insanı hayvandan ayıran yegâne olgudur sorellaya göre. doğru düşünme sanatı ve bilimidir redwinemaniayanın lügatında. olmazsa olmazdır insanoğlunun dünya sahnesinde yer aldığı ilk anlardan beri. en değerli yol göstericidir insan için.*
bu yazıyı okurken ve okuduktan sonra, kendi mantığınızla karşılaştırırsınız. eğer uyuşuyorsa doğrudur size göre. örnek olarak, milyonlarca yıl önce, ateşi ilk defa gören insan için ateş yakıcıdır ve tehlikelidir. belki de odunla veya taşla saldırmıştır ateşe. başarısızlıkların sonunda suyu denemiştir ve yenmiştir karşısındaki yakıcı gücü. burada mantık devreye girer ve insan 'ateşe karşı su ile' savunma yapmayı öğrenir. mantığını kullanarak doğruya ulaşmıştır insan. bu yüzdendir ki aklın değil mantığın yolu birdir.
insanoğlu, geliştikçe mantığını kullanma yetisini başkalarına devretmiştir. insanların çoğu düşünmez, yargılamaz, araştırmaz, karşı çıkmaz. bu insanlar, toplumdaki 'yönetilenler' grubunu oluştururlar. toplumun çok büyük bir kısmını kapsayan bu grup, inanılmaz derecede güçlüdür ancak kesinlikle zararsızdır. hayatları yaşayıp ölmekten ibarettir. öyle olmalıdır da.
yönetenler ise, yönetilenlerin yerine düşünür. onların yerine karar verir. yönetilenlerin bağnazlığı, fikirsel diktatörlüğün sürekliliğini sağlar. insanlar, düşünmek zor geldiği için düşünen adamlardan birini benimseyip sonuna kadar peşinden gider. onların fikirlerini ölesiye savunurlar. mantığı tamamen terk ederler ve doğru karar verme yetileri gün geçtikçe azalır. bu noktadan sonra 'oyuncak' olarak yaşarlar.
olması gereken, insanların kendilerine 'ben neden bunu yapıyorum?' sorusunu sürekli sormalarıdır. bu sayede insan, mantığını köreltmeyecek ve doğruyu bulması kolaylaşacaktır.
yazının buraya kadar olan kısmı genel konuları içermektedir. sözlük içindeki mantığa gelirsek durumumuz gerçekten vahimdir. sol kısım bunu bize ispatlamaktadır. bazı saf yazarlarımız, bırakın düşünen zeki insanları, geri zekalı insanları açtığı başlıklarda harcanmaktadır. düşünün işte, 'ben neden bunu yapıyorum?' diye. azıcık mantıklı olun. düşmeyin şu adamların peşine. prim vermeyin. saçma olduğunu düşündüğünüz başlıklara yazmayın. emin olun daha az gözünüze çarpacaklar ve daha verimli olacaksınız. tek istediğim, bir şeyler yapın!
ben lise son sınıf tm bölümü öğrencisiyim. okul müdürü bu senenin müfredatında bu derse yer vermemiş. onun yerine dört saatlik çağdaş türk tarihi dersi koymuş. okuldaki hocalara sorduk soruşturduk. tarih hocası da felsefe hocası da çağdaş türk tarihinin dört saatlik ders olmadığı konusunda hemfikir. müdürün bu dersi müfredata koymama, ya da gereksiz bir dersi dört saate çıkarma gibi bir yetkisi var mı? bu konuda bir bilgisi olan varsa, beni bilgilendirirse çok sevinirim. (tanımdan ziyade bilgi alma içerikli oldu, o konuda üzgünüm. ama acilen öğrenmem gerek işin aslını.)
doğru düşünmenin kurallarını araştıran bir bilimdir. aslında tüm bilimlerin mahiyeti mantığa dayanır. mantık olmazsa diğer bilimlerin olması pek bir şey ifade etmez. mantığın ne işe yaradığı ile ilgili şu anlatılır: bir maden ocağından iki adam çıkar, birisinin üzeri pis, diğerinin üzeri temizdir. adam yanındaki arkadaşına sorar: ''önce hangisinin yıkanması lazımdır?'' arkadaşı: '' üstü pis olanın.'' der. mantık işte burada şu soruyu sorar(mış): ''nasıl oluyorda, maden ocağından çıkan kişilerden birinin üstü pis, diğerinin üstü temiz oluyor?''
gerçeğe uygun düşünebilme eylemine verilen isimdir.
şöyle bir sorun var. mesela bana kadınların erkek doğurabiliyor olması saçma geliyor. erkekler erkek kadınlar kadın doğursaydı aklıma o zaman yatardı sanırım. ama şu anki gerçeklik bana saçma gelen durum olduğu için aslında buna mantıksız diyemiyorum.
çok mantıksız sanki, bilemedim.
mantık, söylenenlerden hareketle söylenmeyeni bulma tekniğidir.
farazi olarak şu iki önerme söylenmişse:
-çin türkiye'den büyüktür.
-rusya çin'den büyüktür.
bu iki önerme neticesinde akıl bir mukayesede bulunur ve şu söylenmeyeni söyleyebilir:
-öyleyse rusya türkiye'den büyüktür.
bu basit örnekte dikkat edilmesi gereken, doğru bir mantık kurgusu için iki şeyin olmazsa olmaz olduğudur:
-çıkarım için gerekli tüm bilgiler.
-bu bilgileri doğru mukayese edecek olan yeterli seviyede akıl.
insanların pek çok konuda "bu mantığıma yatmadı" ya da "bence çok mantıklı" şeklinde ifadeler kullandığına şahit oluruz. o kimseler hüküm verdikleri konu hakkında ne kadar bilgiye sahiptir ya da bu bilgileri edinmişse bile, bunları kullanacak olan aklının ne derece kuvvetli olduğu meçhuldür. bu nedenle bir kimse için mantıklı olan, başka bir kimse için mantıksız olabilir. doğruluğa yaklaşacak olan kimse, akıl ve bilgi yönünden üstün olan kimsedir. tüm bu izahatlerin ışığında dini, ahlaki, ilmi ya da siyasi konularda birşeyi mantık süzgecinden geçirmeden evvel, o konuda ne kadar bilgiye sahip olduğumuza ve aklımızın ne kadar keskin olduğuna dikkat etmemiz gerekir. aksi halde ortaya mutlak mantıktan uzak bir yanılsama çıkacağı ve kişiyi buhrana götüreceği kesindir.