çılgınlar gibi desteklenmesi gereken kampanya. ''nasıl olsa yakacaklar'' diyerek elimizi taşın altına koymamak yerine, bir şeyler yaparak bunun huzuruna erişmek, onlarca çocuğun eğitimine destek verildiğini en azından denendiğini bilmek, kolaya kaçmaktan ve sorumluluk almamaktan çok daha iyidir. ileride cahil bir toplumla karşılaşıldığında en azından bir nebze pişmanlığı azaltmak, hiçbir şey yapmadım dememek, ızdırap çekmemek adına. hepimiz adına...
(bkz: boslukta suzulen varım diyor)
günümüz şartları içerisinde izlediğimiz haberler, ölümler kafaları ağırlaştırıyor.ister istemez doğu batı ayrımı yapıyoruz.içimiz istemesede yaşanan olaylar biz farketmeden, istemeden bizi bu ruh haline bürüyor.insanın aklı almıyor çünkü insan insanı kıramazken,küstüğünüzde bile içiniz içinizi yerken nedir bu ölümler,iç savaş,düşmanca yaklaşımlar.
farklı ülkelerin insanları gibi çirkin bakışlar. şimdiye kadar kardeşim, yurttaşım dediğin insanlarla bu hale gelmek. bunlar hep büyüklerin işi ve çocuklar gerçekten masum.gelecekte bu durumu ortadan kaldırabilicek umut ışıkları onlar.deftere, kaleme muhtaç ellere iki kitabı çok görmek gerçekten zayıflık.
kurunun yanında yaşın da yanmaması için destek verilmesi gereken kampanya. bu ülkede yaşayıp kendini türk hisseden herkes türktür. bazı kendini bilmez teröristlerden dolayı, mardindeki kardeşlerimize ayrım yapamayız ki mardin güneydoğuda pkk sempatizanlığının en az olduğu şehirlerden biridir...
farkettim de benimde kitaplığımda tozlanan kitaplar var. bir güzel sildim hepsini. ve yollayacağım. okunmalı okutmalıyız geleceğimizi. elden ele gönülden gönüle gitmeli dayanışma.**
duyarsız toplum oldugumuz her yönden bellidir arkadaşlar.davulun sesi hoş geliyor çoguna,çogu yok pkk lı yok terörist diyor.o zaman sende evinde okumuş oldugun vede bir köşede atılmış olan bir kitabı yolla da oradaki çocuklarda pkk lı olmasın terörist olmasın.insanlar ne kadar çok dogruyu bilirse yalnış yollara sapması o kadar zor olur.evde atıl durumda bulunan bir iki kitap yolladıgın zaman kimse seni yargılamaz.he yollamıyacagım da diyorsan o kitabı git yak yada yakınındaki bir okula bagışla zaten ikisinide yapmıyorsan söylenecek bir şey yoktur.
arkadaşlar 70 80 ilde kaldım herkes karadenize gitmek isterken ben siirt, bingöl, mardin ,şırnak ,batman, cizreye gittim 2 şer 3 er defa ama inanın dogu kimsenin zanettiği gibi değil kimseye yangözle bakmaz insanları inanın çok zor şartlarda yaşıyorlar vede eğitimlerini sürdürüyorlar bizler istanbul, izmir, ankarada çok ama çok daha iyi şartlardayız. herkez evindeki 1, 2 kitabı yollasa sorun çözülür.
burada ki bir çok yazar arkadaşımın değişik fikirlere sahip olduğunu görmek beni çok mutlu etti. benim de kendimce bir fikrim var. sizlerin bahsettiği gibi ben maalesef kürt türk olaylarına kafamı yoramayacak kadar boş kafalıyım. belkide bir yardımı onlar ya da başkası için değil de pis bencilliğim yüzünden yapıyorum. 100 temel eserin ne s.kim bir şey olduğunu bilemeyecek kadar ilgisiz ve kayıtsız bir insanım. ilkokula başlayıpta okumayı öğrendiğim zaman birinci sınıfın birinci dneminde herkes gibi ben de cin ali okudum. fakat babamın saplantılı bir manyak olmasından dolyı birinci sınıfın ikinci döneminde bana aldığı okuma kitabı setimi ki yaklaşık elli tane kitap vardı ve arkadaşlarımın okuduğu kitaplardan biraz farklılardı, önümdeki beş ay içinde bitirmem gerekiyordu. bir arkadaşımın her gün bize gelip babamın bana inşa etmeye başladığı aptal kitaplığın önüne oturup kitaplarımı okuması beni çileden çıkatrıyordu ve çocukça nefret ediyordum ondan. ondan nefret ederdim o aptal kitaplarımı okumak için neden hergün bana geldiğini anlamazdım. bunlar şuanda yazdığım konuyu görünce aklıma geldi. bir çok insan birilerine yardım etme konusu açıldığında parası olanların hiç bir şey yapmadığından dem vurup ağlak ağlak bik bik yaparlar. neymiş efendim üç günlük sigara parasıymış, milletin bir öğünde yediği boktan yemeklerin parasına eşmiş falan filan. evet çok doğruymuş. istenilen kitap setinin fiyatı benim internetten sipariş verdiğimde 185 lira idi. ve bu benim bir günlük içki ve sigara param. işsizim. hergün evde oturup deli gibi içiyorum aldığım tazmınatim bitene kadar da böyle olacak. dün bir set sipariş verdim. bugün yine içiyorum dünden farkı yok. ve kayıp olarak gördüğüm şey ise internetin başına geçip gugıldan 100 temel eser yazıp karşıma çıkan ilk siteden sipariş verdiğimde viskimden iki yudum eksik almış olmam. hala o aptal kitapları vaktinde neden okuduğumu anlamıyorum ve bu çocuklarda bunları okuyacak ve ben yine anlamayacağım. ama o ağlak insanların sözleri doğruymuş. bu anımıda sizlerle paylaştığım için çok rahatladım. sizler kaldığınız yerden seviyeli kürt türk muhabbetinize devam edebilirisiniz. bende kaldığım yerden sizlerin insanlaşma sürecini izliyor olucam.
doğuda görev yapan bir öğretmen arkadaşın sınıfında bazı çocukların öğretmenin; 'ödevlerinizi yapmazsanız sınıfı geçemezsiniz' sözüne karşın, 'sınıfta bırakırsan biz de dağa çıkarız' diyorlarmış. bu çocuklar ilkokul 5 öğrencileri. daha nice örneklerle durumun vehameti ortada, bu bakımdan bu tür kampanyalar, organizasyonlar farz olmuştur artık...
Aynı şekilde yoksul köyleri olan Afyonkarahisar, Uşak, Kütahya, Çankırı... gibi iller için de beklenilen desek. Adı geçe ilçedeki arabaların yıllık vergi ortalamaları alındığında dediğim illerin bile kitap giderleri karşılanabileceği için çok da umrumda olmayan kampanya.
kesinlikle destek olunması gereken kampanya. nerede, hangi çocuğa yardım ettiğimiz önemli değil, adı üstünde o çocuk. birinin elinden tutmasına, ona bir şeyler öğretmesine, bilgiye ihtiyacı var. elinden kötü niyetli insanların tutmasına izin vermeden biz tutabilsek, doğru kitaplarla büyüyen bir nesil yaratırız belki zor mu, dağa çıkmaz, üniversiteye gider belki bir çocuk da olsa kurtarılabilir. sevdiğim bir reklam sloganı durumu özetlemeye yetiyor.:
zamanında sınır 100 kilometre güneyden çizilseydi şu an kimsenin umrunda olmayacaktı mardin halkının cahilliği fakirliği.aksini idda edene şunu söylerim suriyede yaşayan kimlik dahi verilmeyen 1 milyon kürt için ne yaptınız hiç umrunuzda mı.
ama bunun tam tersi sınırın karşı tarfında kalan kerkük türkmenleri bulgaristan yunanistan türkleri hatta yıllarca ayrı yaşamamıza rağmen azeri türkler için geçerlidir.farklı ülkelerde yaşasakta o insanlar bizdendir bizim vatandaşımızdır.dtpye oy veren pkkyı destekliyen bölücüler ise isterse yan komşum olsun bizden değildir.bu kadar basit bir mantık.bunu anlamayan sevgi pıtırcıkları ise bıkmadan usanmadan insanları tahrik etmek için aynı bölgelere yardım kampanyası düzenlemektedirler.karşı çıkan olunca da faşist.siz faşistsiniz kürt ırkçısınız yıkıcı bölücüsünüz.yemezler artık türk halkı uyandı bundan 10-15 sene önce bu tip kampanyaları herkes desteklerdi şimdi yarısı anca destekliyor.10 sene sonra hiç kimse desteklemiyecek.
Adam olan destek olur,olmayan dünden köstek zaten.Madem bir katkınız olmayacak ne diye eleştiriyorsunuz anlamıyorum ki?Ben elbetteki bu kampanyanın cevap bulacağına inanıyorum.Ben de doğuluyum ve ben de kürdüm.7 yaşında okulda türkçeyi öğrendim.Ezikliği çok yaşadım ama şimdi bu ülkenin çocuklarına emek veriyorum ve mutluyum,bu kampanyayı başlatan ve devamını getirecek olanların destekleri vesilesiyle umutluyum.Türkünüz mü yasak,evleriniz mi boşaltılmış,sürgün olan siz misiniz, sevdanız da amansız dağ sevdası gibi değil.Bunu anlamak çok da kolay değil tabi.Hak vermiyorum ama tepkilerine tepkili değilim bu entryi eeleştirenlerin.Herkes üstüne düşeni yapıyor.Yaşamdan aynı rengi görmek,aynı ezgiyi duymak, aynı sevdayı tatmak olanaklı değil.Kaldı ki yaşam sabit dengeler üzerinde değil,kaldı ki denge ölçülü değil.
önemli bir kampanyadır, okusundur çocuklar ve herkesin elinden geleni yapması gerekir.
birkaç tane yazar kılıklının yazdıklarını okuyunca kanı donuyor insanın. onlar , yine bu yazarcıkların tabiriylepekakalı olduğu için okuyup kültürlü olmasınlarmış. şimdi bu mercimek beyinlinin kültürlü insandan korkması normal, çünkü bireysel varoluşunda kültürel bir durak yok ama moderasyon bu adamlara nasıl müsaade ediyor önemli olan odur. alenen ayrımcılık yapılıyor hem de kitap kampanyasında.
not: bu entryi silebilirsin istersen moderasyon. zira sözün tükendiği yerdesiniz.
temel eserlerin nasıl bir temele sahip olduklarını bildiğim için o gençlerin hayatını karartmamak ve temel eser kitaplarından sonra kitap okumayı bırakacaklarını bildiğim için katılmayacağım kampanyadır. 100 temel eser dışında kitap isterlerse katılacağım bir kampanyadır aynı zamanda.
--spoiler--
-devlet yardımıyla okumuş da olsa "devlet bana bir şey yapmadı" demek,
-askerden nefret edip pkk'yı sahiplenmek,
-türklükle alakalı duyulan her söze gülmek, "paşam" ve türevi sözlerle aklı sıra yermek,
-"bana bir şey olmadı ama bizim bir amca anlattı, köyünü yakmış askerler" ve türevi, duyulmuş ama yaşanmamış olan hikayeleri anlatmak,
-devlete sövmek, millete sövmek,
-cici görünüp burslar alıp o burs veren yerlere sövmek.
bunlar benim izlediğim ve gördüğüm şeyler. doğru veya yanlış olabilir size göre, o kısmı beni bağlamaz. ben yaşadığım şeyi anlatıyorum.
--spoiler--
belki bunlar küçükken böyle aşılandılar, şimdi başkasını, başka sözü kabul edemiyorlar. annelerine, babalarına, dedelerine, ninelerine ihanet olur düşüncesiyle, kendi düşüncelerini ortaya koyamıyorlar, başka birşeyi onun karşıtını düşün(e)miyorlar. nede olsa ağaç yaşken eğilir ama bizim yapmamız gereken eğer onlara küçükken sahip çıkabilirsek, yeterli ilgiyi küçük yaşlarda gösterebilirsek eminim ki inkar etmezler. eğer onları pkk nın kucağına bırakır kaçarsak doğu şimdikinden daha fazla karışık olacak.
doğu denince tüyleri ürperen yazarlarımızın herhangi bir vesileyle birkaç sene doğu da yaşayıp biraz olsun akıllanmalarını dileyerek destekleyeceğim kampanyadır.
iyi niyetli yurtseverlerin sömürüldüğü yeni bir kampanyadır. Oradaki aşiretlerin kapılarını çalıp, illegal işlere olmayacak paraları dökeceklerine çocuklarını okutmak için kitap almaları söylenmelidir. Yine de çocukların masumluğunu düşünüp, üzülüp, kitap yollanmasını desteklediğim kampanyadır.
organize bir halde mi yoksa, bireysel olarak mı yardım edilecektir bu kampanyaya? her ne kadar aramızda yardım elini siyasi düşüncelerindeki çarpıklık sebebiyle uzatmayanlar olsada, mardin benim ülkemin toprağıdır, orada yaşayanda benim ülkedaşımdır. kaldıki yurtdışı bile olsa yardım ederdim. bu zihniyeti anlayamamakla beraber, olumsuz düşünenlere, verdiğin kitapla sana nankörlük etsin haklı çık, alnın açık haklıyım de, adım atmadan suçlayıp, izleyci iolmakla yorum hakkı elde edilmez. askerlerin şehit düşerken, açılım nimetleriyle, insanlara farklı mesajlar verenler liderinse, bireysel olarak işin ucundan tutacaksın ki, eleştirme hakkın olsun. o insanları tanıyacaksın ki sevmeme hakkın olsun. pkk demiyor, ilköğretim diyor. bırak gelecekte karşı karşıya kalacak olursan, onun gönlü gidip gelsin vicdan muhasebesinde, en azından tarih kitaplarında abarttığımız gibi abartacak bir öykümüz olur.