bir zamanlar şehr-i hüzün albümlerini gece gündüz dinlediğim gruptur. son albümlerinde ise bir şeyleri eksik buldum ve hiçbir şarkıyı tam olarak benimseyemedim. ışıkları söndürseler bilediğerlerine nazaran daha dinlenebilir gerçi.
son dinlediğim remiks hali ile götüme benzemiş(büyük ve çirkin) şarkının sahibidir. manga biliyorum okuyorsun. bütün dinleyicilerine bir özür borcun var. kalk ve o lanet tiviti at dostum. (bkz: cevapsız sorular)
şehr-i hüzün albümünde efsanevi şarkılar yapmışken, son albümlerinde efe'nin yokluğundan da fazlaca etkilendiklerini belli ederek gözümden düşmüş gruptur. *
çok sevdiğim grup. şehr i hüzün albümlerinde özellikle çok iyi işler çıkardılar. hemen hemen bütün şarkıları çok güzeldi. lakin şu son albüm çok daha farklı olmuş tarz olarak. ne ilk albümlerine ne de ikinci albümlerine benzemekte. açıkçası benim hoşuma gitmedi. değişimin olacağı efe yılmaz'ın gruptan ayrılmasından belliydi. çünkü manga'yı diğer gruplardan ayıran turntable idi. fakat bu değişim çoğu kişi gibi benim de hoşuma gitmedi. tabi gruplardan, sanatçılardan hep aynı olması beklenemez. sonuçta insanlar sürekli olarak değişime uğrar. bu da aynı şey bana göre. fakat bu değişimin bu kadar belirgin ve aşırı olması ilk albümlerinden beri manga hayranı olan insanları şaşırtıp, üzmüştür. ama manga türk rock müzik piyasasında çok önemli ve özel bir yere sahiptir.
Yeni şarkı çıkartmasalarda eski şarkılarıyla bizim gönüllerimizi kazanmış gruptur. Eurovision da we could be the same şarkısı ile 2. Olmuş efsanevi gruptur.
2. dünya savaşı'ndan sonra yaygınlaşan okuması gayet keyifli olan japon sanatıdır. çizimdeki gözlerin büyük olması da duyguyu daha iyi aktarabilmekle açıklanıyor genelde.
bu adamlar bu ülkede 23 nisan için özel medya kanalları tarafından tutulan adamlar. ya sanattan anlamıyoruz ya da para önemli bir faktör. neyse ki enki bilal de milliyet çocukta yayınlanmıştı bu biraz ferahlatıyor. ne acayip bir ülkedeyim lan ben.