hani böyle iki kişi olur yanyana gibi sanki, sıkı sıkı tutunmuş olurlar hayata falan, birbirleriyle yapışık. bir şey ayırmaya çalışırsa da serttirler, bu yüzden zor ayrılırlar ama bir şey, kendilerinden daha güçlü bir şey, ki bu yukardakinden başka bir şey değildir, iyice ayırdı mı uzaklara fırlar parçalar ve herkesin elini, gözünü, canını acıtır.
öyle bir şey işte bizim bu mandal'ımız.
eğer dandik bir ürünse çamaşırı tutturmaya çalışırken ikiye bölünüp ortasındaki yayın sayesinde yüzünüze gözünüze bir parçasının tak diye çarptığı, diğer parçasının ise aşağıdan geçen şahsın kafasına düşmesi halinde madara olmanızı sağlayan sinir bozucu aparattır
mandal; bizi bağlayan o işte. iki insanı birbirine tutturan. doğrudur; iki renkli, iki canlı, iki hayat dolu renkten oluşan ama var ya şu tamamlayıcı renklerden, tamamlayıcı kalplerden. kolyeler var ya yarım kalp biri bi sevgilide diğeri diğerinde işte onlar gibi. uzak ama yanyana ve güçlü iki güzel kalp hani var ya kirlenmemişinden tükenmemişinden hiçbir şeyin yıpratamadıklarından iki kalp, birbiri için çarpan, üzülen, sevinen. var ya sorumluluk hissi o histen; anne gibi, baba gibi, abi gibi, kardeş gibi olanından. **