.

    Ooh, don't you wanna take her?
    Wanna make her all your own?

    Maria.
    You've gotta see her!
    Go insane and out of your mind.
    Regina.*
    Ave Maria!
    A million and one candlelights.

    I've seen this thing before.
    In my best friend and the boy next door.
    Fool for love and full of fire.

    Won't come in from the rain.
    SHE´s oceans running down the drain.
    Blue as ice and desire.

    Don't you wanna make her?
    Ooh, don't you wanna take her home?

    Maria.
    You've gotta see her!
    Go insane and out of your mind.
    Regina.
    Ave Maria.
    A million and one candlelights.

    Ooh, don't you wanna break her?
    Ooh, don't you wanna take her home?

    She walks like she don't care.
    You wanna take her everywhere.***
    Ooh, it makes you wanna cry.***

    She's like a millionaire.***
    Walking on imported air.
    Ooh, it makes you wanna die.

    Maria.
    You've gotta see her!
    Go insane and out of your mind.
    Regina.
    Ave Maria.
    A million and one candlelights.

    (instrumental)

    Maria.
    You've gotta see her!
    Go insane and out of your mind.
    Regina.
    Ave Maria.
    A million and one candlelights.

    <fading>
    Maria.
    You've gotta see her!
    Go insane and out of your mind.
    Regina.
    Ave Maria.
    <end>
    A million and one candlelights. <-- not heard
    5 ...
  4. 36.
  5. 17.
  6. ricky martin'in zamanın ergen bünyelerinde epey bir etki bırakmış parçasıdır. o zamanlar tiesto miesto yoktu tabii. varsa da bu ülkede yoktu. karı kız peşinden bu amazon çıkışlı parça ile koşuyorduk. ricky ile kopuyorduk. çok duygulandım şu anda. bak aklıma da geldi şimdi hoppaaaaaaaaaaaa. kar gibidir mariaaaa oh yeah. evet hala ergen bir ruha sahibim.

    Un, dos, tres
    Un pasito pa'delante, Maria
    Un, dos, tres
    Un pasito pa'atras
    Un, dos, tres
    Un, dos, tres

    She's the one that always turns me on
    A sexy angel fallen from heaven
    She's the one that always drives me wild
    In her arms I'm trapped forever

    Asi es Maria
    Blanco como el dia
    Pero es veneno si te quieres enamorar

    Asi es Maria
    Tan caliente y fria
    Que si te la bebes deguro te va a matar

    Un, dos, tres
    Un pasito pa'delante, Maria
    Un, dos, tres
    Un pasito pa'atras

    Aunque me muera ahora, Maria
    Maria, I wanna make you mine
    Maria is an angel in disguise
    We find love with her devotion
    Search for a special place to hide
    As she conquers all my emotions

    Asi es Maria
    Blanco como el dia
    Pero es veneno si te quieres enamorar
    Asi es Maria
    Tan caliente y fria
    Que si te la bebes deguro te va a matar

    Un, dos, tres
    Un pasito pa'delante, Maria
    Un, dos, tres
    Un pasito pa'atras

    Aunque me muera ahora, Maria
    Maria, I wanna make you mine
    3 ...
  7. 42.
  8. bebekken bu şarkıyı dinliyormuşum. ablam öyle dedi.
    2 ...
  9. 34.
  10. 2.
  11. kesmeşeker'in içinde içindekiler vardır albümündeki enfes şarkı.
    sözleri de şöyle :
    bütün gece yoldaydım,karanlığın ortasında
    en iyisi dönmek eve, otobandan istanbula
    biraz müzik, iyi gelir yardım ederdi varmama
    gece geçtiğim şehir,
    köpekler havlar, aşk kaçar..
    içki içmeyi sever, ara sıra sigara
    bunlar yakışır ona, madonna edasıyla
    bilmediğim dillerde, şarkılar söyler
    sanki yarın yok gibi, yaşamak ister
    maria..
    acımasız bir sehirde, kanım döküldü yerlere
    artık herşey senin elinde, dön, döne döne
    şimdi anladım, o gitti
    çünkü sen, geliyordun
    yaşın binin üstünde, herşeyi biliyordun
    maria..
    gecmişinden bahsetmezdi, bu zamana aitti
    bildiğim kadarıyla, babası çok içerdi
    bir gün ödersin bunu, istanbul yağmuru yağarken
    bahsetti aniden
    gitmekten..
    1 ...
  12. 26.
  13. götten uydurulan şarkılar listesinin benim için ilk sıralarında bulunan ricky martin parçası.

    --spoiler--
    un dos tıres
    hu pa sikopalate mariya
    un dos tıres
    hu pa sikopatraa

    hululule luleğ hulululeğ luleğ
    le lo lelorayy
    --spoiler--
    1 ...
  14. 32.
  15. yazılmaması enteresan ama bu yazı sallayacak olan faydee şarkısıdır. özellikle her sabah işe giderken iyi gelmektedir, tavsiyedir, candır.

    https://www.youtube.com/watch?v=1Hp8-hwSlOg
    1 ...
  16. 23.
  17. kesmeşekerin enfes şarkısı. bu şarkıyı önceden biliyordum ve çok seviyordum ancak kürk mantolu madonna kitabını okuyunca bu şarkıda o kitabın da izleri olduğunu hissettim. kitabı okurken aklıma hep bu şarkı geldi, şarkıyı daha da sevdim.

    kürk mantolu madonna hakkında spoiler

    şimdi "kürk mantolu madonna'da da maria var, burada da bütün benzerlik bu mu lan hırbo" diyecek arkadaşlar için az da olsa aktarayım. öncelikle şarkının da kitabın da ana karakteri maria. şarkıda maria'yı madonna'ya benzetiyor. şarkıdan bir takım sözler:

    içki içmeyi sever (kitaptaki yılbaşının anlatıldığı bölümde bunu açıkça görüyoruz)
    ara sıra sigara (kitapta böyle bir şey yok)
    bunlar yakışır ona
    madonna edasıyla (kitapta maria'nın mahcup bakışı ve siyah saçları hz.Meryem'e (madonna) benzetiliyor.
    bilmediğim dillerde şarkılar söyler (kitapta maria'nın bir eğlence mekanında şarkı söylediğini biliyoruz. raif bey buraya sadece iki kere gidiyor ancak şarkılar hangi dilde söyleniyor bilmiyoruz.)
    sanki yarın yok gibi yaşamak ister maria (işte burada kitaptaki maria ile biraz çeliştiğini düşünüyorum çünkü kitaptaki maria gelecekte raif beyle sorun yaşamamak için en başta onunla birlikte olmayacağını söylüyor. bu anlamda yarını düşündüğünü söyleyebiliriz.)

    varmak istediğim nokta "bu şarkı bu kitap için yazılmıştır" tarzında bir yargı değil. cenk taner'in kendi mariasına yazdığı belli. yalnızca bu şarkıda kitaptan etkilenmiş olduğunu hissettim ve kitaptan(kürk mantolu madonna) izler taşıdığını düşünüyorum.

    kürk mantolu madonna hakkında spoiler

    şarkı için:

    1 ...
© 2025 uludağ sözlük