Hidrojenasyon ile doyurulduğu için oldukça zararlıdır.
pamuk çekirdekleri sıkılarak elde edilir. hala evine alanın aklını sikmek lazım.
doymamış bitkisel yağların hidrojen ile doyurulmasıyla elde edilir.

yemeyiniz yedirmeyiniz. kızartmalar hariç yapılan her yemek yağsız da yapılabilir deneyin yeterki. hadi yağsız olmuyor mu? tereyağı zeytinyağı alacak paranız yok mu? o zaman normal sıvı yağ ile yapın durduk yere hidrojen yemeyin.

hiç yapılmıyosa da yapmayın başka yemek mi yok mk.
Hidrojene edilerek üretilen margarin mi kaldı lan? 80 ler 90 larda mi yaşıyoruz?
artık interesterifikasyon teknolojisi var.

uzun yıllardır margarinler trans yağ içermiyor artık.

Plastikle uzaktan yakından alakası yok, var diyen gerizekalı kardeşim lütfen bana özelden ulaşsın.
bir dönem toplum içerisinde fiyat-performans orantısı ve reklamların gazı ile en çok tüketilen yağ çeşidiymiş.

sonrasında insanlar yavaş yavaş uyanmışlar tabii ki ama etkileri halen devam etmektedir. ayrıca normalde her şeye karşı nötr duran annem söz konusu bu yağ olduğunda, "bunu çocuğuna yediren anneye anne demem ben" diye manyakça bir çıkış yapmıştı. bunu söylerken gözlerinde görülen nefreti halen hatırlarım.
ismini Latince "inci" kelimesinden alan gıda maddesi.

Margarin, dünyada ilk defa 1869 yılında Fransa'da üretildi. Fransa Kralı III. Napolyon'un emriyle kimyager Mouries, iç yağının içine süt ve yumurta akı karıştırarak beyaz ile sarı arası kristaller elde etti. Mouries, bu kristalleri inciye benzetti ve o nedenle de incinin Latince karşılığının margarita'dan esinlerek elde ettiği yağa "margarine" (margarin) adını verdi.

Bu arada piyasadaki kaliteli margarinlerin hiçbiri artık trans yağ içermemektedir.
Eve hiç sokmadığımdır.
yağ asitlerinin uzun zincirlerle oluşturduğu, doymuş yağlara verilen isimdir. katı olmasının sebebi, doymuş ve uzun bir zincirden oluşmasıdır.
üzerine sinek bile konmayan plastik malzeme. hala bunu yiyen ağır maldır.
Damar tıkayıcı, bildiğin zehirli bir şey.
yemeyin yedirmeyin güzelim tereyağı ya da zeytinyağı varken..
(bkz: palm yağı)
ilk okul yıllarında tüm sınıf olarak güldüğümüz bir espriyi aklıma getiren kelime.

adı üstünde ilk okul daha çocuk dönemler. şu şekilde bir espri vardı.

biri diğerinin üstüne vazife olmayan bir şey söylediğinde kullandığımız kelime olan sana ne dediğimiz zaman, cevap olarak sana nın bir yağ markası olduğunu hatırlatıp margarin cevabını yapıştırırdık.

-sana ne?
-margarin.

bu dialog bizi çok güldürürdü. dediğim gibi çocukluk işte.
benim midemin birinci derece düşmanı bu... yediğim an beni rahatsız ediyor. dışardaki tostçulardan tost yemiyorum yersem kendi kendime suikast işlemiş olurum. ayrıca bir şeyin mesela kurabiye vb. içinde margarin varsa direkt anlıyorum çünkü midem rahatsız olmaya başlıyor.

halbuki tereyağ öyle mi... iskenderin üstüne dökülür, pirinç pilavına lezzet katar, makarnaya girer, hünkar beğendinin sağ koludur... tereyağ candır!

margarinler moskofaya!
sağlığın en büyük düşmanıdır.
Küçüklüğümüz ekmek üstü margarin ve üzerine şekerle geçti bi sıkıntıda görmedim.
Berbat bir şey.
Tereyağ gibi müthiş lezzetli bir yağ dururken margarin yiyen var ya.

Ben nefret ettiğim için bizim evde buzdolabında bile bulunmaz. Kokusunu kilometrelerce öteden hissederim. Öyle bir nefret.
torku tereyağı 1 kg 45 lira
1 kilo teremyağı (pahalı margarin- sıradan olanı 10 lira) 14 lira

Adam parası yoksa napsın, ev halkından tereyağı mı yapsın?
Endokrinoloji uzmanı bir profesörün; " bunu yiyeceğinize bok yiyin daha sağlıklı" dediği, gıda maddesi olmayan gıda maddesi.
Margarin tüketmek depresyonu tetikliyor
--spoiler--
1-Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının "öğrenmeyi olumlu etkilediğini", "margarinin ise "depresyonu tetiklediğini" tespit etti.
2-Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın, "Hindistan cevizi, ayçiçek, zeytinyağları ile margarin ve tereyağı ile beslenenlerde depresyon, kaygı ve öğrenme düzeyi"ne ilişkin yaptıkları "Sıçanlarda farklı yağlarla zenginleştirilmiş beslenmenin öğrenme-bellek, anksiyete ve depresyon üzerindeki etkileri" adlı araştırmanın sonuçlarını anlattı.
3-Yetişkin sıçanları, deney kapsamında yüzde 10 oranla farklı yağlarla zenginleştirilmiş yemlerle beslediklerini ifade eden Harzadın, bu yağların hayvanların davranışlarına etkisini araştırdıklarını anlattı.
4-Öğrenme ve bellek düzeyini ölçmek için "yer yön bulma" modülünü kullandıklarını kaydeden Harzadın, depresyon düzeyini ise su tankında deney hayvanlarının hayatta kalma çabasıyla değerlendirdiklerini anlattı. Harzadın, kaygı düzeyini ise hayvanların hareketliliği ve anksiyete alanında geçirilen zamanla ölçtükleri bilgisini verdi.
5-Ayçiçek yağının Türk mutfağında sıkça kullanıldığını hatırlatan DEÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Harzadın, "Bilimsel çalışmada bizi en çok şaşırtan yağlardan biri de ayçiçek yağı oldu. Ayçiçek yağı tüketenlerde depresyon düzeyi de kaygı düzeyi de yüksek. Ancak asıl ilginç olanı, bu yağ, deney hayvanlarının karar verme yetilerini etkiledi. Hayvanları düzeneğe koyduğumuzda nereye gideceğine karar veremedi. Dolayısıyla, ayçiçek yağının beynin karar verme bölümü olan prefrontal korteksi olumsuz etkilediğini düşünüyoruz" diye konuştu.
6-Harzadın, tüm yağ çeşitleri arasında en olumlu sonuçlarından birini zeytinyağında aldıklarını anlatarak, ekstra sızma zeytinyağı ile beslenen deney hayvanlarındaki depresyon seviyelerinin "oldukça düşük" çıktığını vurguladı. Sıçanlarda deney süresi olan 2 ayın, insan yaşamında 10 yıla tekabül ettiğini vurgulayan Harzadın, "Zeytinyağı ile beslenen hayvanların anksiyete düzeyi son derece düşük. Bu hayvanlar rahat, son derece relakstı. Öğrenme kapasitesi de gayet iyiydi" dedi.
7-Margarin tüketen hayvanlardaki sonuçların "vahim" olduğuna işaret eden Harzadın, şu bilgileri verdi: "Margarinle beslenenler ve ayçiçek yağı ile beslenenler benzer anksiyete düzeyine sahip. Onlar çok hareketli ve düzeneğin anksiyete alanında çok vakit geçirdiler. Karar verme yeteneği de bozuldu. Daha da fenası depresyon belirtileri bu grupta en yüksekti. Depresyon düzeneğimizde bir kavanoz içinde su var. Bu suda hayvanın boğulmaması, yaşama tutunması için hareket etmesi gerekiyor. Yani suyun üzerinde kalması için çaba sarf etmeli. Margarin grubu son derece hareketsizdi. Hatta bazı hayvanları deneyi tamamlayabilmek için biz kurtardık."
8-Harzadın, serbest gezen inekten geleneksel yöntemle elde edilen yayık tereyağında en iyi sonuçlardan birini elde ettiklerini ifade ederek "Geleneksel yöntemle elde edilen yayık tereyağından mucize sonuç aldık. Tereyağı ile beslenenlerde kaygı düzeyi düşük, depresyon belirtisi yok ve öğrenme seviyeleri de son derece olumlu" dedi. Araştırma sonuçlarının uluslararası kamuoyuna duyurulacağı bilgisini veren Harzadın, beslenmede önce tereyağı ve zeytinyağının tercih edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
https://www.sozcu.com.tr/...epresyonu-tetikliyor/amp/
--spoiler--
kalitesiz tostçuların bir numaralı itemi.
Zararından habersiz, çocukluk da bile ekmeğe cork cork sürüp, anne reçeli ile tatlandırdığımız yağ çeşidi.

ayrıca margarin denmez, " sana" denen günlerdi o günler.
kullaniminin, uretiminin, depolanmasinin ve satisinin yasaklanmasi gerekirken hala çatır çatır margarin reklamları ve tüketimine özendirme. yok omage 50 ekledik, yok kalp sağlığı derneğine yardım ediyoruz.

geçelim bunları kardeşim, margarin bildiğin sentetik bir malzemedir. sağlıklı bir ürün kesinlikle değildir. içine değil zeytinyağı veya tereyağı ekleme, multivitaminler gömsen de bir halta yaramaz

reklamlara kanmayın, kesinlikle tüketmeyin. memleketimizde margarinin yığınla sağlıklı ikamesi var onları tüketin. az tüketin öz tüketin.
magarin üreticilerinin türk kalp vakfına yaptığı destek sadece lobi amaçlıdır, yoksa senin sağlığını düşündüğünden değil.
öğrencilerin göz bebeği. Her ne kadar zararlı olsada öğrenci evinin vazgeçilmezidir. Çünkü tereyağının kilosu 50 60. Zehir yiyoruz ama hadi bakalım.
zararlıdır
ama kızarmış ekmeğin üzerine salçaylA harika olur
ne yani aç mı duralım.
salçalı makarnaya ve ekmek üzerine salçayla birlikte sürülüp tost makinasına verildiğinde güzel olan zararlı yapay yağ.
Mümkünse hamur işlerinin içindeki hariç tüketmeyin.