Bazı kişiler ergen grubu desede fena gaza getiren güzel şarkıları vardır tabi sözler birşeyy e benzemez ama önemli olan size verdiği özgüvendir hatta koça yo nigga deyip üstünden smaç basmak da cabası.
16 dilde albüm çıkaran heavy metal grubudur. Albümün adı "father" olmakla birlikte, içinde japoncadan tutun da türkçeye kadar çevrilmiş şarkılar vardır. Aslında şarkıların hepsi aynıdır fakat dili farklıdır.
göğsünü yumruklayan kaslı metalci modelini yaratan ingiliz gruptur. vokaliyle davuluyla bassıyla solosuyla yıkar geçer. (bkz: other bands play manowar kill)
Eğer ki secrets of steelya da march of revenge şarkısında tüyleriniz diken diken olmuyorsa; warlord'da çoşup courage'da hüzünlenmiyorsanız, dinlemeyin bu grubu boşverin.
heavy metal tarzının belki de gelmiş geçmiş en başarılı grubu.
bu tanımı yaptıktan hemen sonra bir not düşmek istiyorum: metal müzik dediğimizde örnek veriyorum metallica'yı thrash metal, iron maiden'ı nwobhm, blind guardian'ı power metal gibi alt başlıklarda incelediğimizi varsayarsak; manowar'u da heavy metal başlığında inceleriz ki; bu da "bütün metal aleminin kralı bu amcalardır" demek değildir ama heavy metal deyince headliner manowar'dur. bu da böyle biline...
şimdi tanımımıza geri dönebiliriz. bu adamlar metal müzik dinlemiş bir çok insan (herkes değil tabi ki ama ciddi bir kitle) için uzun dönem askerlik gibi bir şey. yani hayatınızın bir dönemini tamamen kaplıyor. adamları dinlemeyi bıraktıktan sonra bile manowar dinlemiş biriyle karşılaştığınızda ya da herhangibiriyle öylesine müzik muhabbeti açıldığında askerlik anısı anlatır gibi hakkında uzun uzun konuşulan; "şöle dinlerdik, böle gaza gelirdik, be hey gidi!" tadında yadetmelere sebep olan, dünyanın en gaz (havagazı) grubudur. müzikal anlamda ise özellikle erken dönemlerinde hayret verici derecede başarılı işler çıkarmışlardır. diğer yandan, gaz verici ama bir o kadar da saçma sapan lirikleriyle de dikkat çekerler. hatta öyle ki, bu derecede katıksız saçmalayıp, üstüne bu kadar geniş bir kitleyi peşlerinden koşturmalarını açıklayabilen toplum bilimciye nobel ödülü, bu yöntemi aynen taklit edebilen politikacıya da birleşmiş milletlerin altın anahtarı verilmelidir.
velhasıl süper eğlenceli bir gruptur. mahallenin delisidir ama iyi ki vardır.
ne zaman coşmak istesem bir dawn of battle açarım, ne zaman özgürlük duygularım kabarsa fight for freedom dinlerim, ne zaman duygulansam courage'i dinler ağlarım, ve ne zaman bir işte muvakkaf olsam carry on ve fighting the world ile coşarım...
grup eşi benzeri bulunmaz bir tarihi eser gibidir. hoş, kimilerine göre eski kafa, barbar, olmayan bir savaş uğruna kendilerini harab eden 4 tane kro olsalar da bana göre yerleri bambaşkadır. sound olarak çok fazla epik parçaları olan bir grup değildir; lakin dünya üzerinde manowar gibi bir tane daha sound'u olan başka bir grup kimse bana gösteremez.
lakin sevmediğim bir tarafları var ki o da tembellikleridir. adamlar amerikalı abi, neden çalışıp da kendilerini yorsunlar ki diyebilirsiniz. ama 5-6 sene arayla albüm çıkartmaları gerçekten biz fanlarını oldukça üzmekte ve sabırsızlıktan çatlatmaktadır... bakalım bu senenin yazında asgard saga serisinin ilk albümü hammer of the gods piyasaya sürülecek; merak ediyoruz nasıl birşey çıkacak...
ve ilginçtir ki grup, albümlerine harcadıkları kadar ep çıkarmak için de efor harcıyor... ve çıkardıkları her ep'de albümden mücerret parçalar yer alıyor. hepsini toplasak bir ayrı albüm eder valla...
Manowar hakkında anlatılacak o kadar çok şey var ki, hangisinden başlayacağımı düşünemiyorum bile. 2 defa Türkiye'ye geldiler, ikisinde de kaçırmadan izledim efsaneleri. Hadda bir ara arkadaşlarla Bulgaristan kavarna konserlerine de gitmeye niyetlenmiştik ama vize işlemlerinde çok sıkıntı çıktığı için arkadaşlarımın hevesleri kaçtı.
Onun haricinde kısa malumatlar anlatmak gerekirse beni Heavy Metal'e alıştıran gruptur. ilk göz ağrımdır. o sebeple bendeki meskeni ayrıdır. grup, sounduyla, tarzıyla ve birçok şeyiyle ayrı bir vakadır, kıyaslanamaz bir ekoldür. bu farklılıkta en büyük paya haiz olan grup üyesi ise bila istisna grubun kurucusu, basisti ve frontman'i joey demaio'dur... aynı zamanda usta bir bas teknisyeni olan joey, kendi yarattığı distortion bass sounduyla taklit edilmesi mümkin olmayan bir sound ortaya koymuş ve konserlerde ritim gitarın yerini rahatça dolduracak tarza bir ses meydana getirmiştir.
Eric adams'ın vokallerine zaten söylenecek söz tanımam ben... Maşallah bu ilerleyen yaşına rağmen o çığlıkları hala atabiliyor adam. ve (biz sadece heavy metal vokalleriyle tanıyoruz ama) aynı zamanda opera vokali de çok kuvvetli bir şahıstır kendisi.
Bateristi rahmetli Scott columbus'un da gruba bu şekilde veda etmesi beni çok üzdü... grubun en mütevazi, en sessiz sedasız ve en bahtsız elemanıydı kendisi. bilindiği üzere bundan evvel de 1990'ların başında yanılmıyorsam bir defa daha ayrılmak zorunda kalmıştı hasta olan çocuğuna bakmak için. kendisini çok severdim, ve artık aramızda yok. nur içinde yatsın. inşallah yeni gelen eleman donnie hamzik onun yerini doldurur.
Grubun gitaristi Karl logan tip olarak biraz moronumsu biri olsa da yine de riffleri ve soloları fena olmayan bir ağabeyimizdir...
Uzun lafın kısası Manowar manowar'dır işte... ben 7 yaşımdan beri öyle yada böyle bir şekilde dinlerim bu adamları ve o ilk günki heyecanım hala daha dinlerken vakidir içimde... dinlemeyen varsa acilen dinlemeye başlasın. keza ilk olarak hangi parçaları dinleyeyim hususunda tereddüt eden varsa da benimle irtibata geçebilirler.