en son oynadığımız malta maçı için atv maçtan önceki reklamlarında şöyle diyordu, turgut reis'in torunları 500 yıl sonra ikinici malta seferini yapacak. (bkz: 8 eylul 2007 malta turkiye maci/#2264630) ulus olarak milli duygularımızın kabardığı avrupa maçlarında hep böyle söylemler kullanagelmişizdir öteden beri. avrupa çıkartması, avrupa fatihi, fatih'in aslanları, destan yazmak vs... bu seferde turgut reis'in torunlarını malta'ya göndermişiz. bu söylem neden kullanılıyor diye bakınca bundan 500 yıl önce olan bir deniz seferinde turgut reis'in leventleri malta şövalyelerine karşı mağlubiyet almış ve milli takım 500 yıl öncesinin rövanşını almaya gidiyormuş gibi gösteriliyor da onun için. bizde durum bu iken bir de malta cephesine bakarsak * onların ülke medyasında çıkan haberlere göre de futbolcular 500 yıl önceki zaferi kazanan şövalyelerdir ve sahaya çıkıp şövalye gibi savaşacaklardır. * hatta malta bizden bir adım öne geçip maçın yapılacağı şehirde vatandaşlarını gaza getirmek için, tüm sokaklara şövalye resimleri asmışlar maçın reklamını yapmışlar ve insanlarını maça davet etmişlerdir.
spiker bu durumu maçtan önceki yayında anlatırken ve kendi kendime bu durumun muhasebesini yaparken odadan şöyle bir ses yükseldi, ''elin gavurunu, arabını koyarsınız takıma, ondan sonra turgut reis'in torunları dersiniz. ne işi var lan allahın brezilyalısının milli takımda!''
işte bizim milletimize öğretilen milliyetçilik budur.
hala nesinin tartışıldığını anlayamadığım konu.
bu adam milli takıma çağırılıyor mu? çağırılıyor.
bir aksilik olmazsa sürekli ilk 11 oynuyor mu? oynuyor.
e peki siz burda aurelio şöyle zıttır böyle hıttır oynayamaz da bilmemne de dediğiniz zaman aurelio milli takıma çağırılmıyor mu? hayır çağırılıyor.
sonuca varılamayacak konuları tartıştığı için milletimiz bu durumdadır. olayları bir hayli geriden takip eder.
ha fatih terim insanımızı çok sallıyor olsaydı bugün hakan şükür kadroda olmazdı zaten. o yüzden boşa tartışılıyor aurelio burda.
vatandaşlık hakkına sahip olan, nüfus kağıdını ve pasaportu taşıyan ve de milli takıma yararlı olacak olan her insan evladını isterim arkadaş ben bu kadroda! bugün beşiktaş'ın beğenmeyip oynatmadığı ve türk vatandaşlığına geçmiş olan nobre hakan'dan daha yararlı olmaz mı? veya zico salağının kenarda unuttuğu diğer bir türk vatandaşı wederson, sol kanatta ibrahim üzülmez'den daha iyi performans göstermez mi? biraz mantığınızla düşünün de öyle sallayın bari yahu!
aklıma takılan ufak bir şey de şu, diyelim ki başka bir brezilyalı, mesela lincoln türk vatandaşlığına geçti ve milli takımda oynamak istedi. teknik direktör de çağırdı kadroya oynattı. yine bu kadar kıyamet kopacak mı ben onu merak ediyorum? acaba yine kazım kanat veya bir benzeri kalkıp, "ben bu herif kadrodayken istiklal marşında ayağa kalkmam! hıh!" diye tribe girecek mi ve burda yine böyle deli gibi tartışılacak mı bu konu.
elalem alıyor yabancıyı, vatandaşlığını veriyor, karnını doyuruyor, ondan da bir güzel yararlanıyor. biz yaptığımız zaman günah!
o yüzden yine:
(bkz: sadece türkiye'de görülen olaylar)
dipnot: geçen sene dünya basket şampiyonasında çılgınca alkışladığınız ersan, 2001'in efsane kadrosundan mirsad ve niceleri. bunlar da aurelio gibi işte. onları tartışmadınız da bunlara mı geldi sıra hey allahım!
bu adam milli takımda oynar mı?
babalar gibi de oynar.
adam geçmiş türk vatandaşlığına, almış hakkını ihtiyacımız da varsa kullanırız.
dünyada bunu yapan ilk milli takım bizimki değil. yıllardır avrupa'nın birçok ülkesi futboldaki başarılarını bu tip uygulamalara borçludur.
kevin kuranyi, podolski, klose, deco, zinedine zidane, eduardo da silva gibi bir sürü örnekler gözümüzün önünde.
futbol bir spordur, önemli olan ırkı değil giydiği formanın hakkını verip veremediğidir.
ülkemizin atletizm takımında, basketbol takımında, voleybol takımında oynayanlara destek veriyoruz da futbolda neden karşı çıkıyoruz?
yarın birgün lincoln de milli formayı giymek isterse-keşke oynamak istese- ve ihtiyacımız varsa-ki lazım bize öyle biri- onu da alsınlar milli takıma...
önemli olan kendisini türk hissetmesidir. zira milli takımda oynamak ona fazla bir yarar getirmeyecektir. bu duruma karşı çıkanlar milli takımda en önemli görev olan teknik direktörlüğü yıllarca yabancıların yapmasına vereceği tepki nedir acaba? sepp piontek aurellio' dan daha mı vatanseverdi?
fenerbahçeli taraftarların desteklediği, diğer takım taraftarlının kösteklediği durum. aurelio beşitaş veya galatasaray da oynayan bir futbolcu olsaydı fenerbahçe taraftarları bu kez aurolionun karşısında olacaktı. malta- türkiye maçını seyredenler aurelio yu aramadılar değil hani..
siz hem brezilya, almanya,ingiltere ile kendinizi bir tutacaksınız hem de brezilyanın çöpe bile atmadığı oyuncuyu milli takımınızda oynatacaksınız. faşist değilim ama milli takımın bir onuru olmalı. aurelio gibi bi oyuncuya ihtiyacımız olabilir ama ondan daha fazla onura ihtiyacımız var.
almanya 2 yıl önce 10 numara diye kıvranırken şu bizim lincoln "ben almanya milli takımında seve seve oynarım" dedi.ama almanya "futbol tarihinin başından beri rekabet içinde olduğumuz bir ülkenin* kadroya almaya layık görmediği bir oyuncuyu milli takımımıza alamayız,bu bir zayıflık göstergesidir." demişti. oysa biz bunu yaptık ve hala ekolden bahsediyoruz.
şimdi diyeceksiniz ki "e almanya da podolski, klose vb. gibi oyuncular var, onları alırken onursuzluk olmuyo mu?"
ama o oyuncular kendi ülkelerinin milli takımlarında rahatlıkla forma giyebilecekken almanya yı seçmişlerdir. fark budur. bugün aurelio brezilya milli takımına çağırıldığı halde türk milli takımında oynamayı seçer miydi? tabi ki hayır. işte aurelio milli takıma alındığı andan itibaren, benim gözümde türk milli takımı o büyük takımlarla olan savaşını kaybetmiştir.
tüm kupaları kazansa bile...
bilmeyenler için edit:klose ve podolski alman kokenli oyuncular değillerdir.podolski'nin kökenini bilmiyorum ama klose'nin polonyalı olması lazım.
kıbrıs asıllı ingiltere de doğup büyümüş mustafa izzet, ne bir kelime türkçe biliyordu ne de istiklal marşımızı biliyordu. sırf kıbrıslı olduğu için kimse milli takımda oynamasına o dönemde birşey demedi... aurelio ile mustafa izzet in aslında pek bir farkı yok.
abd, dedelerini köle olarak getirttiği siyahileri oynatır, ulusal basketbol takımında alkışlanır,
fransa yıllarca vahşet uyguladığı ülke çocukları sayesinde kupalarda başa oynar futbolda, alkışlanır,
hiç bir maddi çıkarı olmayan, yaşı gereği daha büyük profesyonel transfer yapamayacak,
sırf amatör duygularla formamızı sırtlanmış,
ülkemize geldiği yıl türkçe öğrenmiş mehmet aurelio , aynı alkışların özenti elleri, kelli felli futbol duayenleri tarafından bizden olmayan ilan edilir.
nostradamus notu: bugün lüksemburg gibi kolay bir rakip karşısında gol atarsa herkesin bak ne iyi oldu falan filan diye efelenip daha sonra Brezilya'yla oynanacak herhangi bir maçta en küçük hatası bile büyütülerek bugün oynasın diyenlenler tarafından zaten iki dakikada harcanacaktır. aşırı heyecana gerek yok. sadece türkiye'de oynayan bütün yabancılar Türk(!) olmak için sıraya girip olayın boku çıkar o kadar.
not 2: Aurelio nasıl para kazanacak ki istediğinden geçyor diyenlere cevap: Türkiye Dünya 3.sü olmayı başaran bir ülke ve futbol konusunda yeni başarılar bizi bekliyor. Aurelio'nun katkısı olur mu bilmem ama bir başarı kazanmamız durumunda Aurelio da kendini başka takımlara daha büyük paralar karşılığında transfer olma şansı artacaktır.
öneri: 15 aralık 1977 doğumlu olan Aurelio pek de genç sayılmaz hani. Genç ve yetenekli bir oyuncuya şans vermeliyiz.
belli oldugu gibi milli takımımızda on libero zaafi vardir. baska bir mevkiide oynamasi ornegin milli takımda hucum zaafi yoktur ve ornegin anelka turk vatandasi oldugunda milli formayı giymesine gerek yoktur fakat milli takımda on liberoda fahri tatan vardir orada saglam adam gerekmektedir. bu arada aurelioya da helal olsundur.
70 milyon nüfuslu bir ülkede sokaklarda sabahtan akşama kadar futbol futbol diye küçük yaştan beri koşan o kadar*insan varken, başta büyük kulüplerimiz olmak üzere o kadar kulübün "alt yapıya önem veriyoruruz" falan filan demelerine rağmen milli takımda oynayabilecek 18 adamı bulamıyorsak yazıklar olsun bize dedirten türk futbolunun en büyük ayıbıdır.
sinirli edit:isviçre maçını hatırlayın burda oynanan Alpayın* hırsını hatırlayın o maçta.Aurelio bunlar kadar hırslanabilecek mi.o adam türk* olmamaıştır Fenerbahçenin 6 yabancı oynatması için oyun oynanmıştır.Futbol profesyonel bir şeydir ama iş milli takıma geldiğinde herşey değişir.Milliyetçi olsa idim klüplerde de yabancı futbolcu olmasın derdim.
tugay gibi birisinin yerini asla dolduramaz tabi ki ama hüseyinden iyi oturacağıda şüphe götürmez çünbkü adam hırslıdır kopşar parçalar artı olarak türk milli takımındaki bülent korkmaz'dan sonraki bkz:gaz veren alan adam eksiğinide fazlasıyla yükleyecek insandır
alemin kerizi biz olmadığımız için çok faydalı bir uygulamadır.dünyada bizim milli takımdan başka sadece kendi ırkından olan oyuncuların oynadığı başka milli takım yoktur.
güzel bir olaydır. bence fatih terim geldiğinden bu yana en iyi tercihlerinden birini yaptı. türk vatandaşlığını seçmiş bir kişinin ki bu kişi her yerde milli takımda oynamak istediğini söylerken yapılmış çok doğru bir tercih. tabi bu tercihte milli takımın o mevkide çok büyük problemler yaşıyor olması yatıyor.
7 numaralı formayı giymiş ve şu yorumu yapmıştır.
"Bu hayatımın en önemli günlerinden biri. Bana verilecek her görevi eksiksiz olarak yerine getirip, bu formanın hakkını vereceğim. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bunun bir ilk olduğunu biliyorum. Türkiyede bugüne kadar hiçbir yabancıya bu görev verilmedi ve ben sorumluluğumun bilincindeyim. ama artık kime unutmasın ki ben bir yabancı değil Türk vatandaşıyım. Benim Türk vatandaşlığına geçmemde ve Milli Takım forması giymemde yardımcı olan herkese çok teşekkür ediyorum. Özellikle Fenerbahçedeki tüm arkadaşlarımdan Başkanımızdan ve hocalarımızdan çok destek gördüm. Artık bundan sonra Fenerbahçede olduğu gibi Türk Milli Takımında da görevimi en iyi şekilde yapacağım." http://168.144.68.156/pic_lib/marcoturk (2).jpg
milli takımların oluşmasında kan bağı aramak yerine o ülkenin futbol yapısında yetişmiş olup/olmama kriteri dikkate alındığın da -ki doğrusu da bu bence- yapılmasında hiçbir sakınca yoktur. aurelio her ne kadar brezilya'da yetişmiş olsa da neredeyse tüm gelişmesini türkiye'de gerçekleştirmiştir. bu nedenle sorun edilmemesi gerekn olaydır.
bütün avrupa ve tunus gibi asya ve afrika takımlarında hatta almanya ve polonya da bile örneği olan bir uygulamadır.hukuken tc vatandasıysa ve turkce biliyorsa aslında bir sakıncası olmamalı ama...yine de tuhaf gelen ve kabul edilmesi zor hadise!
onun yerinde oynayacak adamları düşündüğünde selçuk, hüseyin, ki bu adamlar milli takımda sahada her an başımıza dert olabilecek adamlardır...ayrıca (bkz: servet çetin)ama kardeşim türk oldu diye de illa oynatmaya gerek yoktur, ki mehmet aurelio da öyle süper bir futbolcu değildir, kötünün iyisidir sadece...ama biz türk milleti olarak oynatsada oynatmasada eleştiri de bulunuruz, bu yüzden en iyisi oynasın bi bakalım uyum sağlayabilecek mi? oynar mı? sonra değerlendirelim...
bir galatasaraylı olarak sonuna kadar desteklediğim olaydır. tugay kerimoğlu milli takımı bıraktığından beri ö libero zaafımız ortadadır ve bunun çözümü eğer bu şekilde olacaksa yapılmalıdır. emre ve yıldıray gibi oyuncuları oraya hapsedip, hem zayıf bir ön libero direncine hemde bu iki dünya çapında oyuncudan tam faydalanamama söz konusudur. aurelionun milli takıma gelmesi ile bu olay ortadan kalkacaktır. ayrıca fatih terim gibi bir hocanın kararına saygı duymak gerekir.
