Töre möre ayağını yapma bize, içinde ki çarpık hayatları o dar sokakların gizleyemiyor artık. Aşiret aşiret dediklerinde de şişme zira kendine kadarsın.
mardin ..........
bir an dursaksadım ve kendi kendimi yiyip bitiren bir olmazlığın içine düştüm şuan, neden mardin için bişey yazamıyorum şuraya. oysa mardin diyince yüreğimde birşeyler coşup duruyor. bu kadar sevilesi bu kadar uzak oysa okadar yakın bu memleket için yazılacak okadar çok şey varken neden yazamıyorum. bu sorunun cevabını irdeleyip duruyorum şurda yarım saattir. işte böyle bir memleket mardin. kelimelerle anlatılamıyacak kadar güzel. uğruna yakılan ağıtları dinlemekle acıları paylaşılamayacak kadar hüzün dolu. kozmopolitik bir yer diyerek var olan renkliliği ve kültürü anlaşılamayacak kadar kutsal memleket. hala dimdik ayakta duran süryani ve kürt yapılarıyla ünlü tarihi şehir. hala faaliyette olan kiliseleriyle türkiyede islamiyeti en koyu yaşıyan bölgenin bağrında herkes dinini istediği gibi yaşamasıyla dünya örnek. gözü pek yiğit evlatlarıyla ünlü sürgün ülkemin sürgün şehri. merédin
Askerliğimi yaptığım yer. Demografik yapısı itibariyle oldukça kozmopolit bir şehir. Bir çok eski kadim medeniyetlere de ev sahipliği yapmıştır. Süryani asuri keldani, kürt zaza kurmanci araplardan oluşur. Halkı misafirperverdir. Askeri de sever. Yemekleri de güzeldir. Kaburga dolması içli köfte saç kavurma v.b. mardin çöreği. Tarihi ve turistik pek çok yeri vardır. Ziyaretinize değer.
Şeyh musa ez-zuli (ez-zûhi) el-mahin el-mardini hz. kısaca şeyhan da denilen muhterem zatın memleketi mardin. Kabri şerifi ziyaretgâhtır. Hatta şeyhmus isminin kökeninin de ondan geldiği söylenir.
Suruç’ta bir gündüz düşü
alır kızların elini kirmenden
bir serap doğrulur yağmur yağdı mı
usulca uzansan Karacadağ
sıvasız evlerin eyvanından
höykürdükçe çoğalır bulutlar
gölgelir kuzeyden güneye Mardin Eşiği
yine de Nusaybin deme
ne olur, sızıyor yaramdan..
buyulu kent. bir defa giden tekrar gitmek istiyor, boyle bir buyusu var mardin' in. bir tepenin uzerine kurulu. tırmanıyorsun kente ulasmak icin, yuksekte. civarda bir suru keci var. bildigin keci iste. mardin' e gidene kadar gordugum en cok sey. ayrıca bu kecilerde bir alem. nasıl beceriyorlar oyle sarp kayalara cıkmayı akıl alır gibi degil. dagcı keciler.
her taraf tarih ve tas. tastan evler, dar sokaklar. kliseler, medreseler, camiler. sokakları gercekten dar. sonra sokakların hepsi birbirine benziyor, evlerde oyle. kaybolmak cok kolay. yolu tekrar bulmakta.
beni en cok etkileyen tarafı, kadınları. buranın kendine has bir modası var. kadınların buyuk cogunlugu siyah rugan ayakkabı giyiyor. karda bile. ben kıs ayında gittim ve sasırdım. nasıl basarıyorlar o ayakkabılarla yurumeyi, cok ilginc. sonra elbise giyiyorlar, sanırım adı uc etek. renk renk. sarı, yesil, pembe. hep canlı renkler, yaslısından gencine. dovme ya da kınaları var. ayırt edilemiyor hangisi oldugu.
yaygın dil arapca gibi geldi bana. hastanesine gittim ben ve doktorların, hemsirelerin arapca konusmasına sasırdım. turkce bilmeyen cok kisi var. ama insanları cok yardımsever. hemen turkce konusan birisi buluyorlar size.
suryaniler yogun olarak mardin' den ote midyat' ta yasıyor. cogu da gumus isciligi ile ugrasıyor. guzel dukkanları var. biraz pahalı ama deger. telkari bu isin adı.
leblebisi unlu mardin' in. muhakkak alın. mırrada icin. mırra icin fincanlardan da alın hatta. sonra postanesine gidin ve kart atın. deyrulzaferan manastırı' nı gormeden donmeyin. deyrulzeferandaki papaz sanırım, iste onunla konusun, sohbet edin. donus yolunda midyat' a gitmezseniz olmaz. midyatsız bir mardin mumkun degil. son olarak hasankeyf ve batman var. zaten yol ustu. ugrarsınız.
uzaktaki suriye sınırına rağmen uzayan ovayı seyre daldığınızda şarabı daha güzel yapan enfes kent. the sheltering sky'ın rövanşının alınacağı kent. murathan mungan'ı anlaşılır kılan kent. işbu beceriksiz, az biraz oryantalist satırları yazanı hayran bırakan kent. (kent de kentmiş ha*) türkler, kürtler, araplar yani birazını müslüman, birazını hristiyan, birazını süryani ve birazını da yezidilerin güzelleştirdiği, maalesef taşıdığı mirası ancak fiziki olarak muhafaza edebilen tarih okyanusu. tabi mardinliler için çok yakın tarihin acı yükünü taşımanın da anayurdudur.