aslında severim mao denen cahili.
şöyle severim, malumunuz ırk olarak asyalıyız ya kan çekiyor galiba?
çok ortak yanlarımız var mao ile...
o ülkesinde tarımı bitirdi, sanayi üretim devrimi diyerek tarımdan aldığı insanları kentleşmeye sanayiye şehirlere kaydırdı.
on milyonlarca insanı açlıktan öldürdü. şimdi ki sanayi ve teknolojiyi mao'ya bağlamayın.
biz de inşaat ya Rasulullah diye ithalat diye tarımı bitirdik. hıyar ekilecek yere kendi adamlarımıza bina diktirdik, tarım alanlarını, su yollarını, su havzalarını, ormanları vs inşaata madenciliğe açtık.
mao, serçeler tarlada tohumları yiyor diye serçeleri öldürmeye karar çıkardı, öldürülen serçeler için ödül verdi. serçeler yok edilecek, serçeler yok dildiği için ekinlerin tohumunu yiyemeyecek, tarım üretimine rekolte-artış sağlanacaktı.
serçeler yok edildi. ilk yıl rekolte üretim artışı yaşandı. sonra ki yıllar rekolte düştü ve sonrasında mevsim yağış sıcaklık normal olduğu halde tarlalardan ürün alınamamaya başlandı.
serçeler yok edildiği için doğanın yaşam besin zincirinde kopma oldu. zararlı böcekler, çekirgeler çoğaldı. bu böceklerin taşıdığı zararlı bakteriler hastalıklar önce toprağı sonra ekinleri etkiledi. buğday pirinç tarlada, meyveler dallarda çürüdü.
yine on milyonlarca insan açlıktan öldü.
rusya'dan serçe ithal etmek zorunda kaldılar. serçe çiftlikleri kurup yetiştirip doğaya saldılar. doğa kendini toplamaya başlaması 10 yılı buldu, on milyonlarca insan canına bedel oldu.
mao serçelere "ekinleri yiyor" diye yasa çıkarması gibi biz de sokakta köpekler için "insanları ısırıyor" diye köpekleri öldürmek için yasa çıkardık.
abd ve avrupa doğada kurt sürülerinin soyunu tüketti.
neden?
çiftlik hayvanlarına saldırıyorlar diye... domuzu ineği koyunu korumak için. kurt popülasyonu çoğu bölgelerde bitti.
sonra ne mi oldu?
doğada yaban domuzu başta olmak üzere tırnaklı memeliler, dağ sıçanları vb memelilerin sayısı arttı.
en büyük zararı yaban domuzları veriyor. adeta tarlayı ekinleri, orman gelişimini sağlayan doğal fideleri sürgüleri yaban tohumları yok ederek tüketiyor.
yaban domuzu bir ağacın fidenin meyvesini yaprağını yemeden çok toprağın altında köklerini yer. aynı zamanda dışkı ve sayaları sayısız zararlı bakteri barındırıır. özellikle yaban domuzu popülasyonu yoğun olan bölgede organik tarım yapılamaz. yaban domuzunun bakterileriyle kirlenen toprağı ve ürünü steril tutmak için kimyasallar kullanılır.
avvrupa ve abd şimdi milyarlarca dolar tarım alanlarında ürün kaybı yaşıyorlar. yetmiyor, milyar dolarlar harcayarak tarım alanlarında zararlı bakterileri öldürmek için kimyasallar kullanıyorlar ve bu kimyasalların insanlarda neden olduğu yaşanan rahatsızlıklara harcama yapıyorlar.
avustralya da aynı dertlerden muzdarip. doğaya salınan develer su havzalarını yok ediyor. Avustralya, abd, avrupa domuz başta olmak üzere bu hayvanları avlamak için helikopter arazi aracı vb imkanlar sağlayan iş kolları ortaya çıkardı. bunların avlanmasını, sayılarının azaltılması için destek veriyor avlanmayı teşvik ediyor.
bir yandan da doğaya kurt salıyor ve doğanın yaşam besin zincirini onarmaya çalışıyor.
biz köpeklerden şehri temizleyince ne mi olacak?
yukarıda ki örnekleri düşünün ne olabilir mesela?
ne bileyim, sokaklarda kedi, köpek, lağım faresi, gelincik vb aslında gece hayatı içinde şehirde yaşanan ama insanların göremediği, görse de anlayamadığı bir vahşi doğa-yaşam var.
siz bu yaşam zincirinin bir halkasını kıracaksınız.
1996 da dünya gündemine düşen ve dünya'da ülkemizde tıpkı kuş gribi diyerek başta kanatlı hayvanlar özellikle göçmen kuşlara yaptığımız aptallıkların meyvesini 2002 de almaya başladık.
ülkemizde avrupa ve asya'da görülmeyen ama moda haline gelen kırım-kongo kanamalı ateşi vakalarını düşünün.
bir geri zekalı diktatör yüzünden bu kadar şey yazdık.
sürç-ü lisan etmiş isek af ola...
köylücülük mücadele edilmesi gereken bir ideolojidir sosyalistin en gericisi maoist olur. lakin severim mao yoldaşı iktidara gelince ilk işi ingilizleri z.ktir edip uyuşturucu satıcılarını baronlarıyla beraber idam etmek olmuştur. selam olsundur. bisikletle dolaşıp devrim yapan adamdan kim (jong-un) olsa korkar!
Her beş senede bir kültürel devrim yapmayı savunan kafayı yakmış Mao'nun peşinden Çinliler bile gitmiyor amk. En son Çinliler Tayvanda Kuomintang destekliyordu.
ahaha kıt bilgisiyle ayar veren komünist çocukların tenkit edeceği kitledir.
dağda domuz gibi yaşayan mao sevdalısı tikkocu orospu çocuklarının haberi yok galiba o öcü gibi korkulan mao nun ülkesi kızıl çin kapitalistin Allahı oldu.
