Hayir birde sempatik . Ben kucuklugunu bu kadar etkili kullanabilen bir cocuk bile hormedim . Oyle beklenmedik oylesine ... tamam dahada abartamiyorum .
tebessüm ettiren anılardan bir tanesidir. yapılmış olan tanımların hepsi yaşanmıştı halbuki. bir ya da bir kaç çocuk bir anne lazım galiba bana, büyüdük vesselam aynı sohbeti çocuğumuzla yaparız belki.
geceleri en sevdiğimiz oyuncağa sarılıp yattığımız yıllarda, çocukluğumuzun ve masumiyetimizin simgelerinden biriydi adeta. akşam yemekten sonra annenizin getirdiği meyve tabağına rastgele elinizi uzatıp alırdınız bir tane ve o da ne! mandalinanın yavrusu olanca sevimliliğiyle işte karşınızda. yemeğe kıyamadığımız, hep en sona bıraktığımız.. her mandalinanın da yavrusu olmazdı. bu yüzden oldu mu çok kıymetli olurdu, görünce para bulmuş gibi sevinirdik. insan büyüdükçe biraz daha mı zor mutlu oluyor ne.
sülaledeki en büyük kuzenden en küçüğüne gelinceye kadar yaşa uygun cüssede bulunan mandalinaların en küçüğüdür, yemeye kıyılamayanıdır. kendini bu tamlamayla hala sempatik gösterebilendir. **
mandalinanın, küçükken "ama bu bebek ki" diyip anlamlandırılamayan bir acıma duygusuyla yenmeyen, yenemeyen kısmı.
sorunlu bir çocukluktu benimkisi, evet.
çocukken küçük mandalina ile karşılaşılınca sarfedilen tanımdır. hatta çığlık atarak kendimize benzetirdik:
- aa anne bak mandalinanın yavrusu
- evet senin gibi aynı