6 yıldır gidemediğim memleketim. Doğuda büyümek kolay değildi. Terör vs ile alakası yok sadece eskiden maddi imkanlar cidden yoktu doğuda ve nerdeyse herkesin durumu kötüydü. Evet.
keşke daha önce gelmiş olsaydım dediğim yerlerdendir. mezopotamya'ya doğru havalanmadan önce soluklanan bir kartal havasına girmiştim hayranlıkla dolaşırken.
Eski mardin - yeni mardin diye ikiye ayrılır. Dibek kahvesiyle, kerpiç evleriyle, manastırlarıyla, süryani şarabıyla, ezoterizm kokan sokaklarıyla gönlümde taht kurmuştur. Fırsat bulursam yine gideceğim.
Çarşamba günü gidip 1 gece kaldığım şehir. Ben hiç öyle hayal etmemiştim ama çok güzel bir yer gerçekten. Doğuyu tv den değil de gidip yerinde görmek gerekiyormuş onu çok net anladım.
insanı da çok iyidi. Tv de gösterilenlere gerçekten fazla inanmayın. Korkarak gidip, tekrar geleceğim diyerek ayrıldım şehirden.
(resim:#1)
kelimeler yetmez. kafrosu, midyatı, merkezi...
birşehirde 4 dil konuşulup herkes sıcak samimi, tanımadığın insanlar tanıdıklarından farksız derecede samimi...
aşk...
Tarih ve kültür bilinci olmayan insanların tukakalayarak komik orgazmlar yaşadığı, mozaik şehir.
Mezopotamya kültürü, mimarisi nedir, din ve dillerin kardeşliği Nasıl yaşanır, ezan sesine karışan çan sesinin harmanlandığı yer var midir, Süryani şarabı Nasıl içilir, bir cami imamıyla, papaz, uzun uzun muhabbetle Nasıl sohbet ederler?
işte bu ve buna benzer soruların yanıtları Mardin' dedir.
Turkiyenin bir çok yerini gezdim, batı denilen bölgeleri illeri gezdim, mardin onların yanında medeni bir şehir olduğunu çok belli ediyor, batı da halk köylü, konuşmayı bile bilmeyip yobazlik yaparken mardin masallar şehri gibidir..