mareşal fevzi çakmak

    13.
  1. Ataturk, gunlerden bir gun, bugun Ankara'nin ilcesi olan ancak o vakitlerde koy konumundaki Kazan'a dogru bir geziye cikar. Kendisini koyun girisinde bir kadin karsilar. Bu kadinin adi Sati'dir. Ayni zamanda koyun de muhtari olan Sati Kadin.

    Kendisini karsilayan ve agirlayan bu koy kadini Ataturk'un dikkatini ceker ve ilk secimde Sati kadin Ataturk'un de destegiyle milletvekili olur. Bu secim Ataturk'un olumunden onceki son secimdir...

    ...

    Aradan zaman gecmistir, Ataturk'un son gunleridir. Ismet Inonu ile aralarindaki ihtilaf son hadde gelmis, Inonu basbakanliktan ayrilmis, yani bir nevi ayrilmak zorunda birakilmis ve yerine Celal Bayar basbakan yapilmistir.

    Ataturk Bayar'i cagirir ve ona, Inonu'nun tesir ve kontrolunden tamamen kurtulmus yeni bir meclis olusturup olusturamayacagini sorar. Bayar bu soruya muspet cevap vermistir ama harekete gecmeye firsat dahi bulamadan Ataturk olum dosegine dusmustur.

    Ataturk olum dosegindedir ve doktorlar her an olumu beklemektedir.

    Ankara'da yeni Cumhurbaskaninin kim olacagi konusunda calisma ve catismalar baslamistir. Bir yanda, Kel Ali lakapli Ali Cetinkaya'nin basini cektigi bir grup zaten Inonu'nun kontrolunde bulunan mecliste Inonu'nun Cumhurbaskani secilmesi icin calisma yaparken, diger yanda, yillarca Ataturk'un destegiyle Icisleri Bakanligi yapmis olan Sukru Kayanin basini cektigi bir baska grup Inonu'nun Cumhurbaskani secilmemesi yonunde calismaya baslar.

    Celal Bayar kaosun farkindadir. Polis teskilatini kontrol altinda tutan Icisleri Bakani Sukru Kaya Inonu'nun Cumhurbaskanligina karsi olduguna gore, dugumu ordunun basinda bulunan Maresal Fevzi Cakmak'in tavri cozecektir. Sukru Kaya ile yaptigi gorusmenin hemen akabinde fikrini ogrenmek uzere kendisini Maresal Cakmak'in yanina gonderir.

    Sukru Kaya, Maresal Cakmak'i ziyarete gider ve ona derki: 'Efendim biliyorsunuz ki Ataturk olum dosegindedir ve her an aci haber beklenmektedir. Hak vaki olunca yeni Cumhurbaskaninin kimin olmasi gerektigi konusundaki dusunceniz nedir?'

    Cakmak cevap verir: 'Meclisin sececegi Cumhurbaskanina itaat ederim.'

    Sukru Kaya sorar: 'Meclis Sati Kadini Cumhurbaskani secerse de mi itaat edersiniz?

    Cakmak son sozunu soyler: 'Evet! Eger meclis Sati Kadini Cumhurbaskani secerse, ben gider Sati Kadinin karsisinda selamimi veririm.'



    Bu sozu soyleyen insan, Ataturk'un en yakın silah arkadası ve istiklal savaşının mareşal uniforması içindeki Fevzi Çakmaktır...
    8 ...
  2. 1.
  3. hem osmanlı hem cumhuryet döneminde genel kurmay başkanlığı yapmış tarihimizdeki iki mareşal den biri
    diğeri. (bkz: mustafa kemal ataturk)
    6 ...
  4. 40.
  5. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2011844/+

    Bir asker ailesi düşünelim; baba Medine’de şehit olmuş. Bir oğul Balkan Savaşı’nda, diğeri Çanakkale’de şehadete ulaşmış. Üçüncü oğul daha rüştiye’deyken vefat etmiş. Ve O, "istiklal" için Anadolu’ya geçip “Mareşal” ünvanını kazanmış. Mareşal Fevzi Çakmak’ı unutmak mümkün mü?


    (D:1876 - Ö:10 Nisan 1950) ...
    6 ...
  6. 37.
  7. ÇUVAL OLAYI’NDA BiR FEVZi PAŞA ÇIKMADI!..

    Fevzi Paşa, Kafkas Cephesi’nden Suriye Cephesi’ne Mustafa Kemal Paşa’nın yerine geldiğinde üzücü, aşağılayıcı bir olayla karşılaşmıştı: Enver Paşanın da verdiği cesaretle konukseverliğimizi suiistimal eden Alman subaylar Kemal Paşa ayrıldıktan sonra Türk subaylara karargâh olacak bir binayı işgal etmiş, Türk Komutan ve Kurmaylar açıkta kalmışlardı. Adeta yakınlarda Irak’ta yaşadığımız çuval olayı gibi bir hadise gerçekleşmişti o vakitlerde. Fevzi Paşa, bütün uyarılarına rağmen işgal ettikleri Tür karargâh binasından çıkmayan Almanlara, müttefikimiz demeyip savaş açtı; bir müfreze gönderip “Çıkmazlarsa leşlerini dışarı atın” emrini verdi. istanbul hükümeti devreye girmeye cesaret edemedi. Fevzi Paşa’nın ciddiyetini anlayan Almanlar Türk subayların karargâh binasını kuzu kuzu terk ettiler!..
    kozanımın bir zamanlar milletvekili paşa.
    5 ...
  8. 44.
  9. yavşak zihniyetin kendi amelleri için kullanmaya çalıştığı, "türkiye cumhuriyeti" nin ikinci ve son mareşalidir.

    evet son mareşali...

    sikko bir odada cep telefonundan "sokağa çıkın da beni koruyun" diyen çakma gazilerden değildir..
    4 ...
  10. 38.
  11. Adam gerçek asker.tc kurulduğunda milletvekilliği yapmış ama askerliği ağır bastığından mv bırakmış ve genelkurmay başkanı olmuş mareşalimiz.tunceli'de isyancı halkı ağır şekilde cezalandırmıştır.
    3 ...
  12. 10.
  13. Fevzi Çakmak

    Mustafa Fevzi Çakmak, Müşir Mustafa Fevzi Paşa, Mareşal Fevzi Çakmak Paşa (doğum 1876 istanbul - ölüm 12 Nisan 1950 istanbul) Mareşal unvanı almış Türk komutanı. Cumhuriyet döneminin ilk, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 2. Genelkurmay Başkanı'dır.

    Bir süre Erkan-ı Harbiye (Genelkurmay) 4. Şube'de görev yaptıktan sonra 1899'da Metroviçe Tümeni'nin kurmay heyetinde görevlendirildi. Balkanlar'daki Sırp ve Arnavut çetelere karşı verilen mücadeleye katıldı. Kısa aralıklarla terfi ederek 1907'de miralaylığa (albay) yükseldi. 1908 yılında ikinci Meşrutiyet ilan edildiğinde 35. Fırka Komutanı ve Taşlıca Mutasarrıfıydı. 1910'da Arnavutluk'ta çıkan ayaklanmayı bastırmakla görevlendirilen Kosova Kolordusu'nun kurmay başkanlığı'na atandı. 1911'de Trablusgarp Savaşı başlayınca Rumeli'nin savunmasıyla görevli Garp (Vardar) ordusunun kurmay başkanlığına getirildi. Balkan Savaşı (1912-1913) sırasında 21. Tümen Komutan Vekilliği, Vardar Ordusu Harekat Şubesi Başkanlığı yaptı.

    Fevzi Paşa'nın, Balkan Savaşları çıktığı dönemde 21. Yakova Nizamiye Fırkası K. Vekilliği 'nde; 6 Ağustos 1912'de Kosova Kuvay-ı Umumiye Kurmay Başkanlığ ı'nda; 29 Ekim 1912'de de Balkan Harbi Seferberliği'nin başlangıcında Vardar Ordusu K. I. Şube Müdürlüğü 'nde görevlendirildiğini daha öncede belirtmiştik. Sırp Cephesi'nde Vardar Ordusu Harekât Şube Müdürü olarak bulunan Fevzi Paşa'nın başarılı askerî faaliyetlerine rağmen, Garp Vilayetleri'nde 10 Mayıs 1913'den itibaren Türk Hakimiyeti sona ermiştir.

    1913'te 5. Kolordu Komutanlığı'na atandı. Mart 1915'de rütbesi mirlivalığa (tuğgeneral) yükseltildi.

    Birinci Dünya Savaşı

    Birinci Dünya Savaşı'nda Çanakkale, Kafkas, Suriye ve Filistin cephelerinde savaştı. 1918'de ferikliğe (korgeneral) yükseldi.

    Çanakkale Cephesi

    Daha çok bilgi için: V Kolordu (Osmanlı) ve Çanakkale Savaşları

    Fevzi Paşa, V Kolordu (Osmanlı) Komutanı olarak 6 Ağustos ve 13 Ağustos 1915 tarihindeki muharebelere katılmıştır. Fevzi Paşa'nın komutasındaki XIII. ve XIV. Tümenler muharebeye katılmamış fakat 21 Temmuz'dan itibaren cepheye gelerek, I. Tüm. hariç yıpranmış ve yorulmuş eski tümenleri değiştirmişlerdir. Ayrıca ikinci Ordu (Osmanlı) Tümenleri'nin bölgeye (Kereviz Dere-Zığın Dere) gelmeleri üzerine VI. ve VII. Tümenler, Saros Gurubuna gönderilmiştir.
    Düşman Kirte istikametinde yapacağı taarruzlar doğrultusunda Alçıtepe'yi almayı planlıyordu. Fakat Türk direnişi karşısında amacına ulaşamayan düşman çok fazla ilerleyememiştir. 6 Ağustos'ta düşmanın taarruz ettiği Arıburnu - Conkbayırı bölgesine gönderilen VIII. ve IV. Tüm. ile yetinmeyen Vehip Paşa, 9 Ağustos'ta Fevzi Paşa'nın komuta ettiği V. Kor. Komutanlığına bağlı V. ve XIV. Kolorduların son ihtiyatları olan 41. ve 28. Alayları da bu bölgeye gönderdi. Bölgeye gönderilen bu iki alay Conkbayırı'nın düşman eline geçmemesine ve Albay Mustafa Kemal'in 10 Ağustos tarihinde Conkbayırı taarruzuna yardımcı oldu. Eylül 1915 - 9 Ocak 1916 Mevzi Muharebeleri 'nde rahatsızlığı nedeniyle Anafartalar Kurmaylığı'ndan Alb. Mustafa Kemal'in 10 Aralık 1915'te ayrılması üzerine bu göreve Fevzi Paşa getirilmiştir. Bu muharebelerde V. Kolordu Komutanı olarak görev alan Fevzi Bey'in komutasındaki XIII. Tüm. 21 Ekim 1915'te Keşan'a hareket etti. XIV. Tümen ise 12 Ocak 1916'da bölgeden ayrıldı.
    Anafartalar Grup Komutanı olarak Eylül - 20 Aralık 1915 Mevzi Muharebeleri Kuzey Grubu'nda bulunan Fevzi Paşa, Alb. Mustafa Kemal'in rahatsızlığı nedeniyle cepheden 16 Aralık 1915'de ayrılması üzerine bu göreve getirildi.

    Kurtuluş Savaşı

    Mondros Mütarekesi imzalandığında sağlık nedenleri ile istanbul'da bulunuyordu. 24 Aralık 1918'den 14 Mayıs 1919'a kadar Erkanıharbiye reisliği yani bugünkü karşılığı Genelkurmay Başkanlığı görevinde bulundu. 1. Ordu Müfettişliği, Askeri Şura üyeliği, Ali Rıza Paşa ve Salih Hulusi Paşa hükümetlerinde harbiye nazırlığı (savaş bakanı, milli savunma bakanı) (Şubat - Nisan 1920) yaptı. Harbiye nazırlığı sırasında Anadolu'daki ulusal harekete silah ve cephane gönderilmesini kolaylaştırıcı bir tutum izledi.

    istanbul'un itilaf Devletleri tarafından resmen işgalinin (16 Mart 1920) ardından Anadolu'ya geçmeye karar veren Fevzi Paşa, Nisan 1920'de Ankara'ya ulaştı. istasyonda Mustafa Kemal Paşa tarafından törenle karşılandı. Birinci dönem TBMM'ye Kozan milletvekili olarak katıldı. 3 Mayıs 1920'de milli müdafaa vekilliğine getirildi. 24 Ocak 1921'de milli müdafaa vekilliği üzerinde kalmak üzere icra vekilleri heyeti reisliğini (başbakanlık) de üstlendi. 26 Mayıs 1920'de istanbul Hükümeti tarafından ulusal hareketin önderlerinden biri olarak rütbesinin kaldırılmasına, nişanlarının geri alınmasına ve idamına karar verildi.

    ikinci inönü Zaferi'nin ardından 3 Nisan 1921'de rütbesi TBMM kararıyla birinci ferikliğe (orgeneral) yükseltildi. Sakarya Savaşı'ndan bir süre önce, aynı zamanda Garp Cephesi Komutanlığı görevini de yürüttüğü için Ankara'da sürekli bulunamayan ismet Paşa'nın (inönü) yerine Genelkurmay Başkanlığı görevine getirildi. (3 Ağustos 1921)
    14 Ocak 1922'de milli müdafaa vekilliği, 9 Temmuz 1922'de icra vekilleri heyeti reisliği görevlerinden ayrıldı ve Genelkurmay Başkanı olarak Büyük Taaruz'un hazırlıklarıyla ilgilendi. Zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Savaşı'nın (30 Ağustos 1922) ardından 31 Ağustos'ta rütbesi Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından meclis adına müşirliğe (mareşal) yükseltildi. Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Genelkurmay Başkanı oldu

    Cumhuriyet dönemi

    Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekilliği'nin kaldırılmasıyla; Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisliği 'ne atanan Mareşal Fevzi Çakmak, 30 Ekim 1924'e kadar askerlik görevinde bulundu. 31 Ekim 1920'de askerlik görevini, siyasete tercih ederek istanbul Milletvekilliği'nden istifa etti. Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisliği görevini 23 yıl yaptıktan sonra 12 Ocak 1944'de Askerî ve Mülkî Tekaüt Yasası'na göre Tahdit-i Sin yani yaş haddinden dolayı emekliye ayrıldı. VIII. Dönemde TBMM'de Demokrat Parti listesinden bağımsız aday olarak istanbul Milletvekili seçildi. 5 Ağustos 1946'da Meclise katılan Fevzi Paşa, partisinden ayrılarak; 19 Temmuz 1948'de Millet Partisi'nin kurucu üyeleri arasında yer aldı.

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Fevzi_%C3%87akmak
    3 ...
  14. 21.
  15. kendisi ismet inönü'yü pek sevmezdi ancak atatürk'ün ölümünden sonra milli şef'in cumhurbaşkanı olmasını istemeyen grubun tüm ricalarına ve tbmm'de büyük destek göreceğini bildirmelerine karşın aday olmamayı tercih ederek ismet inönü'nün önünü açmıştır. ismet inönü ise 1944'de kendisini yaş haddinden emekli etmiş, 1950'de öldüğünde ise bayrakların yarıya çekilmesine ve yas ilan edilmesine gerek dahi duymamıştır.
    2 ...
  16. 23.
  17. cenazesi inanılmaz kalabalık olan şahsiyettir . babam anlatmıştı.Dolmabahçeden eyüpe omuzlarda , insan selinin elleri üstünde akarcasına gitmiş . düşünün artık kalabalığı .
    2 ...
  18. 25.
  19. Hakkı yenmiş, gölgede bırakılmış büyük askeri değerlerden birisi. ilk cumhuriyet döneminin tek parti anlayışı, tek adam motifi ve ismet paşanın ikinci adamlığa soyunması bu "gölgede kalmışlığın en büyük sebebidir.
    Bkz: Kazım Karabekir
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük