sıcak olmasına rağmen caddedeki kızlarının güzel erkeklerin yakışıklılığından insan gözlerini alamamakta. çakma izmir diyebiliriz. merkeze kurulmuş gediz pide salonuna gitmenizi isterim hem güzel hemde ucuz. ayrıca mikrofonu açıp parka yarışma da yapılmaktaydı.
3 yıldır gurbetlik çektiğim, burnumda tüten memleketimdir. son 1,5 yıldır ise her gittiğimde değişen, bir türlü takip edemediğim yenilikleri bulunan şehirdir. insanına laf söyleyenlere sesleniyorum; sizi Sakarya'ya bekliyorum. özellikle hendek'e. kötünün kötüsü mü dersiniz, ne dersiniz bilmem ama inanın manisa halkı melek kalıyor burdakilerin yanında..
gençlerin laf atma olayını ben de biliyorum, yaşıyorum ve esefle kınıyorum. ki bunun sebebini de kendimce biliyorum ama burada söylemeyeceğim. *
Sanayide tavan yapmış şehir. Utanmasa 4. büyük şehrimiz olacak. Tarım, turizm( tarihi eserleri ile), ticaret...vb. her konuda etkindir. Ancak o ağlayan kaya efsanesi efsanelere taş çıkarttırır.
10 sene öncesine göre çok değişen şehir. hem insanı hem de çehresi baya bi değişmiştir çünkü yerli manisalılar artık azınlık durumundalar. tabi bu kadar göç alan bi şehrin aynı kalması zaten beklenemez. eski bağnazlığı yoktur. celal bayar üniversitesinin ve izmir'e yakın olmasının da bunda payı vardır.
yaklaşık bir senemi geçirdiğim, halkının öğrenciyi pek sıcak karşılamadığı şehirdir, şehiri geliştiren şeyin cbü ve öğrenciler olduğunu bilmez yada kabul etmez, öğrenciye ev verilmez bu şehirde, küçük esnaf öğrenciyi nasıl sikebilirim'in hesaplarını yapar felan işte. öğrenci istemezler yani bi yerde.
Son senelerde hızla gelişmiş, başka bir profile bürünmüş memleketimdir. Yobaz gibi söylemler mevcuttur ama bunu Manisa' nın yerlileri için asla kabul etmiyorum, çünkü Manisa' nın yerlisinin %90' u göçmendir.Bu kişiler Manisa' nın merkezinde ya da Bozköy tarafında yaşar. Ve bu kesim dinine bağlı, gelenek ve göreneklerine önem veren ama asla gerici bir zihniyete sahip olmayan kesimdir.Yerlilerinin arasından maddi durumu iyi olmayana pek rastlayamazsınız; bağ bahçe toprak zenginidir. Maddi olarak güçlü olanların çoğunun izmir'de de evleri vardır ve bir ayakları hep izmir'dedir. Manisalı olup, izmir' de yaşayan biri olarak evet sevgili izmirli arkadaşlarım sizin kadar geniş takılamıyoruz büyüdüğümüz aile ve çevreden dolayı.ben yine eleştirmeyim ama bir tavsiyede bulunayım, Manisalıların mütevaziliğini örnek alabilirsiniz mesela, çünkü çoğu sizi 3'le çarpar her açıdan. haa bu arada şöförlükleri konusunda haklısınız.
bugün burdaki üçüncü günüm. dönüş yolundayım ve adeta doğduğum yerden ayrılıyormuşçasına gözlerim doluyor. ama yanımda güzel kavunlarından bir adet götürüyorum.bu şehirde gözüme çarpan en hoş detay, küçücük veledinden 70'lik dedelerine kadar herkesin altında motor olması.bu gercekten çok sevimli,mutevazi.
ek:bu girinin aldığı eksileri görünce, manisa'ya olan nefreti birkez daha görüyorum. çok üzücü. halbuki manisa da siz olmadan hep yarım bir şehir zaten di mi. ibişler.
şu an üçüncü haftama başladığım şehir. bir aydınlı olarak ege insanın yardımseverliğini burada da gördüm. ( asabi dolmuş şöförleri hariç ) ama onun dışında öğrencilik hayatı için tam bir işkence. izmir'de eve çıkmanın hesaplarını yapmaya başlatır anında. cbü'den nasıl yatay geçerim hesaplarını her öğrenci mutlaka yapmıştır. şehirde öğrenciler için hiç mi mekan olmaz soruları kafanızı oldukça zorlar.
manyetik durumundan kaynaklı* bir çok tahtası eksiği bünyesinde barındırdığı düşünülen, ilk büyük alışveriş merkezinin daha bu sene açıldığı, seneye büyükşehir olacak memleket.
mesir olayına hasta olduğum, şu anda ikamet etmekte bulunduğum maltanın, cennet mahallesi gibi oluşuna alıştıktan sonra inanılmaz keyif almaya başladığım, şopar teyzelerin ikramlarıyla, her gün at veya deve* üstünde gezen sünnet çocuklarıyla, çakrasıyla falan gönlümü fetheden semtin bulunduğu, bünyesinde barındırdığı celal bayar üniversitesinin öğrencisi olduğum il.
Yılın belli bölümlerinde, hatta ne bellisi, belirsiz bölümlerinde yağmur başladımı durmak bilmeyen ilimizdir, Londra sanki mübarek. Sürekli bi yağmur felan.
üniversiteyi okuduğum şehir. inanılmaz bir hızla gelişmektedir, 2006'da ilk ayak bastığımda haliyle şuanki durumu arasında dünyalar vardır. Fazlasıyla göç almıştır, insanları parayı pek sever ve diğer ege şehirlerine kıyasla daha muhafazakardır.
