9 Kasım 1912'nin karlı günlerinde, Yunan Teselya Ordusunun Selanike girdiği ve Hasan Tahsin Paşa komutasındaki 8. Kolordu ile Ustruma Kolordularının tümüyle teslim olduğu sırada, Türk Batı Ordusunun kalanı da Manastır etrafında toplanmaya çalışıyordu. Üç-dört gün önce bu cephedeki Vardar Ordusu, üstün Sırp ordusu karşısında savunmaya çalıştığı Kırçova-Pirlepe Savaşını da kaybetmişti.
Kısa süre içinde, ne olduğunu bile anlayamadan sürekli çekilmek zorunda kalan Vardar Ordusu askerleri şaşkındı. iki düşman arasında kalan ve üst üste gelen yenilgiler nedeniyle asker, hem ümidini, hem de moralini yitirmişti. Arnavut ve Boşnak Redif askerlerinden sonra yerli Türk askerlerinden oluşan Rediflerin de ilk fırsatta firar ederek köyünün yolunu tutmasının sebebi buydu.
Geriye kalanlar, kaçaklardan temizlendikçe, safradan kurtulmuş gibi daha bir durmuş ve oturmuş hale gelmekteydiler.
Kırçova-Pirlepe savaşından üç gün sonra, 11 Kasımdan itibaren Vardar Ordusu ve Karadağ cephesinden çekilebilen kuvvetler, Makedonyanın elde kalan son büyük şehri olan Manastırı savunmak için tertiplenmeye başlamışlardı. Yüzyıllardır Osmanlı fetih ordularına ev sahipliği yapmış olan Manastır, şimdi son savaşına hazırlanıyordu.
Vardar Ordusu için bu sefer de bir başka tehlike gün yüzüne çıkmıştı: Kuzeye doğru yürüyen Yunan Ordusu... Gerçekten de harbin başlamasıyla birlikte hızla Selanik doğrultusunda ilerleyen Konstantin ordusu, Kuzeyde Sırplara karşı dövüşen Türk Vardar Ordusunu geride tehdit etmeye başlamıştı. Hele 8. Türk Kolordusunun Selanik üzerine çekilerek Manastır yolunu açık bırakması bu tehlikeyi daha da arttırmıştı.
Veliaht Konstantin için -ikiye bölünecek kadar kuvveti çok olmadığından- o günlerdeki iki uygun hareket tarzı vardı: Ya Manastıra, ya Selanike doğru yürümek... Konstantin haklı olarak Selanik doğrultusunda ilerleyince, bu sefer kendi açık yanını Manastırdan gelecek Vardar Ordusu tehlikesine karşı korumak üzere, takviyeli 5. Tümenini Manastıra doğru sürmüştü. Bu tümen, karşısındaki zayıf Türk birliklerini atarak Manastıra doğru ilerleyince, Batı Ordusu Komutanı Ali Rıza Paşa, Vardar Ordusunun 6. Kolordusunu Kırçova-Pirlepe cephesinden alıp geriye beliren bu tehlikeyi önlemek için görevlendirmişti.
6. Kolordu Komutanı Cavit Paşa, Kumanova Savaşından kayıplar vererek çıkmış 9.000 yorgun askeriyle devamlı yağan sağnak yağmur altında, Manastır üzerinden düşmana doğru ilerledi. Albay Matiopolo komutasındaki Yunan 5. Tümeni de, 6. Kolorduya yakın güçteydi. iki kuvvet 5 Kasımda Manastır ile Selanikin orta yerindeki Soroviç kenti yakınlarında karşılaştılar.
6-7 Kasımda iki gün süren kanlı bir çarpışmada 5. Yunan Tümeni yenilerek bozgun halinde çekilmek zorunda kaldı. Yunanlılar bu savaşta 3.000 kişi kaybetmiş ve kaçarken arkalarında 9 top ve yığınla gereç bırakmışlardı.
6. Kolordu bu sırada Batı Ordusu komutanından "Cepheyi zayıf kuvvetlere bırakarak acele Manastıra dönmesi" emrini almıştı. Çünkü o sırada 6. Kolordunun olmayışı nedeniyle büsbütün zayıflayan Vardar Ordusu, Kırçova-Pirlepe savaşını kaybetmiş, Manastır üzerine çekilmekteydi. 6. Kolordu Sırplarla yapılacak olan Manatır Savaşına mutlaka yetişmeliydi.
6. Kolordu, Selanik-Manastır demiryolundan yararlanarak dört gün içerisinde tekrar Vardar Ordusu emrine girmiş ve Manastır cephesindeki yerini almıştı. Şimdi Manastır boylarında belki de son savaşına hazırlanan Vardar Ordusu (5., 6., 7., Kolordular) ve ona katılan diğer küçük birliklerin toplam asker sayısı ancak 39.000i buluyordu.
Toplarının çoğunu bundan önceki savaşlarda kaybetmiş, cephanesi tükenmek üzere, bölgeden yiyeceğini zar zor sağlayabilen ve çoğu zaman aç, üstü başı perişan, içinde uyuyabileceği bir çadırı bile olmayan, yırtık çarığı ile kara ve çamura basan 39.000 kişi...
25 gün önce harp başladığında ortalama 110.000 kişilik Vardar Ordusu ile 13.000 kişilik ipek Kolordusundan arta kalan 39.000 kılıç artığı...
Çoğu Arnavut, Boşnak ve Makedonyalı yerli Türk Redifleri ve bir kısmı savaşta kaybedilen 110.000 kişilik ordudan elde kalabilen 39.000 kişi...
Buna karşılık, Manastır üzerine yürüyen Sırp Ordusu, Türk ordusunun neredeyse iki misli kuvvetinde ve 70.000nin üzerindeydi *