"TÜRK" OLUP DA SAHADA HiÇBiR ŞEY YAPMAYAN OYNUCULARA YILLARDIR KÜFREDiYORUZ. UCUZ MiLLiYETÇiLiĞE GEREK YOK. ASLINDA TEKNiK YORUMA DA FAZLA GEREK YOK. BU ADAM DMC YANi BiLDiĞiN ÖN LiBERO. SELÇUK'U MU KOYCAK ORAYA, HÜSEYiN CiMSiR'i Mi..*
doğrudur. o pozisyonda oynayanlar içerisinde türkiyedeki en iyi futbolcudur. Fenerbahçeli, trabzonlu olmasu farketmez. milli takıma en çok fayda sağlayacak kişinin gitmesi gerekir. aynı zamanda japon takımında bile alex varken, biz de neden olmasın? ayrıca ne mutlu türk üm diyene. ne mutlu türk olanadeğil
kıbrıs asıllı ingiltere de doğup büyümüş mustafa izzet, ne bir kelime türkçe biliyordu ne de istiklal marşımızı biliyordu. sırf kıbrıslı olduğu için kimse milli takımda oynamasına o dönemde birşey demedi... aurelio ile mustafa izzet in aslında pek bir farkı yok.
bu olay fenerbahçe nin milli takıma hediyesidir.türk liginde aurelio oynadığı mevkinin tartışmasız en iyi oyuncusudur.avrupa milli takımları bu tür polemikleri aşmıştır.milliyetçilik naraları atanlar bari futbol gibi spor konularında patilerini ayaklarını ceksinler.
bu adam milli takımda oynar mı?
babalar gibi de oynar.
adam geçmiş türk vatandaşlığına, almış hakkını ihtiyacımız da varsa kullanırız.
dünyada bunu yapan ilk milli takım bizimki değil. yıllardır avrupa'nın birçok ülkesi futboldaki başarılarını bu tip uygulamalara borçludur.
kevin kuranyi, podolski, klose, deco, zinedine zidane, eduardo da silva gibi bir sürü örnekler gözümüzün önünde.
futbol bir spordur, önemli olan ırkı değil giydiği formanın hakkını verip veremediğidir.
ülkemizin atletizm takımında, basketbol takımında, voleybol takımında oynayanlara destek veriyoruz da futbolda neden karşı çıkıyoruz?
yarın birgün lincoln de milli formayı giymek isterse-keşke oynamak istese- ve ihtiyacımız varsa-ki lazım bize öyle biri- onu da alsınlar milli takıma...
adam sırf fenerli diye yakında (bkz: bizde bir tugay vardı heyyyt be 10 tane aurelio ederdi borumu be sahi o nerde)şeklinde kampanya başlatılacak hadise
milli takımda aurelio'nun bölgesinde ondan daha iyi oynayan bir oyuncu yoktur. varsa niye orta sahamız follofoş olmuş durumda, elini kolunu sallayarak geçiyo diğer takım oyuncuları bi onu cevaplayalım önce. ikincisi aurelio birçok milli takım oyuncusunun aksine istikrarlı bir şekilde, karşısındaki rakip farketmeksizin aynı oyunu sergilemektedir. bu nedenle fenerli veya başka bir takımlı olmasını bir kenara bırakıp milli takım'ın yararlanabilmesine bakılmalıdır. yarın bir gün başka bir takımdan da böyle bir oyuncu çıksın, istikrarlı olsun, mevkisinin değişilmezi olsun, vatandaşlık hakkını alsın, milli takıma alınsın, onu da desteklerim kardeşim.
kimse öküz altında buzağı aramasın. marco aurelio türk olmadı; sadece türkiye cumhuriyeti vatandaşı oldu. çünkü türk olmakla türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmak arasında belirli nüanslar var. türklük/türkçülük kavramı biraz daha genel, bir ülkenin vatandaşı olmak biraz daha yerel, lokal bir konudur. eğer ki marco nam-ı diğer mehmet türk olmuş olsaydı gidip kazakistan, tacikistan ya da ne bileyim türkmenistan milli takımında da oynayabilirdi. bu yüzden "ben marco'nun türk milli takımında olmasını içime sindiremiyorum" gibi suni ve demode milliyetçi tavırlarla güldermeyin kendinizi. italya gibi muhafazakar bir toplum şampiyon olduğunda kimse sorgulamadı camoranesi gibi aztek kökenli bir adamın seceresini. ya da dünya kupası şampiyonu ve bu yılın finalisti, avrupa şampiyonu fransa sorgulamadı kadrosundaki devşirme oyuncaların sayısını. onlar için aslolan elde ettikleri başarıdır ve endüstriyel futbol pastasından elde ettikleri paydır. biz de artık sıyrılalım bu zihniyetten. çünkü sıtkımız sıyrıldı artık bu zihniyetlerden. marco türk olmadı, olamaz da zaten. nasıl ki bizim germen ya da anglo-sakson olamayacağımız gibi. zaten atatürken güzelini söylemiş... "ne mutlu türküm diyene"
bu keyifle yaşayalım ve mehmetin atacağı gollerle neşemize neşe başarılarımıza başarı katalım. türkiye cumhuriyeti'nin milli takımına hoşgeldin mehmet aurelio. hep birlikte yolumuz açık olsun.