mankurt

    1.
  1. 10 kişi toplanılır.iyi bir dayaktan sonra kafaları kazınır.daha sonra devenin en kalın derisi kazınmış olan kafaya dikilir.daha sonra bu 10 kişi sıcaklığın en üst seviyede olduğu öğlen 12 de çöle bırakılırlar.bu 10 kişi genelde yaşamaz yaşamama nedeni ise ıslak deve derisi sıcakta büzüşür ve kafaya dikilmiş olan bu deri inanılmaz bir acı verir.yaşayan olursa da hafızasını kaybetmiştir çoktan ve bu işlemi yapanlar için büyük bir kardır bu çünkü insan pazarlarında bu insanlar köle olarak büyük paralara satılmaktadır.
    ***
    23 ...
  2. 3.
  3. Mankut Çinliler esir aldıkları Türkler in kafasındaki saçları kazıyarak başına bir yaş deri geçirirler. Başlarında deri ile esir aldıkları türkleri günlerce aç ve susuz olarak çölde bırakırlar. Bu yaş deri kurudukça beyni sıkar ve bu işkenceye maruz kalanların çoğu ölür. Çlmeyenleri ise ölümden daha kötü bir hayat beklemektedir. Ölmeyenler öyle bir noktaya gelir ki, hafızasını kaybederler. Hafızasını kaybeden insan, gözünü Çinli efendisinin dizinin dibinde açtığını zanneder ve çok ideal bir köle olur. Bunlara Mankut Türk derlermiş. Bu köleler için artık hiç bir tedbir almadan rahatça tüm ayak işlerinde kullanırlar ve genelde ölene kadar hayvan gütmek gibi işlerde kullanırlar.
    Zamanında böyle bir işkenceye maruz kalıp, hafızasını yitiren bir genç Türk varmış. Annesi yana yakıla köle yapılan oğlunu ararmış. Günün birinde oğlunu davar güderken görmüş ve gidip anası olduğunu söylemiş, ancak oğul anasını tanımamış. Çinliler bu olayı öğrenince Mankut Türkü ne, o kadının kendisini kandırmaya çalıştığını ve zarar vereceğini, bir dahaki sefere o kadını öldürmesini söylemişler.

    Gencin anası tekrar geldiğinde elinde okla kendini bekleyen oğlunu görmüş ve talihsiz ana kendisinden daha talihsiz oğlunun okuyla orada can vermiş.

    Bu olay Kazakistan ve çevre Türki Cumhuriyetleri nde halen anlatılmakta, bu konuyla ilgili şiirler - türküler yazılmakta ve tabloları satılmaktadır.

    http://www.hekimce.com
    11 ...
  4. 2.
  5. zamanında, şimdi sarı-özek bozkırı olarak bilinen bölgeyi işgal eden juan-juanlar'ın insanları köle yapma biçimi. cengiz aytmatov, gün olur asra bedel kitabında anlatmıştır bu olayı ve günümüzün özünü bilmeyen kansızlarına ithaf edilmiştir.
    11 ...
  6. 61.
  7. Genellikle moğollar yapardı bunu. Selçuklu türklerine yapmadıklarını bırakmadılar. Onun için babar türkler kavramı moğollara aittir. anadolu türklerine değil.
    8 ...
  8. 52.
  9. Saclari kazinan suclunun kel kafasina deve derisi dikilir bu deri kafaya yapisir. Daha sonra saclar disari dogru cikamadigindan ice dogru yavasca uzamaya basla beyne ulasinca kisiyi cildirtarak oldurur. Boyle de acayip bi iskence yontemi.
    6 ...
  10. 63.
  11. En güzel anlatan da Cengiz Aytmatov’dur. Özellikle de Gün olur asra bedel’de çok etkileyici anlatır mankurtluğu.
    5 ...
  12. 49.
  13. Bugünkü Moğolların ataları olduğu düşünülen Juan Juanlar, Türklere karşı mankurtlaştırma yöntemini uygularlardı.

    Mankurtlaştırma işlemi için genç, dayanıklı ve güçlü esirler tercih edilirdi.

    Mankurtlaştırılmasına karar verilen esirlerin elleri, ayakları ve boyunları sağlamca çölün ortasında bir yere bağlanılarak hareket etmeleri engellenirdi.

    Önce kölenin saçları kazınır, saç telleri tek tek köklerinden çıkarılırdı. Bu işlem yapılırken bir başka kişi de bir deve, camız, sığır ya da koyunu kesip derisini yüzmeye başlardı. Derilerin en kalın olan yerleri seçilerek oracıkta kafası kanlar içinde kalmış olan esirin hemen başına sıkıca geçirilirdi. Başına deri geçirilen esir, güneşin altında beklemeye bırakılırdı. Saçları yeniden çıkan kölenin saçları, üzerine sıkıca kaplanan derinin kuruması nedeniyle yukarıya doğru büyüyemediği için kendi kafa derisine doğru büyüyerek batarmış. Çektiği inanılmaz acının etkisiyle esirler korkunç çığlıklar atarlarmış.

    Zamanla güneşin altında kurumaya ve kurudukça daralmaya başlayan deri, esirin kafasını sıkarak tarif edilmez acılar çekmesine neden olurdu. Mankurtlaştırılmaya çalışılan 10 esirden yaklaşık 8 i büyük acılar içinde kıvranarak ölürdü. Ölmeyen esirlerse yaşadıkları korkunç acının etkisiyle bütün geçmişlerini, ülkülerini, hayallerini, kişiliklerini unuturlar; adeta beyinleri yıkanırdı.

    Bir kaç gün sonrasında esirin yanına gelen bir kişi onun başına bir şapka takar, esire yiyecek ve su verirdi. Mankurtlar, yaşadıkları korkunç işkencenin bilinç altlarında yaptığı etki nedeniyle başlarına dokunulmasından nefret ederlerdi.

    Geçmişini tamamen unutan ve artık bir mankurt olan esir, yeni sahibine yüzde yüz itaat eden, kişiliği olmayan, geçmişini tamamen unutmuş, verilen emirleri sorgulamayan, kaçmayı asla düşünmeyen, ağzı var dili yok, hiç bir tehlike arz etmeyen muhteşem bir köle olmuştur. Mankurt sahibine adeta bir köpek sadakatiyle bağlı olurdu. Bu özelliği nedeniyle bir Mankurt, 10 köleden daha değerliydi. Hatta bir mankurt öldürülürse, özgür 3 kişi öldürülmüş muamelesi yapılırdı

    Mankurtlaştırılan bir köleyi yakınları bile kurtarmaya çalışmazdı. Çünkü mankurt, geçmişini tamamiyle unutmuştur ve hiç bir şey hatırlamamaktadır. Mankurtu eski haline getirmenin hiç bir yolu yoktur.

    Bir mankurt ve efendisi

    Türk Dünyası’nın Nayman Ana Efsanesi de mankurtlardan bahsetmektedir.

    Efsaneye göre, Nayman Ana’nın oğlu Colman düşmanları tarafından esir alındıktan sonra mankurtlaştırılır. Nayman Ana, esir oğlunu kurtarmak için tek başına yollara düşer. Oğlunu ıssız bir yerde develeri otlatırken bulur. Gizlice, mankurtlaştırıldığın habersiz oğluna yaklaşır. Çoktan mankurtlaştırılmış oğlu Colman, Nayman Ana’yı tanımaz. Nayman Ana, Colman’a kendi adını, babasının adını söyler ama Colman artık hiç bir şey hatırlamamaktadır. Nayman Ana hiç bıkıp usanmadan, ” Senin baban Dönenbay’dır; sen Dönenbay’ın oğlusun.” der.

    Nayman Ana günlerce bıkıp usanmadan oğlunun yanına gelerek ona geçmişini anımsatmaya çalışır. Durumdan kuşkulanan Juan Juanlar, Mankurt colman’a ” Karşına kim çıkarsa çıksın onu mutlaka öldür.” diye emir verirler. Nayman Ana yine oğlunun yanına gelir ve ” Senin baban Dönenbay” demek ister. Mankurt hiç tereddüt etmeden okunu çeker ve öz annesinin göğsüne saplar.

    Oraya yığılan Nayman Ana’nın ruhu bir kuş olup havalanmış ve oğlunun üzerinde dönmeye başlamış. Havada dönerken bile, ” Senin atan (Baban) dönenbay, sen Dönenbay’ın oğlusun.” diyormuş. Bu nedenle o kuş türüne Dönenbay denilmiş.

    Nayman Ana Efsanesi, Türkiye dahil pek çok ülkede tiyatro ve sinemaya uyarlanmıştır.

    Türk Dünyası‘nda Kırgız Destanları dışında neredeyse unutulan bu kavram, Kırgız Türk yazar Cengiz Aytmatov‘un 1980 yılında yazdığı Gün Olur Asra Bedel adlı romanında yeniden güncellenmiştir.

    Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nde mankurt, tarihini ve dilini unutmuş,yalnızca Rusça konuşabilen Türkler için kullanılmaktadır.

    Türkiye’de mankurt, özüne, milletine, kültürüne ve tarihine yabancılaşmış, duygusuzlaşmış ve tepkisizleşmiş; batılı emperyalist devletlere işbirlikçilik yapan kişiler için kullanılır.
    4 ...
  14. 9.
  15. günümüzde deve derisi yerine farklı -izmler adı altında devam etmekte olan uygulamadır. at gözlüklü -izm fanatiği yetiştirilmesi ile mankurt yapmak arasında fark yoktur. bu -izmlerin hangileri olduğunu ferasetli bir yazar kolaylıkla tahmin edebilir.
    4 ...
  16. 59.
  17. ilk olarak cengiz aytmatov'un "gün olur Asra bedel" romanında bahsedilen, bazı çin kaynaklarının doğruladığı eski bir işkence yöntemi.
    4 ...
  18. 39.
© 2025 uludağ sözlük