benim en çok sevdiğim meyvedir ama şimdilerde küçükken yediğim mandalinaların o hoş kokusu yok herşeye hile katılıyor artık ve mandalinada bu durumdan nasibini alanlardan.
küçükken kabuğunu soyup işaret parmağını içine geçirmek sureti ile, büyük bir icat yapmışcasına 'aa aynı nasrettin hoca'ya benzedi!' naraları attıran ve 65 yaşına gelinse de, her mandalina soyuşunda hangi ortamda olursa olsun, bunu yapmaktan kendini alıkoyamayanların da bulunduğu, yedikçe yenilesi gelen meyve.
severek yediğimiz bu turunç meyvesinin (citrus reticula) adının kökeni, çok uzaklara dayanıyor. sözcüğün ingilizce karşılığı olan "mandarin", aslında kuzey ve güneybatı çin'de konuşulan ve mançurya'da anadil kabul edilen bir lehçenin adıdır. meyvenin adının, mandarin askerlerinin üniformalarının renginden geldiği öne sürülüyor. sözcüğün esas kökeniyse, "papaz" anlamına gelen sanskritçe "mantrin" ve malay dilindeki "menteri" sözcüklerinden türemiş olan ve aynı anlama gelen portekizce'deki "mandarim" sözcüğüdür.