Heryeri inşaat olan, akp hükümetinin içine sıçtığı memleketimdir. Seçimlerde BDP değilde AKP nin kazanmasına sevinmiştim o zamanlar. Şu anda keşke bdp kazansaydı en azından güzelim şehire koca koca binalar dikmezlerdi diyorum.
dipnot: Şu anda merkezine kocaman bir üniversite yapılan şehir.
büyüleyici bir kent. türkiye' de olmadığınız hissini veriyor, halkı yardımsever bir o kadar da yetinmeyi bilen insanlar. herkesin gidip görmesini şiddetle tavsiye ettiğim ilimiz.
efsunlu bir şehir. o tarihi havayı solutuyor insana adım atar atmaz.
başta biraz tedirgin oluyorsun ama sonra şehirden biri gibi hissettiriyor. öyle ki şehirden ayrıldığında için acıyor.
insanları gerçekten çok iyi. deyrulzafaran manastırı ve kasımıye medresesi görülmeli bu şehirde. hele ki kasımıye medresesinin öyle güzel ve etkileyici hikayeleri var ki..
dünya midye rezervinin yaklaşık %87'lik bir kısmı burada bulunur ve
her yıl 67,5 milyon ton midye buradan dünyanın dört yanına ulaştırılarak
alkol almış kişilerin damak tadının tekrar yerine getirilmesi aşamasında biz insanlara yardımcı olur.
yıllık 67.5 milyon ton midye;
dünya ihtiyacının %8'lik bir kısmını, mardin'in tek başına karşılayabildiği anlamına gelmektedir.
ancak; bilinçsiz ve kaçak avlanma, deniz kirliliği gibi konular midyelerin sayısını gün geçtikçe azaltmakta
ve kalan midyeler ise ağır metal atıkları sebebiyle insan sağlığına olumsuz etki edeceği gibi sebeplerle pirinçlere bulanasıcadır.
manastır şaraplarının yanında seyir tepesine çıkılıp mutlaka kahve içilmesi gerekir. Hediyelik eşya satan dükkanlarla çok kolay pazarlık yapılabiliyor. Şu anda tadilatta olduğu için yukarı çıkarken sorun yaşanabiliyor.
iki yıldır işim gereği yaşadığım şehir. artıları kadar eksileri de mevcut.
Artıları: şehirdeki tarihi doku sizi şaşırtabilir, hatta elinize bir çapa alıp yarım metre kazsanız siz de bir tarihi eser bulabilirsiniz. üç dinin de çok farklı kültürel örneklerini görmek, gezmek mümkün.
Eksileri: otogar yok, çevre yolu yok dolayısıyla trafiği felaket. ayrıca kimse kusura bakmasın ama esnaf adına hiçbirşey yok zira akşam hava kararınca dükkanlar kapanıyor, ekmeği bile diyarbakırlıların açtığı fırınlardan bulabiliyorsunuz. devlet daireleri ise allaha emanet. ha bi de bekara, öğrenciye ve memura ev yok, olan evlere de 600-700 tlden kapı açıyorlar.