sanırım dibe demir atmak için seçilmiş bir eser. zaten eurovizyonun pek bir havası kalmadı artık. nedeni, siyasetin bu taşın da altından çıkması. artık taşları kaldırmaya korkar hâle geldik. en iyisi taşları yerinden kıpırdatmamak...
beklentileri karşılamaması dışında , manga nın tarzını da pek yansıtmayan ve bir türlü ısınamadığımız bir parça olmasından ötürü haklı sayılabilecek önerme.
ne tuhaf bir durum bu. mor ve ötesi katıldığında da sevinmiştim. ama onlar da vasat bir parça yapmışlardı. en azından 'deli' yine de sözleriyle, türkçe oluşuyla bir anlam ifade ediyordu.
manga çok kötü bir iş çıkarmış. resmen ingilizce sıçmışlar.
bir de bu manganın şarkıları hep mi böyle olur arkadaş. önce hızlı sözlerle şarkıya giriş. sonra bağır çağır nakarat.
beklenen bir durum idi. ferman'ın ingilizce bilmediği ezberden okuduğu gün gibi aşina olmuş. hadi biz biliyorduk bunu bari elaleme duyuyrmayaydın diye sitemlerle sık sık karşılaşacaktır hem grup hemde ferman..
çok basit, sıradandır, ama bok gibilerin yanına koyulmaz. şarkı mükemmelde olsa, sonucun değişmeyeceği gerçeği söz konusudur. hem dünyada eurovision u en çok kafamıza takan milletiz, hem de bir tane sağlam komşumuzun olmadığını biliriz.
(bkz: komşu komşunun oyuna muhtaçtır.)
manga grubunu yere göğe koyamayan insanların gözünü açacak önermedir.kısa sürede enfes şarkılarda çıkabilir.burda manganın yaratıcı değil uzun zamandır süregelen birebir taklit eden duruşu açığa çıkmıştır.eh yaniii...
malesef ki doğru bir önermedir. o kadar kötüdür ki bitirilmeden stop'a basılmıştır. "cevapsız sorular" gibi kaliteli parçalar çıkaran bir gruptan bu kadar vasat bir şarkı gelmesi de ayrı bir üzüntü sebebidir.
iyi olsa kaç yazar ki dedirtiyor insana.?sanki şarkılara oy veriyorlar.Temposu biraz daha hızlı,ferman'ın aksanı daha düzgün olsa iyi olurdu ama neyse,sonuç ortada zaten.
sarkının bir noktasında sanırım ortalarında keman sesi var o sesin hızlı hızlı ve bir kaç keman olarak vurgulanması temponun son anda yavaşlamasıyla daha akılda kalabilir olmasıyla bok gibi olmaktan cıkabilir.
ya iste....trend´e uymaya calisiyorlar. gecen sene güzel yüzlü bir cocuk kazanmisti , o sarki bundan da basitti. ama birinci oldu. demek ki güzel, karmasik sarkilar eurovision da pek is yapmiyor. mesela güzel, finlandiya nin mi ne bir sarkisi vardi, hard rock tu o sarki, sonuncu mu ne oldu, bana kalsa en güzel sarkiydi.
bir de mesaj olarak dogu-bati yani gitarlarla türksel ezgi calmak falan, ya da ingilizce türk tarzi söylemek gibi bir durumlari var. sertab´tan beri bu deneniyor. yani önyargilari kirmaya calisiyorlar, o bakimdan....bence bu sarki güzel falan degil, ama eurovision da is yapar hoca. kac yildir birinci olan sarkilari dinleyin, bir sertab vardir iyi, iste bir abba- ki abba sonradan dünya devi oldu... onun disinda eurovision u kazanan sarkilar genelde bir halta benzemezler...
görceksiniz, is gene bacak, meme yarisina dönecek.
sonucta ben derim ki, eurovision da bu tür sarkilar is yapiyorlar, böyle arkada basit bir müzikal hareket falan, salak seyirci anliyor o hareketi ve sarkiyi güzel buluyor. öyle gercekten kaliteli sarkilar, genellikle hicbir is yapamiyor.
...yani...demek ki milletin kistasi müzik falan degil... adami sempatik buluyorlar falan...ya da arkada dans eden kizlari cok kiyak buluyorlar...
sarkinin güzel olmasi degil, puan almasi önemli o da trend´e bagli, bu sarki bence puan alir.
