aurelio 1 oynuyorsa 2 oynayan dmc. transfer gerçekleşirse orta sahanın yükünü çekip alex'in çılgın atmasını sağlayabilir. fenerbahçe'nin bu seneki tek doğru transferi olur.
iddialar o yöndedir ki kendisiyle fenerbahçe kulübü 10 gün kadar önce anlaşmıştır. ancak psg ile yapılan kezman görüşmelerinde elini zayıflatmak istemeyen fenerbahçe bu transferi açıklamamıştır.
avrupa futbolunun sayılı üst sınıf ve çift yönlü futbol oynayabilen ön liberolarındandır. görünen o ki fenerbahçe forması giymeye çok yakın.
fenerbahçe için başarılı bir transfer olacağı kesin defansif ortasaha oyuncusudur. fakat bu fenerbahçe'nin transfer politikaları doğrudur demek değildir. madem böyle bir adam alacaksın al elbette. senna'nın fenerbahçe'ye katacağı çok şey olacaktır ama senin elinde marco gibi bir oyuncu varken yap bu transferi ki bir şeye benzesin. neyleyim marco olmadan gelen senna'yı. şöyle bir düşünelim. marco bir sezonda şampiyonlar ligi, kupa maçları ve ekstra maçlar hariç sadece ligte 34 maçın 32'sinde banko oynayan bir adam. üstelik türk. tam bir istikrar abidesi. her yönüyle pozitif katkı sağlayan bu adamı paradan sebep anlaşamayarak gönder. olacak iş değil. ondan sonra tut senna'yı kap gel. senna sakatlansa yedeği kim? selçuk yada deniz. bu adamlar kötü birer futbolcu mu? olmayabilir. peki iyi futbolcular mı? o da olmayabilir. yani nasıl bir transfer politikası anlamak mümkün değil. kısaca senna doğru bir tercihtir ve iyi futbolcudur. fakat politika yanlıştır.
eğer iki taraf anlaştılar da kamuoyuna açıklamadılarsa darılırım ayrıca. yine de hayırlısı.
transferi "yalan" olmuş futbolcudur. fb yönetimi onun yerine istanbul büyükşehir belediye'den hasagiç'i almaya karar vermiştir.*
ahan da link: http://www.milliyet.com.t...ri=spor&b=&ver=65
bir rüyanın daha sonuna geldik. önce xabi şimdi de senna. aziz yıldırımkendine bu transferi soran federasyon delegelerine açıklamış; 24 milyon euro istiyorlar, başka birini alacağız demiş. alacağımız adama allah kolaylık versin bu saatten sonra, omzunda öyle bir yük olacak ki.
transferi büyük ihtimalle yalan olan futbolcu. bence makulu da budur. kim ne derse desin her sene la liga'da ilk 4'e oynayan bi takımı bırakıp kasımpaşa ile olimpiyat stadında top oynamak pek de mantıklı bi durum değildir. ben de fenerbahçeliyim ama ben olsam ben de gelmezdim. tıpkı xabi alonso gibi.
bu işin başka boyutu. takıldığım yer ise fenerbahçe yönetiminin transfer politikası. amacın real madrid vari bi olaya girmekse anlarım seni. al carlos'u, al güiza'yı, al aragones'i. ha yok ben avrupada geçen sene yaptığımı yapmak istiyorum diyosan o zaman başka şeyler yapıcaksın. ne bileyim basıp parayı podolski'yi alıcaksın, frederic kanoute'yi alıcaksın ki ben de anlıcam senin stratejini.
divan toplantısında dedi ki sayın yıldırım '' eğer ekonomik gücünüz varsa istediğiniz adamı alırsınız.'' e hani xabi? hani senna? önce bir parmak bal çalıp sonra yok öyle değil böyle demek daha kolay sanırım. amenna anlamaya çalışıyorum çakıl taşıyla olmuyo bu işler. para verip alınıyo. ikna etmek de kolay değil. ama bi formaya 85 yetale isteyen yönetimden, kıçıkırık bi mtk maçı için 66 yetale fiyat biçen yönetimden sokaktaki adam, sokaktaki fenerbahçeli transfer bekliyo. nasıl ki yok canıyla parasını verip formasını alıyo, yok canıyla parasını verip mtk maçını izliyo e bunun da bi karşılığı olmasını umuyo. sokaktaki adam hergün gloria jeans'te 10 yetaleye kahve içemiyo, sokaktaki adam bmw x5 i ile bağdatta kız avına çıkamıyo. o fenerbahçe'sinin başarısıyla seviniyo, fenerbahçe'si yenilince üzülüyo.
formayı taşıyanlar değil benim sevdiğim. zira biliyorum futbolcu adamın dini falan olmaz. kim verirse parayı gider onda oynar. o takımı yönetenler ise hiç değil benim sevdiğim. zira bilirim ki onlar da yarın bigün çekip gidicekler ve bana gene fenerbahçem kalıcak. benim sevdiğim çocukluğumdan beri sırtımdan çıkarmadığım çubuklu formamdır. benim sevdiğim mateja kezman gol kaçırdığında çaresizlikten sarınmak istercesine çekiştirdiği formamdır. benim sevdiğim üzerinde taptığım armam olan formamdır. benim sevdiğim formamdır.
şimdi isterseniz gidin steven gerard'ı alın. yanına da frank lampard'ı koyun. hiç ama hiç umrumda değil.
luis'in ısrarla istediği futbolcu. kendisiyle 3 hafta öncesinden anlaşılmıştır. tabi ki sıkıntı kulübünde.
transfer hikayesini kısaca özetlemek ve neler döndüğünü anlatmak gerekirse;
villareal fenerbahçe'den sağlam ve futbolcu değerinin çok üzerinde para kopartmaya çalışıyor. çünkü ne yazık ki ispanyol kulübünün yönetiminde fenerbahçe'nin ciddi kaynakları olduğuna dair bir inanç var. aziz yıldırım'I arap petrol şeyhi gibi görüyorlar. bu anlamda ilk etapta, ispanya'da futbolcuların sözleşmesinde genelde var olan ancak transferlerde pek de dikkate alınmayan minimum release clause miktarı olan 32 milyon euro talep edildi.
tabi ki senna'Nın alacağı 3,5 milyon euro civarındaki net para, kariyerinin belki de son 3-4 senesi için çok önemli. bu anlamda kulübüne menajeri aracılığı ile baskıda bulundu. villareal hızlı bir şekilde bonservisi 24 milyon euro'ya indirdi. çünkü 32 yaşındaki bir futbolcudan 10-15 milyon euro kazanma şansınız var ve satmıyorsanız bu düpedüz aptallıktır -ki villareal kulübü de aptal değil-. sadece klasik tabirle ne koparsam kâr içerikli bir taktik savaşı veriyor.
kesin olarak söyleyebilirim ki villareal ilk etapta 20 milyon euro bedele de düşecektir ve fenerbahçe muhtemelen bu futbolcuyu azami 15 milyon euro bonservis bedeliyle renklerine bağlayacaktır. villa senna için 15 milyon euro üzerinde bedel talep ederse bu transfer gerçekleştirilmeyecek ve alternatifler değerlendirilecektir.
xabi alonso transferi konusunda gareth barry engeli vardı ve aston villa ve liverpool uzlaşamadığı için, rafa haklı olarak xabi'yi göndermedi. ancak senna konusunda böyle bir pürüz de yok.
fenerbahçe'nin anlaştığı topçudur. hayırlı uğurlu olsun. şampiyonlar ligi maçından sonra duyurulacaktır. bu transfer duyumunu yaklaşık 10 gün önce aldım. sözlüğe entrysine girerken çaylak yapıldım. kısmet bugüneymiş. avrupa şampiyonu olan bir takımın 3 önemli ferdini almak ki biri bütün maçlarda 90 dakika oynayan tek topçu inanılmaz bir başarıdır. sağol aziz başkan senna'yı çubuklu ile görmek muhteşem bir duygu olacak.
çok sonra gelen edit: sözlüğü yanılttığım için sonsuz bir utanç duyuyorum. ancak bu transfer ile ilgili aldığım bilgi emin olun ki direk klüptendi ve transferden emindim. hatta gidip aldığım formaya da senna yazdırdım o gazla. ancak villereal'in son anda fiyatı 12 milyon avrodan 24 milyon avro ya çıkarması transferi yatırdı ve bu olay sadece 1 saat içinde oldu. siz sözlük yazarları arkadaşlarımdan ve renkdaşlarımdan özür diliyorum.
anadolu ajansi'nin haberine gore villareal ile olan sozle$mesini 1 yil daha uzatmi$tir. yeni sozle$mesinde hem maa$ina zam yapilmi$; hem de serbest kalma ucreti* 36 milyon euro'dan, 100 milyon euro'ya cikarilmi$.
villareal in herşeyidir. villareal ile birlikte bu sene başarıdan başarıya koşacağına hiç şüphe yoktur. dünyanın sayılı ön liberolarından olmakla birlikte takımının frikikçisi, penaltıcısıdır. adının fenerbahce ile anılması kadar komik birşey yoktur ve olamazdı da zaten.
(bkz: sahi bir josico vardı ne oldu ona)
pek mütevazı olmayan futbolcu. 2008'in en iyi 11'i içine kendisini de eklemiş. hayır doğru söylüyor olabilir ama insan utanır lan.
ahanda kafasındaki en iyi 11 ve teknik direktör. yalnız teknik direktöre de dikkat..
Iker Casillas (Real Madrid)
Sergio Ramos (Real Madrid)
Rio Ferdinand (Manchester United)
John Terry (Chelsea)
Joan Capdevila (Villarreal)
Steven Gerrard (Liverpool)
Marcos Senna (Villarreal)
Cesc Fabregas (Arsenal)
Andrés Iniesta (Barcelona)
David Villa (Valencia)
Fernando Torres (Liverpool)
Teknik Direktör: Luis Aragones (ispanya)
edit: ayriyetten 40 küsür gol atmış olan cr. ronaldo'yu bu 11'e dahil etmemesi de ayrı bir konu. nasıl adam lan bu.. hadi messi en iyi 11'ine ronaldo'yu almamış o biraz kabul edilebilir ama bu hakkaten ilginç..
