bu tip öncü markaların türe ad olmasına 'metonimi' denir. dünyanın her yerinde; hatta abd'de dahi çok yaygındır...'yurdum insanı' diye 'özfırçalamaya' lüzum yoktur... asıl marifet bu margarin denen plastiği tüketmemektir...
piyasada ilk olan bir ürünün markasının, ürünün adının yerine geçmesi olayıdır.
"coke" okunuşu kok'tur fakat ülkemize ürün bağlamında giren ilk giren marka coca-cola olduğu için "kola" olarak geçmiştir. çamaşır deterjanı anadolu'da omo veya tursil olarak geçer. bulaşık deterjanı mintax'tan gelir, sana, selpak, orkid, jilet, nescafe bunların hepsi ilk ve lider markalardır. bu ülkenin insanı "sana" olmadan önce tereyağını bilirdi "sana" girdi (margarin) adı sana kaldı, selpak olmadan önce kumaş mendiller vardı selpak girdi adı selpak oldu. durumu "ürünü markayla özdeşleştirme sevdası" olarak nitelemek biraz acımasızca. o markalar bu memlekete girdiğinde acaba bu ülkede okur-yazar oranı neydi? ona bir bakılsın. sana'nın paketinin üzerinde margarin yazdığını okudu da bilmezlikten mi geldi? okur-yazar oranının düşük olduğu dönemden tutun gelin bu tarafa. margarin'e "sana" diyen oranı nedir? muhtemelen yıllardır duyduğu için alışkanlık yaratmıştır. ki artık sana tek değildir. sana, becel, yayla,teremyağ vs vs insanlar artık bu markaların adını da söylerler. ama margarin almak için değil, o markayı almak için. (bkz: tarih olayın zamanına ve olayın şartlarına göre yargılanır)
markalaşmanın ve pazarlamanın amacına başarılı bir şekilde ulaştığını gösterir.piyasada kendi adıyla anılan bir ürünü satarak artık reklama bile ihtiyaç duymayacak bu firmayı kutlamak gerekir
(bkz: sıvı yapıştırıcıya uhu demek)