insanı utançtan utanca sürükleyen insan yüzüne çıkmasını engelleyen hadisedir.
anlatayım. geçen gün pek bi itibarlı bir şirketin, ecnebilerin de katıldığı management meeting'inde sunum yaparken siboptan hem gürültülü hem de kokulu bir hava kaçırdım. herkes güldü. sonra havalandırmayı açtılar. toplantı bitiminde de kimse benimle el sıkışmadı. istifimi bozmamaya çalıştım ama inanılmaz derecede utanıyorum. bir daha nasıl yüzlerine bakarım bilemiyorum. akşam da blackberry'den patronumun iki hafta yıllık izin al mesajıyla da yıkıldım. işimde çok başarılıyım ve bu noktaya tırnaklarımla geldim, kaç kişiyi basamak olarak kullandım sayısını bile hatırlamıyorum. bunca emekten sonra promote etmeyi beklerken şimdi bu kadar saçma sapan bir olay yüzünden işimden bile olabilirim. işin sosyal boyutu apayrı. yazıldığım stajyerim kocasına gerek dönecekmiş. neden olduğu belli. delirmemek elde değil. son çare buraya içimi döküyorum.
gerçekten beni bile etkileyen hadise.
yerinde olmayı hiç istemezdim ama nacizane bir tavsiye olayı tiye alarak kabullenmek bu durumlarda yardımcı olabilir, yaşanılan hadiseden kaçınmaktansa yaptığını kabul ederek kendinle dalga geçmeyi dene.
millete malzeme verileceğine kendisi o malzemeyi kullanarak toparlanması gereken durum.
zor bir durumdur fakat her insanın yaptığı bir şeydir. bu akıla geldikçe rahatlanır. zira osurmayan varsa o zaten insan değildir ki biz burada insanları örnek alıyoruz. *