mar adentro

entry107 galeri3
    82.
  1. içimdeki deniz
    ve dipteki hafiflik
    rüyaların gerçek olduğu
    iki kişinin bir dileği gerçekleştirmek üzere, birleştiği
    senin bakışın ve benim bakışım
    sözden gayrı tekrarlanan bir yankı gibi
    daha derine..
    daha derine..
    kan ve kemiğin içinden, herşeyin ötesine..
    ama hep uyanıyorum,
    ve hep ölmüş olmayı diliyorum,
    saçların, ağzıma dolanmışken,
    sonsuza dek öyle kalayım diye..
    0 ...
  2. 81.
  3. Bu güzel filme bir de şiir yazılmıştır. *
    --spoiler--
    Taze bir gülümseme boyundan yukarı
    Sürüklüyor kayalardan aşağı
    Hesaplanamayan med cezir
    Ve içimdeki sen
    Felçli mavi şiir...
    --spoiler--
    1 ...
  4. 80.
  5. Alejandro Amenabar'ın yazıp yönettiği ve aynı zamanda yapımcılığını da üstlendiği, Görüntü Yönetmenliğini Javier Aguirresarobe'nin yaptığı * 2004- ispanya yapımı dram tadında 125 dakikalık serüven.

    Ramon Sampedro * adında bir denizcinin kaza geçirip 28 yıl yatağa mahkum bir hayat sürdükten sonra, ötenazi olmaya karar vermesi ve bunun için yaşadığı ülkede ötenazinin yasallaşması yönünde hukuksal bi savaş başlatmasını konu alan film, izleyiciye aynı zamanda aşk, fedakarlık, sadakat, kararlılık, laiklik ve din gibi konuları da sorgulama fırsatı sunar.

    Özellikle de aşkı sorgulayış biçimi son derece etkileyicidir. Nedir aşk? Aşık olduğun kişinin görüşlerini sorgulamadan O'na saygı duymak mı yoksa kendi doğrularını O'na empoze etmek mi?

    --spoiler--
    Ramon: Rosa, benden, senin için hayatta kalmamı istemeyeceksin, değil mi?
    Rosa: Peki bana yaşama gücü verdiğini söylersem Ramon?
    Ramon: Bir bakalım... Çocuklarını seviyor musun?
    Rosa: Elbette seviyorum.
    Ramon: Pekala, o zaman yaşama gücün var demektir. Bu sorumluluğu bana verme Rosa. Senin aşk dediğin bu mu? istemediğim halde beni burada tutmak mı? Bak... Beni gerçekten seven kişi, ölmeme yardım edecek olan kişidir. Aşk budur, Rosa.
    --spoiler--

    --spoiler--
    Filmin en etkileyici sahneleri:

    * Ramon'un Julia *'ya aşkını itiraf ettiği sahne
    * Julia bayıldığında Ramon'ın çaresizce yardım çağırmaya çalıştığı sahne
    * Julia'nın gelmeyip not yolladığı gece Ramon'un sinir krizleri geçirdiği sahne *
    * Ramon'un babasının, evladının ölmeyi isteğişinden dolayı kahrolduğunu söylediği sahne
    * Ramon'un tekerlekli sandalyesinde minibuse konulup evi terkettigi sahne
    * Ramon'un Rosa *'ya aşkı tarif ettiği sahne
    * Ramon'un Gene *'ye telefonda vedalaştığı sahne
    * Rosa'nın çocuğunun Ramon'un kucağında uyuduğu sahne
    * Ramon'un son konuşması
    --spoiler--

    --spoiler--
    Rosa: Ramon. Gerçekten ölümden sonra yaşam varsa... Biliyorum, bu çok aptalca gelecek ama... Lütfen bana bir işaret gönder?
    Ramon: Bir işaret mi?
    Rosa: Herhangi bir şey. Asla ruhlardan korkmam. Hep tetikte olacağım. Bekliyor olacağım. Bunu yapar mısın?
    Ramon: Tabii. Ama, aramızda kalsın, öldükten sonra hiçbir şey olmadığını düşünüyorum. Tıpkı doğmadan önceki gibi. Hiçbir şey.
    Rosa: Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun Ramon? Bunu kimse bilemez.
    Ramon: Hayır, emin değilim zaten. Bu yalnızca bir his. Bu tıpkı babamın gökyüzüne bakıp "Bugün hava yağacak" demesi ve sonra da yağması gibi bir şey. Bu bir his.. Ama unutmaman gereken bir şey var. Senin rüyalarında olacağım. Geceleyin yatağına geleceğim ve sevişeceğiz. Ve rüyalarında söyleyemezsem diye, şimdiden söylüyorum: Teşekkürler Rosa, taa kalbimin
    derinliklerinden... Teşekkürler...
    --spoiler--

    --spoiler--
    Ramon'dan inciler:

    *** Biçimsiz ve bozulmuş bir bedenin bekçisi olan bir insan için, yani benim için, saygınlık nedir? Ben, hayatı, özgürlüğü seven çoğu insan gibi, yaşamanın bir hak olduğuna, ama bir mecburiyet olmadığına inanıyorum.

    *** Pekala, bir bakalım. Ölmek istiyorum, çünkü hayat benim için Şu haliyle Pek de yaşamaya değer değil. Böyle bir hayatın yaşamaya değer olmadığını söylemek, diğer felçlileri gücendirecekse de, bunu anlarım. Ama kimseyi yargılamam. Ben kimim ki o yaşamak isteyen insanları yargılayayım? Dolayısıyla, beni ve ölmem için bana yardım edecek olan kişiyi de yargılamamanızı istiyorum. Tekerlekli sandalyeyi kabul etmek, özgürlüğümün kırıntılarını kabul etmeye benzeyecektir.

    *** Bakın, şurada oturuyorsunuz, 2 metreden yakınımda... 2 metre dediğiniz nedir ki? Bir insan için hiç de önemli sayılamayacak bir mesafe. Pekala, benim içinse, size ulaşmak ve dokunabilmek için gerekli olan o iki metre, olanaksız bir seyahat... Bir hayal... Bir rüya... işte bu yüzden ölmek istiyorum.

    *** * Kaçıp gidemiyorsan ve kesin bir biçimde başkalarına bağımlıysan, gülerek ağlamayı öğreniyorsun..
    --spoiler--

    Özetle: izleyin, izletin, izlemeyen olursa da dövün efenim, benden size izin! *
    4 ...
  6. 79.
  7. her şeyiyle leziz filmdir. javier bardem kendisini tam anlamıyla aşmıştır bu filmde ve izleyen herkesi kendisine hayran bırakmıştır.
    biyografi sevmememe rağmen bu film benim için bambaşkadır.
    soundtrack'i en az film kadar etkileyicidir.
    0 ...
  8. 78.
  9. 77.
  10. içimdeki deniz
    ve dipteki hafiflik
    rüyaların gerçek olduğu
    iki kişinin bir dileği gerçekleştirmek üzere, birleştiği
    senin bakışın ve benim bakışım
    sözden gayrı tekrarlanan bir yankı gibi
    daha derine
    daha derine
    kan ve kemiğin içinden, herşeyin ötesine
    ama hep uyanıyorum,
    ve hep ölmüş olmayı diliyorum,
    saçların, ağzıma dolanmışken,
    sonsuza dek öyle kalayım diye *
    1 ...
  11. 76.
  12. filinta gibi delikanlı olan ramon'un* bir kaza sonucu felç olarak yaşamını devam ettirmesini konu alan bir başyapıttır.

    --spoiler--
    ramon'un ötenazi fikrine sıcak bakmayan ailesiyle arasında geçen çatışmaların, kendisini bu kararın hukuki boyutunu çözmeye çalışan avukatıyla aralarında oluşan sımsıkı bağ ve bir televizyon programında ramon'un verdiği röportajı izleyerek bundan etkilenen ve ramon'a aşık olan rosa'nın, mükemmel diyaloglarla ve enfes müziklerle bir filme dönüşmesini seyrederiz.
    --spoiler--

    sakin
    gittikçe daha sakin hissediyorsun
    şimdi bir ekran hayal et
    önünde açılan bir sinema ekranı
    istediğin yere kur onu
    soluk alıp verişine konsantre ol
    bedeninin rahatlamasını sağla
    huzuru hisset
    buna karışman gerekmiyor
    yalnızca, bırak gelsin ve gitsin
    gelsin ve gitsin
    şimdi
    oradasın
    ayrıntılara dikkat et
    renklere
    desenlere
    ışığa
    ısıya
    ısıyı hisset
    bırak bu dingin manzara karşında oluşuversin
    huzur duygusu sınırsız...
    0 ...
  13. 75.
  14. amenabar bu filmi yapmak için 5 sene hiç bişey yapmadan bu proje üstünde çalışmıştır ve emeğin sonucundan ortaya muazzam bir film çıkmıştır. tekrar tekrar izlenesi bir başyapıt.
    0 ...
  15. 74.
  16. içimdeki deniz olarak çevirilen, engelli bir adamın yaşamla ölmek için savaşmasını anlatan harika film.
    0 ...
  17. 73.
  18. bağımsız sinemanın güzelliklerinden biri daha, dolu dolu bir film.

    ölüm de yaşamak gibi bir hak mıdır?'ı sorgulatır insana. sıradan olaylara birde tersten bakılması gerektiğini vurgular. her sanhesi, her repliği bir şey anlatır izleyiciye...

    ayrıca; (bkz: negra sombra)
    3 ...
  19. 72.
  20. amerika'nın kendin pişir kendin ye tarzındaki birden fazla oskar alan zorlama filmlerini kucağına oturtur , sakso çektirir ve her türlü pozisyonda hunharca siker. zaten bu kendini beğenmiş amerikan film sektörü fazla da abartmayalım bu filme en iyi yabancı film oskarını da verelim ki tüm dünya suratımıza tükürmesin demişlerdir.
    2 ...
  21. 71.
  22. R - Ama, aramızda kalsın, öldükten sonra
    artık hiçbir şey olmadığını düşünüyorum.
    Tıpkı doğmadan önceki gibi. Hiçbir şey.

    - Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun Ramon? Bunu kimse bilemez.

    R - Hayır, emin değilim zaten.

    Bu yalnızca bir his. Bu tıpkı babamın
    gökyüzüne bakıp "Bugün hava yağacak"
    demesi ve sonra da yağması gibi bir şey.

    Bu bir his..
    4 ...
  23. 70.
  24. -bir hayata mal olan özgürlük özgürlük değildir
    -özgürlüğe mal olan hayat da hayat değildir...
    -
    içinizdeki denizin ufkunu görebiliyor musunuz?
    4 ...
  25. 69.
  26. çoğu kişinin günde defalarca yaptığı birşeyi; radyo dinlemeyi, sigara içmeyi bile bir seremoniye dönüştüren film. sadece yüzünü ve mimiklerini kullanabilen bir adamın, aşık olduğu kadınla, onun elinden paylaştığı sigara, hayallerinde uçması ve yatağın üzerinde duran iki el arasındaki kilometrelerce mesafe...

    negra sombra nın ağlattığı film, javier bardem in kendisine de, oyunculuğuna da hayran bırakırken, ölüm bir hak mı yoksa mecburiyet mi?, bir insanı, onun ölümüne yardım edecek kadar sevebilmek mümkün mü? gibi soruları da sorduruyor insanın kendisine.

    - nasıl böyle gülebiliyorsun?

    - kaçıp gidemiyorsan ve kesin bir biçimde başkalarına bağımlı yaşıyorsan, gülerek ağlamayı öğrenebiliyorsun.
    5 ...
  27. 68.
  28. --spoiler--
    biçimsiz ve bozulmuş bir bedenin bekçisi olan bir insan için, yani benim için, saygınlık nedir? ben, hayatı, özgürlüğü seven çoğu insan gibi, yaşamanın bir hak olduğuna, ama bir mecburiyet olmadığına inanıyorum.
    --spoiler--
    sadece bu bile filmin mükemmelliğini özetlemeye yeter sanırım.
    0 ...
  29. 67.
  30. "biçimsiz ve bozulmuş bir bedenin bekçisi olan bir insan için, yani benim için, saygınlık nedir? ben, hayatı, özgürlüğü seven çoğu insan gibi, yaşamanın bir hak olduğuna, ama bir mecburiyet olmadığına inanıyorum." ramon sampedro

    bunca yıl sonra filmi övmenin anlamsız olduğuna inanıyorum. bu film, insanın yaşama ve ölme hakkının toplum baskısıyla haktan çıkarılıp, mecburiyet haline dönüştürülmesinin verdiği acıyı, izleyenin iliklerinde hissettiriyor. daha önemlisi düşündürüyor. gerçek bir yaşam hikayesinden uyarlanarak film haline dönüştürülen bir yaşamın etkisi üzerinize siniyor. Ramon'ın dediği gibi, nasıl yaşam bir haksa, ölüm de bir haktır. ölümü düşünmüyor oluşumuz ölmeyeceğimiz anlamına gelmez. insanların asıl korktuğu ölüm değildir, zaten ölümün ne olduğunu ölenin ardında kalarak bilmek mümkün değil. işte, insanları korkutan, yüzleşemedikleri gerçektir. ölüm gerçeği.

    filmde anlatılan konunun ve onurlu ölüm hakkının en iyi anlatılış biçiminde, bana göre, yönetmenin çok büyük etkisi var. filmi izleyenler bilir, çekimler hep yarım görüntüyü içerir. yarım yüzler, bedenler, eşyalar... filmi izlerken kendinizi çok kaptırdıysanız, görüntünün diğer yarısını görebilmek için ekranın yönüne doğru eğiliyorsunuz. tabi bir işe yaramıyor, o yarımlık hissi huzursuzluğu beraberinde getiriyor. filmi izlerken, Ramon'un hareketsiz vücuduna ve ötanazi isteğine öyle inandım ki, yaklaşık bir saat hiç kıpırdamadığımı ayaklarımda uyuşma olunca fark ettim. Ramon karakterini canlandıran bukalemun lakaplı javier bardem, ne denli büyük bir oyuncu olduğunu da böylece ispatladı. zaten filmin aldığı ödülleri listesine bakarak bunu anlamak mümkün. film ödülleri şöyle;

    2005 altın küre - en iyi yabancı film
    2005 bfca award - en iyi yabancı film
    2005 bangkok film festival - en iyi film & en iyi aktör
    2004 venice film festival- jüri büyük ödülü - gümüş aslan
    2004 venice film festival - en iyi yabancı film ödülü
    2004 venice film festival - en iyi erkek oyuncu ödülü
    volpi cup - en iyi aktör (javier bardem)
    young cinema award (en iyi uluslararası film)
    2004 european film award - en iyi aktör/en iyi yönetmen
    2004 nbr award - en iyi yabancı film
    2004 hollywood film festival - en iyi avrupa filmi
    2004 ondas-cinemania award - en iyi yönetmen
    2004 sdfcs award - en iyi yabancı film

    ve künye:

    yönetmen: alejandro amenábar
    senaryo: alejandro amenábar, mateo gil
    görüntü yönetmeni: javier aguirresarobe
    müzik: alejandro amenábar
    kurgu: alejandro amenábar
    yapım: 2004, ispanya, fransa, italya
    tür: dram
    süre: 125 dk.
    dağıtım: chantier

    oyuncular:
    javier bardem(ramon sambedro)
    belen rueda (Julia)
    lola duena (Rosa)

    ramon sampedro, yatalak olmasına karşın yazdığı yazılar ile edebiyat dünyasına da girmiş. 1996 yılında tüm yazıları letter from hell (cehennemden mektuplar)isimli bir kitapta yayımlandı ve Ramon 1998 yılında hasretle beklediği vuslatını gerçekleştirdi.

    filmde ve Ramon'un hayatında dikkat çeken bir diğer husus yasaların ve hükümetin tutumudur. laik bir hükümetin, dini inbançları ve toplumsal yargıyı gözetmesi savunduğu laiklik anlayışıyla çelişmekte. ölüm gerçeğini ve ölümün bir hak olduğunun dini inançla örtüşmediğini bu yüzden ötanazinin gerçekleştirilemeyeceğini söyleyen hükümet ve mahkeme, kendine laik demeye devam etsin. evet, laiklik sözde kalıyor ve din ne kadar laik olduğunu söyleseniz de etrafınızda zırh gibi sizi sarıyor. işte, asıl gerçek budur. din, her zaman sizin isteklerinizin ve seçimlerinizin önündedir.

    filmin can alıcı replikleri:

    "sana ulaşmak ve dokunmak için katedebileceğim iki adım, benim için imkansız bir yolculuk, bir fantezi, bir rüya... işte bu yüzden ölmek istiyorum."

    ***

    "senin beni sevme şeklin, benim sana olan sevgimi değiştirmiyor."

    ***

    julia: neden hep gülümsüyorsun ramon?
    ramon: eğer kaçamıyorsan, başkalarına bağlıysan, gülümseyerek ağlamayı öğreniyorsun.

    ve son söz Ramon Sampedro'nun olsun.

    denize açılmak

    denize açılmak, denize açılmak
    derinliğin hafifliği içinde
    hayaller gerçek olur.
    iki ruhun birleştiği yerde
    sadece tek bir dilek gerçek olur.

    bir öpücük yaşamı ateşler,
    şimşek ve yıldırım ile.
    bedenim artık benden çıkar,
    evrenin merkezine ulaşmam ile.

    çocukça bir kucaklaşma
    öpücüklerin en safı.
    sonra geriye kalan
    sadece tek bir arzu.

    senin bakışların ve benimkiler,
    sürekli yankılanıyor, sessizce tekrarlayarak:
    derine, daha derine,
    et ve kanın ötesindeki her şeye...

    ama ben her zaman uyanıktım
    ve her zaman ölümü diledim,
    dudaklarım sonsuza dek
    senin saçlarına kenetlenmiş olarak.

    ramon sampedro

    (9/10)
    2 ...
  31. 66.
  32. javier bardem'in yatarak oscarlık bir performans sergilediği, alejandro amenabar'ın da üst düzey bir yönetmen olduğunu bir kez daha idrak etmemize sebep olduğu, insanın kanını donduran ve yaşadığı hayata şükretmesini sağlayan arşivlik başyapıt.
    0 ...
  33. 65.
  34. (bkz: javier bardem)in başrolünde oynadığı ve felçli olduğu için yaşamak istemeyen ve ötenazi hakkı elde etmeye çalışan bir adamın öyküsünü anlatan acıklı ispanyol filmi.
    (bkz: alejandro amenabar)
    0 ...
  35. 64.
  36. izleyeli uzun zaman oldu fakat halen daha insanlara tavsiye ettiğim, arşivimde özel yeri olan bir film. mutlaka izlenilmeli
    1 ...
  37. 63.
  38. uçtuğum tek film.
    o uçtu, o pencereden ben de uçtum.
    sanat bu işte.
    2 ...
  39. 62.
  40. işte film dediğin böyle olur denilebilecek bir film. bizim yönetmenlerin ispanyol sineması izlemesi gerektiği ortada.

    sözüm sana ıssız adam, sözüm sana amerikan sineması yeter artık milleti kandırdığınız.
    0 ...
  41. 61.
  42. (bkz: sea inside),

    Oldukça etkileyici bir filmdir. izlenmesi tavsiye edilir.
    0 ...
  43. 60.
  44. an itibariyle trt 2 de yayınlanmakta. izlemeyen varsa kaçırmasın...
    0 ...
  45. 59.
  46. hani filmler vardır bitince senaryosunu,oyuncularını,çekimlerini..konuşursun.işte bu onlardan değil,o kadar gerçekki;film olduğunu unutursun..
    0 ...
  47. 58.
  48. ilk önce insanın göğsünün altına yerleşir, biraz acı verir ama sonra oradan da bir parça alıp uçmaya başlar. ardından size sadece nefes almayı bırakır. işte böyle bir filmdir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük