maraş katliamı

entry206 galeri61 video1
    25.
  1. masum insanları, sırf doğuştan gelen allah vergisi mezhepleri dolayısıyla, o masum insanların evlerinin kapılarına çarpı işareti koyarak öldüren vatansever(!) faşistlerin imzasını attığı türkiye'nin lekesi.
    kim mi yaptı: ülkücüler.
    3 ...
  2. 26.
  3. 29 yıl önce gerçekleştirilmiş katliam.
    2 ...
  4. 27.
  5. 28.
  6. 29 yıl önce olmasına rağmen unutulmamış olan iğrenç katliamdır. Katliamın yıldönümü nedeniyle Alevi Bektaşi Federasyonu adına Genel Başkan Turan Eser; "Kontrgerilla ve ırkçı paramiliter emperyalist uşakların çabalarıyla, yüzyıllarca barış içinde yaşayan aynı ülkenin vatandaşları arasına kin ve nefret tohumları atılarak birbirlerine düşman edildi." şeklinde bir açıklama yapmıştır.
    4 ...
  7. 29.
  8. allahsız, kitapsız, milliyetsiz olduklarını düşünülen masum insanların bu dünyadaki en büyük günahın allah ın verdiği canı almak olduğunu bilmeyen kafatascı gerizekalılar tarafından katledilmesi..
    3 ...
  9. 30.
  10. camilerde 'aleviler şehrin suyuna zehir atıyorlar, camilerimizi yakıyorlar' iftiraları atıldı şeytanlar tarafından.
    şeytanları "allah'ın evi" nde ateşlediler.
    5 ...
  11. 31.
  12. mhp sempatizanı liboş ülkücülerin milliyetçilikten bi bok anlamadığının kanıtı. onlara göre türkçe bilmeyen sünni bir farsî pek daha kıymetlidir. öz be öz türk alevisine tercih ederler.
    9 ...
  13. 32.
  14. Türk olmak farklı dinden, ırktan insanları öldürme hakkına sahip olmak demek değildir. işte bunu anlayamayanların gerçekleştirdiği iğrenç eylem. gerçi neyi anladı ki bunlar?

    (bkz: yüzünüze tükürsem yarabbi şükür dersiniz)
    6 ...
  15. 33.
  16. kim tarafından planlanmış olursa olsun bunu yapanların içinde insanlık namına hiç mi birşey yoktu? nasıl oldu da bunca insanı çocuk, yaşlı ,genç demeden vahşice öldürdüler. hiç mi içleri acımadı? peki ne uğruna? sırf alevi oldukları için. ve ne hikmetse bu olayı günümüzde bilen gençlerin sayısı oldukça az. bu tür olayların üstünü kapatarak bir yere varılmaz ki varamadığımız da apaçık ortada. sonra da barbar değiliz diyoruz. bunu yapan hayvanlar barbar değil de nedir? herşeyden önce insanlık geldiğini algılayamamış bu bünyeler yazık.
    4 ...
  17. 34.
  18. resmi rakamlara göre 105 kişinin ölümüyle sonuçlanan, 3 gün süren alevi - sünni ve bir diğer anlamda sağ - sol kavgası. ağaca asılan, baltayla kafaları kesilmiş cesetlerin gezdiği, hamile kadınların karnındaki doğmamış çocuğun öldürüldüğü vahşet. dönemin valisinin olayların gidişatını anlamış olmasına ve sokağa çıkma yasağı ilan etmesine rağmen, belediye bunu hoparlörlerinden duyurmamış ve hatta tam aksine sünnilerin şehitleri için cenaze namazına davet anonsları yapmayı tercih etmiştir. bunun yanı sıra 3 gün boyunca dönemin valisinin de talep etmesine rağmen asker "yetkisi olmadığı" gerekçesiyle olaylara müdahele etmemiş ancak 3.gün sonunda müdahele etmiştir.

    dönemin başbakanı ecevit o dönemlerde ordu'nun sıkıyönetim isteğini geri çevirmekte ve sivil yollarla ülkedeki gerginliği yatıştırma yolunu tercih etmekteydi. provakasyonların ortaya çıkardığı bu olaylar sonucunda ecevit'în sıkıyönetim konusunda ordu'ya karşı daha güçsüz kaldığı bir gerçekti.

    "siki yönetim mahkemelerinde açilan davalar 1991 yilina kadar sürmüş, çoğunlukla sağ ve aşiri sağ görüşlü olarak nitelenen toplam 804 kişi hakkinda dava açilmiş, saniklardan; 29 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1-24 yil arasinda hapis cezalari ile cezalandirilmiştir."
    2 ...
  19. 35.
  20. islamın kullanılarak kılıf olduğu katliamlardan biridir.

    günümüzde de benzer ve çok daha geniş ölçekte katliamlar yapılmaya devam ediyor, ancak bunlara katliam diyemiyoruz.

    sosyal güvenlik güvensizliği,
    ırak - kırmızı çizgiler pornografisi,
    kıbrısın elden çıkartılması,
    devlet kadrolarında yemyeşil isimlerin üste çıkartılması,
    türbanlı kadınlar,
    bıyıklı adamlar,
    işssizlik,
    ankara,
    istanbul,
    izmir,
    akp.

    hayat ne acı..
    4 ...
  21. 36.
  22. Ellerinde Alman tüfeği, mavzer, makineli tüfekler vardı. Kadınlarımızın memeleri kesildi. Altı aylık çocuğumuza kurşun sıkıldı. Kolları kesildi, kafaları ezildi. Kadınlarımızın hem ölüsüne hakaret ettiler, hem dirisine. Kocasının yanında yaptılar. Kocası 'Allah'tan korkun' dedi. Kocasını çektiler öldürdüler. Ardından kadını öldürdüler. 20 yaşında bir babayı oğluyla birlikte öldürdüler. Gözlerine şiş soktular insanların. Seyrantepe'de Kaşanlı (...)'ün karısının ırzına geçip, kurşuna dizdiler. Daha sonra külotunu çıkarıp sokağa attılar. Kalaycı Şah ismail'e de baltayla vurup beynini parçaladılar..." Anlatılan bu vahşet, ne Hitler Almanyası'nda ne Pinochet döneminde Şili'de yaşandı. Bu vahşetin yaşandığı yer Maraş, tarihi ise 1978'in aralık ayıydı...
    10 ...
  23. 37.
  24. siz insansanız, ben bütün insanlığı ...keyim dediğim yaratıkların gerçekleştirdiği katliamdır.
    9 ...
  25. 38.
  26. bir alevi öldüren beş kez cennete gitmiş sayılır dediler.
    111 kişi öldü, yüzlercesi yaralandı!

    bizlere cehennemi yaşatanlar, hadi gidin şimdi cennetinize!
    11 ...
  27. 39.
  28. yapanların elini kolunu bağlayıp taksimde amme hizmeti olsun diye sktirmek bile cezaların en hafifii gelen utancımızdır. dazlaklardan ne farkınız var ? onlar ırkçı onlar gavur... dersiniz ulan heriflerin en azından beyni var, şövanistliklerini yabancılara yapıyorlar, siz kendi komşularınıza kendi hemşerilerinize yaptınız sadece farklı dini görüşleri yaşadığı için. yazıklar olsun böyle insanlığa. hani önce türklük sonra müslümanlık? utanıyorum ki bunu yaptıran adama tapıyorsunuz ve utanıyorum ki siz de türksünüz ben de!..
    peşin ekleme: eksile eksilerkende kendini dinle. bakalım olsa böyle bir durum ve sessiz kalırmıydın hayır kalmazdın. siz bunu yapmaktan değil düşünmekten bile orgazm oluyorsunuz. malesef türklüğü geç bunu yapanlarda insandı ben de..
    9 ...
  29. 40.
  30. yapanların ve yaptıranların insanlığından şüphe ettiren türkiye'nin yüz karası.
    1 ...
  31. 41.
  32. din adına millet adına yapılan onursuzluğu hiçbir zaman unutulmayacaktır. mhp'liler bunu bilsinki bu resimler bu olaylar kağıt üzerinde silinebilir ama zihnimizden asla silemezler...sonsuza dek elimiz yakanızda!!!

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/28196/+

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/28197/+

    http://26.img.v4.skyrock..../pics/663371174_small.jpg
    1 ...
  33. 42.
  34. türkiye'de tek bebek katilinin şerefsiz abdullah öcalan olmadığını bizlere kanıtlayan insanlış dışı katliamdır.
    tek suçları "alevi" olmak olan suçsuz/günahsız/gariban gençlerin, yaşlıların, bebeklerin, kadınların, söz de türkiye'nin geleceği için mücadele eden orospu cocukları tarafından katledildiği gündür ki mustafa kemal atatürk sonrası karanlık türkiye tarihinin kara lekelerinden sadece birisidir.
    9 ...
  35. 43.
  36. 1978'de ırkdaşı, resmen de olsa dindaşına bunu yapanların 1915'de gavur dediği ermenilere neler yapabileceğinin ispatı olan, olay değil katliamdır.
    16 ...
  37. 44.
  38. dışardan ahkam kesip şehrin bütün insanlarının karalanmasına neden olandır. tek yönlü araştırma yapılmaması uygun olandır. sıradan halk yapmış gibi gündeme getirilmemesi gerekendir. herkes bilir gerçekleri.
    3 ...
  39. 45.
  40. 46.
  41. 32.gün programının ortasında katledilmiş insanları görünce bir an bir savaştan kesit sandığım görüntüler vardı. meğersem yakın zamanda ülkemde olmuş bu vahşetin görüntüleriymiş.
    3 ...
  42. 47.
  43. bugün ki ergenekoncuların babalarının işledigi katliamdır, ölen insan sayısından çok yapılan ülkeyi bölme provakasyonu en acısıdır. muhtemelen bir çok insan bilmez bunu, olaylar oldugunda ecevit basbakandır ve onun iç işleri bakanı olayların aslında kimler tarafından yapıldıgına yöçnelik gerçek açıklama yapar, daha sonra bakan o gün el çektirilir ve olayı ülkcüler yapmıştır sözü resmi kayda gecirilir, hatırla sevgili dizisinde aslına yakın olarak hadise ele alınmıstır, olan derin çetenin gönderdigi ve sag ve sol gruplara sızrak gerçekleştirildigi şeklinde verilmiştir o bakanın el çektirilmesi verilmemiştir, ama ez azından askerin olaganüstü hal ilan ettirme çabaları gerçekci verilmiştir, neden kimse bu askerin neden bu böyle davrandıgını açıklamak istemez, bugünde sürekli güneydoguda olaganüstü hal ilanına ugrasmaktadır asker.

    neden asker ankara pursaklar ilçe olmasına ragmen hala jandarma yetklilerini yeni kurulan ilçe emniyetine devretmek istememektedir, neden?
    3 ...
  44. 48.
  45. 30 Yıl Önce Maraş Katliamında Neler Olmuştu?1978'de Kahramanmaraş'ta yaşanan olaylarda resmi rakamlara göre 111 kişi öldü, Yüzlerce kişi yaralandı. 210 ev, 70 işyeri tahrip edildi. 804 kişi hakkında dava açıldı; sanıklardan 29 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1-24 yıl arasında hapisle cezalandırıldı.

    BiA Haber Merkezi - istanbul

    16 Aralık 2008, Salı

    19 Aralık gecesi saat 21:00'de bir Ülkücünün, Çiçek sinemasına yerleştirdiği tahrip gücü düşük bir bomba; katliama giden olaylar zincirinin ilk adımını oluşturdu. Türkoğlu ilçesinden gelen bir grup faşist militan "Kanımız Aksa da Zafer islamın" ve "Müslüman Türkiye" sloganlarıyla seyirci kitlesini "coşturarak" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) il binasına saldırttılar.

    Bombanın patlamasından hemen sonra, Ülkücü Gençlik Derneği (ÜGD) Kahramanmaraş şube başkanı Mehmet Leblebici ve 2. Başkan Mustafa Kanlıdere'nin talimatlarıyla bombayı attığı iddia edilen Ökkeş Kenger Ankara'ya ÜGD'ye telefon ederek "yardım" talebinde bulundu.

    "Bir Alevi öldüren beş kez hacca gider"

    Ertesi gün Alevilerin oturduğu bir kıraathane bombalandı; 21 Aralık'ta iki Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (Töb-Der) üyesi bir öğretmen öldürüldü. 22 Aralık günü, bu iki öğretmenin cenazesini taşıyan kalabalığa, faşistlerin "komünistlerin, Alevilerin cenaze namazı kılınmaz" diyerek tahrik ettikleri kalabalık saldırdı. Bağlarbaşı camii imamı Mustafa Yıldız cuma vaazında şu "öğütleri" vermişti:

    "Oruç tutmak namaz kılmakla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş sefer hacca gitmiş gibi sevap kazanır; bütün din kardeşlerimiz hükümete ve komünistlere, dinsizlere karşı ayaklanmalıdır; çevremizde bulunan Alevileri ve CHP'li Sünni imansızları temizleyeceğiz."

    Kalabalık dağılıp cenazeler ortada kalırken; güvenlik güçlerinin müdahalesiyle karşılaşmayan saldırgan kitle kent çarşısına yürüyerek Alevilere ve CHP'lilere ait işyerlerini tahrip etti. Çatışmalarda 3 insan öldürüldü.

    22 Aralık gecesi faşistler Sünni mahallelerinde "ertesi gün solcu Alevilerin silahlı saldırı yapacağını" anlatarak, bu kitlesel biçimde silahlanılmasını sağladılar. 23 Aralık'ta Kahramanmaraş'taki olaylar karşılıklı çatışma boyutunu tamamen yitirerek, bütün solculara ve Alevilere dönük bir kıyama dönüştü.

    24 Aralık'ta ilan edilen sokağa çıkma yasağına, yalnızca, kendi can güvenliklerini bile sağlayamayan güvenlik kuvvetleri uydular. Günden güne tırmanan gerginliğe ve valiliğin 21 Aralık'tan beri yinelediği taleplerine rağmen kente askeri güç gönderilmemişti. Saldırıların polis kuvvetlerine yönelmesi üzerine, "polis-halk çatışmasını önleme" gerekçesiyle 23 Aralık sabahı kentteki bütün polisler de görev dışı bırakıldı. Bu koşullarda 24 Aralık günü, faşistlerin çevre köy ve ilçelerden getirdiği silâhlı grupların takviyesiyle, kıyam insanlık dışı boyutlar kazandı.

    Resmi rakamlara göre olaylarda 111 kişi öldü

    "Komünistleri bırakmayın, Allah yoluna kesin, Sütçü imam aşkına vurun", "Bugün cihad günüdür, bir Alevi öldüren cennete gider", "Alevileri öldürelim, memleketten temizleyelim", "Alevileri öldürün, şahit kalmasın" diye bağıran faşist ajitatörlerin sürüklediği kalabalıklar Alevilerin yaşadığı Yörükselim, Yenimahalle, Serintepe, Mağaralı, Karamaraş mahallelerine saldırdılar. Bu mahalleler taranıp, bombalanıp, kundaklandıktan sonra muhasara altına alındı. Ölülerin taşınması, yaralıların hastanelere götürülmesi engellendi, hastaneler kuşatıldı; insanlar kadın, çocuk, hamile, yaşlı, hasta, yaralı ayrımı yapılmadan öldürüldü. Faşistlerin "Aleviler dinsiz ve sünnetsizdir" provokasyonuyla gözleri kararan saldırganlar, insanların pantolonlarını indirip sünnetli olup olmadıklarına baktılar. Alevi mahallelerinin yanı sıra, Sünni mahallelerinde de önceden işaretlenmiş Alevi evlerine baskınlar yapıldı.

    Kıyımda saldırılanlara haykırılan sözler, faşist hareketin seferber ettiği kitleleri "gerçek" iktidarın bu hareketi desteklediğine inandırdığım gösteriyordu: "Hükümetiniz gelsin sizi kurtarsın", "Bizim liderimiz içimizde, sizinki nerede, Ecevit gelsin sizi kurtarsın", "Türkeş burada, Ecevit nerede", "Git Karaoğlanınızı çağır gelsin, size yardım etsin, bizim Türkeş'imiz yanımızda", "Vali, içişleri bakanı Maraş'ı terketsin".

    Ancak 25 Aralık akşamı tamamen yatışan saldırılarda, resmen saptanabilen ölü sayısı 111'di. Yüzlerce kişi yaralanmış, aralarında CHP, Türkiye işçi Partisi (TiP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Töb-Der, Polis Memurları Dayanışma Derneği (Pol-Der) binalarının ve Sağlık Müdürlüğü'nün bulunduğu 210 ev ve 70 işyeri yakılıp yıkılmıştı. Katliamın ardından, binlerce Alevi Kahramanmaraş'ı kaçarcasına terk etti. CHP milletvekili Oğuz Söğütlü Kahramanmaraş'ta yaşananların açık soykırımdan başka bir şey olmadığını, Alevi nüfusun yüzde 80'inin kenti terk ettiğini söyledi.

    Milliyetçi Cephe (MC) partileri, olayların "büyümesini" ülkede ve Kahramanmaraş'ta sıkıyönetim ilanında gecikilmesine bağlayarak CHP iktidarını suçladılar. Faşist hareket, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün Ocak 1979'da Kahramanmaraş milletvekili ve senatörleriyle yaptığı özel toplantıda Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) milletvekili Mehmet Yusuf Özbaş'ın sözlerinde yansıdığı gibi, olayların "1971 öncesinde Elbistan'da Nurhak dağlarında başlayan olayların devamı olduğunu" savunmakta; Ecevit hükümetinin "tahrikçi" olduğunu, hükümet değişmedikçe tahriklerin devam edeceğini söyleyerek böylesi olayların da süreceğini ima etmekteydi.

    RFI: Olaylarda CIA'in rolü var

    MHP yöneticilerinden Nevzat Kösoğlu parlamentodaki konuşmasında olaylardan "Maraş'ın bazı mahalle ve köylerinde mezhep ayrılıklarına dayandırdıktan hakimiyetlerini pekiştirmek üzere çekişme halinde olan -özellikle Maocu gruptan- komünist fraksiyonları" sorumlu gösteriyordu. Kösoğlu, olayları hassas bölge olduğu bilinen Maraş'ta solcu öğretmenlerin cenazesine izin verilmesi ve cenazede "bilinen komünist sloganların yanı sıra, dini tahkir ve tezyif edici sloganların bağırılması"yla açıklarken adeta katliamı meşrulaştırıcı bir dil kullanıyordu.

    Faşist harekete açık destek veren Tercüman yazarlarından Ahmet Kabaklı Kahramanmaraş olaylarını "milletin CHP'ye tepkisi" olarak yorumlarken; neredeyse selamlayan, kutlayan bir üslupla insanların gaddarca öldürüldüğü katliamı "binicisini beğenmeyen asil bir kısrağın şahlanışı"na benzetmişti.

    Radio France Internationale (RFI) 27 Aralık'taki yayınında Kahramanmaraş olaylarında "yabancı gizli servislerin, özellikle ABD Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA'in rolü"ne değindi. BBC ise şu yorumu yapmaktaydı:

    "Kahramanmaraş olayları, Pakistan, Afganistan ve iran'dan sonra belki de kaos ve belirsizlik içine düşme sırasının Türkiye'ye geldiğini gösteriyor. Başbakan Bülent Ecevit de dahil olmak üzere, giderek artan sayıda kişi, bir iç savaş tehlikesine dikkati çekiyorlar."

    Kahramanmaraş olaylarının "kovuşturulması", faşist hareketin iç savaş stratejisi ile ilintisi üzerinde durulmadan, "sağ-sol çatışması" çerçevesinde ele alındı ve tek tek "eylemciler" araştırıldı. Dönemin bölge sıkıyönetim komutanı Tuğgeneral Tayyar Aygur'un, "Kahramanmaraş Toplumsal olayları" davasının bir numaralı sanığı Kengerle görüşmesinde söyledikleri, bu durumun özeti niteliğindedir:

    "Oğlum, bu hadiseler sizin boyunuzu aşar, bunu biz de biliyoruz. Soldan her şey elimizde. Silahlar, mermiler, dokümanlar... Hepsini yakaladık. Hatta Ermeni Garbis adında birinin olduğunu tespit ettik. Eğer bu şahıs ölenler arasında değilse, yakında bir vilayetin daha başını yakabilir. inşallah ölen yedi sünnetsizden birisi budur. Bunları biliyoruz...Peki, bu sağdaki çarıklı Mehmet ağayı kim sokağa döktü, biz bunu arıyoruz."

    Faşizm tırmanışını sıkıyönetim altında sürdürüyor
    1979'a CHP iktidarının Kahramanmaraş katliamının ardından 13 ilde ilan ettiği sıkıyönetimle girildi. Böylece, faşist hareket, 1978 boyunca giderek sesini yükselterek talep ettiği sıkıyönetime erişmişti. Fakat sıkıyönetim, hem MHP üst kademelerinde umulan nitelikte bir ittifakı, işbirliğini üretecek gibi görünmüyordu; hem de siyasal atmosfer MHP açısından oldukça elverişsizdi.

    Kahramanmaraş katliamı, Malatya, Elazığ, Sivas, Niğde-Aksaray olaylarıyla karşılaştırılmayacak sonuçlara yol açmıştı. Hem yüzü aşkın insanın ölümü, hem de anti-Alevi saldırılarda sergilenen vahşet ve kıyıcılık, genel kamuoyunda büyük bir dehşet yaratmıştı. Doğan büyük toplumsal tepki, somut yasal bağlantılar saptansa da saptanmasa da, geniş kitleler nezdinde bu olayın sorumlusu olduğu açık olan faşist harekete yöneliyordu. (BÇ)

    * Bu metin Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi'nin 7. cildinden derlendi.bianette yayınlanmaktadır.
    5 ...
  46. 49.
  47. katliam esnasında karnı deşilen hamile kadınları ve bacaklarından 2 ye ayrılmış bebekleri düşününce, apdullah öcalan bebek katilidir diyenlerin,bebekleri öldürme konusunda ondan daha önce bu deneyimi yaşamalarını mümkün kılmış katliamdır. ve hala utanmadan insanlıktan bahsetmiyorlar mı asıl bu adama koyuyor.
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük