superman seven biri olmamama rağmen christopher nolan ve russell crowe ismini görünce gitmezsem ayıp olur diye düşünüp gittiğim film. görüntü, ses her şey çok iyiydi. hiç sıkmıyor her dakikası aksiyon dolu kesinlikle imaxte 3d olarak izlenmesi lazım.
aksiyon severlere tavsiyemdir bu film. the dark knight gibi filmin aksiyon seviyesi hiç düşmüyor. zaten işin içinde christopher nolan ve hans zimmer isimlerini gördükten sonra vizyona gelmesi için gün saydım.
içi boş, efekt dolgusu ile şişme haline getirilmiş yapmacık film. "süperman nasıl ortaya çıktı" sorusunun cevabı alınmaya çalışılmış, tamamen zorlama bir film olmuş. hikaye hiç sağlam değil. arkadaş adam gözüyle her yeri yakıyor, uçuyor, binaları deliyor. bu adama kelepçe takmak nedir yahu. birde müthiş bir mesaj kaygısı var. iyiler kötüler tamamen siyah beyaz kadar ayrıdır. tabiki süperman iyi olduğu için insanları kurtarmayı seçmiştir. falan falan falan gibi saçmalıklarla dolu, klasik kapitalist filmi, sanat adına gram bulamazsınız. nolan var la arkasında diye gidilmiştir, gel gör ki nolan ın itibarını zedelemiş bir filmdir.
açılış filmi olarak bazı değişiklikler yapalım senaryoda dedikleri için beklentileri karşılamamış olabilir, aşağıdaki eleştrilere bakıp filmin beğenilmediği izlenimine kapılınmasın, sıkıysa yazar film yapsa da görseniz. *
ikinci üçüncü dördüncü kez izlendiğinde daha belirginleşebilecek eleştriler olacaktır, ilk önyargıları ve eleştrileri söyleyelim izlemiş olanlara ya da spoilerseverlere.
----------------------------
-----spoiler içeren değerlendirme ve saçma olabilecek varsayımlar---------
--------------
girişi çok hızlı geçilmiş, kriptonda olaylar hızlı gelişiyor. bazen eskiden yeniye geçişler kopabiliyor ya da belirsizleşebiliyor. eski zaman mı bu yeni zaman mı diye kalıyorsunuz. biraz star wars biraz da starcrafttaki protos karması gibi hissettirdi ama özentilik değil "gönderme" olarak. sonuçta fantastik bilim kurguda bazı oturmuş şekiller var. hatta matrixteki insanların konduğu kaplardan esinlenilmiş yapay doğum kapları vardı. bir ara darth vader-varimsi bir kask hatırlıyorum. kriptonit olayından vazgeçilmiş onun yerine babası dna taşıyan bi kurukafayı süpermenin vücuduna aktarıyor, ordan bi güçlendirme kazandı diye açıklama bekledim ama gelmedi. arkadaş, yendiğin yıllarca askerlik yapmış adam, ve bu adam senin yıllarca ustalaştığın yetenekleri yarım günde kazanmış biriydi. daha alışmamış atmosfere diyip geçiyoruz bu bölümü de. babasının bi köpeği kurtarma uğruna ölmesi ve eve yeni köpek almaları tuhaf olmuş. köpeği aile bireylerinden biri sayarak hahvanseverlerin gönlünü kazanmış olabilir belki de.
kostüm tasarımları güzeldi. kız savaşçıdaki göğüs kalkanı ayrıntısını hoş bulan olabilir, şeffaflaşabilen solunum maskesi güzel fikir, özellikle oyunculukları ön plana çıkarabilmek ve yüz ifadesini verebilmek için düşünülmüş. süpermenin kostümüne karanlık hava verilmiş çizgiromandan direk hayata aktarılmış gibi durmuyor, pantolonun üstüne don giymiş tarzı esprilerden kaçınmak için kırmızı slip mayoya benzer kısmı atmışlar. kostümü babasının vermesi tamam da orada pelerin kullanılmıyordu mesela. dünyanın yerçekim nasılsa zayıf sen orda uçarsın diyip aerodinamik yapı kazandırsın demiş olabilir belki. ilk bölümdeki hanedan armaları çok karmaşıktı belki de fazla akılda kalıp süpermen logosunu geçmesin dediler. anahtarla gemi hacklemek olayı tuhaf gelebilir belki ama gemiyi siz yaptıysanız anasını* bile hacklersiniz
uyarmadı demeyin: filmde oyuncunun yakışıklılığını ne zaman vurgulayacaklar diye beklerken... bir kezban ya da tiki atasözü duyabilirsiniz (yıldız içinde spoiler: * )
-------------------
-----spoiler içeren değerlendirme ve saçma olabilecek varsayımlar---------
------------
özet spoiler:
filmde dünyayı o kurtarır, terleyen siz olursunuz.
açıkçası nolan var diye büyük beklentilere girmiştim ama tam olarak karşılayamadı. herkes görselliğe çok güzel filan dedi ama gerçekçi bulmadım ben açıkçası.
--spoiler--
filmde bulduğum kusur şu: bu süperman ile komutan dövüşürken onlarca ev harap oluyor ulan bırak evi koca koca gökdelenler çöküyor filan. ama filmin sonlarına doğru süperman 3 kişinin ölmesine dert yanıyor ağıt yakıyor. ulan az önce dövüşürken onbinleri öldürüyodun kazara da olsa ne oldu bi anda duygusala bağladın?
bi de anlayamadığım başka olay adamın tamamen insan lan. bildiğin göğüs kılları filan var. bu kadar mı insansınız siz.
bi başka aklıma takılan olay 40 yıldır süperman'in s'si olarak bildiğimiz harf meğer başka anlam ifade ediyormuş.
--spoiler--
yeni bir superman kararteri çizmiştir. hafif nevrotik sorunlu ve biraz da "hulk" vari bir superman. sinirleniyor bir anda daha da güçleniyor gibi. ayrıca o kadar kriptonlu var karşısında sadece 3'ü karşısına çıkıyor o saçma bari 2. filmdeki gibi sadece bu 3'ü hapiste olsundu. ve bu seride darkseid doomsday vb. gerçekten gücünün kalibresinde düşmanlar göreceğiz gibi.
Diğer Christopher Nolan filmine göre vasat bir film. Filmde Batman' deki tadı beklemeyin. Ama şu film kıtlığında izlenebilir. Dövüş sahneleri çok uzatılmış bir yerden sonra bayıyor. Bir de gereksiz 3D formatı ancak gözleri rahatsız ediyor. (Belki sinemadan kaynaklanıyodur ama ben bişey anlamadım 3D den.)
Bunu bir başlangıç kabul edersek ikinci filmin daha iyi olacağı şüphesiz.
marvel karakterlerinin hastası bir kişi olarak dc comics'in 2 filmini izledim bugüne kadar. biri green lathern diğeri ise geçenlerde man of steel oldu. gayet güzel kurgu ve gayet güzel efektler. sürekli kavgalar falan oradan oraya uçmalar tabi insanın aklına cem yılmaz'ın 1995'teki süpermenin uçmaktan ziyade konmayla alakalı espirisi akla gelince filme karşı ayrı bir sempati kazanıyorsun.
ama nedense süperman'a karşı içimde nefret var çünkü süperman iron man'ı döver. ühü ühü ühü.
albay dayı, çift su katılmış paslanmaz bursa çeliğini çıkarınca kazanacağımıza dair inancım kesinleşmişti, o yüzden sonrasını izlemedim. sonunu tahmin edebildiğim filmi izleyemem aga, nolan reyiz kusura bakmasın.
baştan sona olmamış filmdir. marvel'den uyarlanan tüm filmleri izledim. ama bunu izlememiştim bilerek. beğenmeyeceğimi biliyodum çünkü. hulk, spider man, x-men serisi, superman serileri, batman serisi, thor, iron man serisi, avengers..... hepsi katlanılabilirdi, (hatta dark knight, spider man 2 baya baya iyiydi) ama bu bildiğin rahatsız edici.
bi kere film superman konseptine uymuyo amk. nerde sivil hayatındaki salağa yatan clark kent, nerde louis lane'in haber peşinde koşarken yaptığı mallıklar. ayrıca superman direkt ifşa etti kendini.
christopher nolan ilk kez hayal kırıklığına uğrattı beni.
son olarak da ekliyim; superman'le zod kapışırken kansas'ın anasını siktiler amk. nerde şehrin koruyucusu superman?
film genel anlamda iyi ancak orta kısımlarda çok yavaşlıyor. yani ilk dakikaları, kripton'da geçen bölümler, çok güzeldi. ancak daha sonra ortalarda sıkmaya başladı, drama izliyormuşuz gibi. daha sonra zod'un tam olarak etkisini göstermesiyle heyecanı arttı, böyle bir film.
not : smallville izlemiş biri olarak, güçlerinin çok çabuk ortaya çıkmasını yadırgadım tabi.
bir süper kahraman filmine gidipte "efektin bokunu çıkarmışlar hacı yea" diye söylenmesi kulağa acayip saçma geliyor. Hele ki bu kahraman süpermanse. böyle düşünenler muhteşem yüzyıl izlemeliler.
Normalde supermani hiç sevmezdim. Marvel yada DC comics yarattoğı karakterlerin güçlerini dengelerken; örneğin wolverine' in hafızasını kaybetmesi, constantine' in kanseri, cyclops' un gözlüksüz gücünü kontrol edememesi gibiyken süperman' da bu sadece krypton deden sikimsonik bir taşla gücünün azalması olayların heyecanını oldukça düşürmekteydi bana göre.
Zira baktığımızda çoğu karakter gerçek kimliğini bir maskenin altına saklayıp süper kahramanlık yaparken superman' de olay tam tersi işliyor. Asıl kimliğini gizleyebilmek için halkın arasına karışıyor.
Bu mantıkla bakıldığında superman bana göre önceki filmlerine göre oldukça güzek işlenmiş ve izlemeye değer bir film olmuş.
Diğer filmlerde superman' ın kızdığını bile göremezsiniz. Biraz anti kahraman havaları tam yerinde olmuş. Artık zaten erdemli, güç sahibi, yalan söylemeyen her anlamda üstün insanlar olan kahramanlar yerine daha çok bize benzeyen anti kahraman filmlerinin daha çok tuttuğu da gerçek.
henüz izlemediğim için iyi yada kötü diyebileceğim bir film değil. ama ilginç bir bakış açısı ile ele alınmış superman o yüzden önyargımı kırarak izleyeceğim. öncelikle sesler muhteşem. şu fragmana bakar mısınız. epik..
öncelikle başroldeki eleman iyi vücut yapmış. karaktere de cuk oturmuş. cast seçimi iyi. mesela clark'ın çocukluğunu canlandıran çocuk iyi oynamış ve yakışmış rolüne. general zod tam bir karizma zaten. ama bir şeyler eksik kalmış sanki. yani legandary diyebileceğimiz efsanevi bir film olma şansı varken direkten dönmüş biraz. superman'in kıyafeti on numara, superman işleyiş mantığını da güzel oturmuş yani nasıl oluştuğunuz, ismin nerden çıktığı falan. gerçekçilik katmışlar fantastik bir filme hoş olmuş. yani öyle çizgi romanlardaki gibi hoop ben süpermen diyip olaya giriş yapmamış. filmin sevmediğim tek yani ikinci yarıya geçtikten sonra olayların fazla karmaşıklaşması ve aksiyonun çok yüksek dereceye çıkması. birde açık bir uç bırakabilirlerdi. mesela zod ve ekibi geri dönebilirdi mutlu mesut yaşamaya başlarlardı clarkla louisde falan.. filmin başındayken yoruyor sizi resmen. fragmanları çok etkileyiciydi belkide ben büyük umutlarla izledim ondan öyle gelmiştir. yinede izlenebilecek bir film. olağan dışı bir film. daha önce böyle bir bakış açısı ile işlenmemişti superman. o yüzden önyargıyla izlememenizi tavsiye ederim. birde superman yalvarışına rağmen durmayan zod'u öldürdüğünde neden hayırr diye bağırdı orasını çözemedim. içten içe kendi insanlarını kurtarmaya çalışan bir lideri yok ettiği için mi acaba?!
son sahneyi iyi bağlamışlar ama orası hoştu bak..
--spoiler--
olmuş bir süperman filmidir.
önceki filmlerin alayını yalayıp yutmus hatta çizgifilmi ve çizgi romanlarının bir kısmını bile okumuş biri olarak diyebilirim ki gerçekten iyi bir süperman filmi olmuş.
filimi izlemden önce "süperman ulan işte, herşeyini biliyoruz bize farklı olarak ne sunacaklar ki" diye düşünüyordum ama filimde gerek kripton hakkında detaylı bilgi vermesi, gerekse süpermanin aslında okadar da bizden olmaması hoşuma gitti(bir arayış içinde olmasını oyuncu güzel yansıtmış tercihini de sonradan yapıyor meselea).
filmin diğer beğendiğim tarafı kötü karakter zod ile empati kurdurmasıdır. adamın genetiği kriptonu koru diyor yaptıkları ve kriptona olan aşırı sevgisi yüzünden jor-el in dostane yaklaşımını reddetmesi olmuş kısımlarından(haklı bir öfke gördüm orada). süpermanin gözünden çıkan ışın bile cuk diye oturmuştur neydi o eskiden elde göze tutulan lazer ışınları gibiydi bu filimde cayır cayır yanıyor. gözlerde bir oluşum var görüyorsun en beğendiğim kısımlardan biridir çünkü süpermanı süperman yapan 3-4 özelliğininden biridir o göz ışınları. filimde o sikindirik yeşil kriptonit olmadan süpermanin zor durumlara düşmesi filimin değerini +2 arttırmıştır gözümde(neydi eskiden o öyle allahın çapsız kel insanoğlu lex lutheri sikimsonik ufacık bir taşla baba süpermani felç ediyordu)
filmin hem konuya sadık kalması hem de farklı bir şeyler sunması gerçekten güzeldi. son olarak diyeceğim bu süperman filmi sadece gösteren değil aynı zamanda anlatan bir film olmuş.
filme sadece süperkahraman filmi gözüyle bakıldıgında senaryo kısırı bir filim olduğundan fazla manevra boşlukları bulunmadığından ( yapımcıları kimse suçlayamaz boru değil 70 yılı aşkın bir süredir anlatılan bir hikaye daha ne kadar evirip-çevirebilirler ki?) batman serisinin gölgesinde kalmış. ama gerçekten olmuş bir filimdir.
arkadaş ne mal adamlar var aksiyon fazla diye filme giydiriyorlar lan şebelek süperman filmi napsaydı annesine ütüde yardım edip bırak pelerin kırışık kalsın moda bu mu deseydi.
yada real madrid'le anlaşıp ronaldo'nun ortasına uçan kafa mı vursaydı tabi bunu isterdiniz dimi ibneler ama adam süperman dünyayı kurtarıcak o kadar aksiyonda olucak arkadaş.
yok şehirdeki yıkılan binalar hariç bi şey yokmuş lan rizeli müteahit kafasında film izlenmez ki ah amk çift daire üzerinden metrobüse yakın gökdelen yıkıldı diye.
imax'te izlemeyi planlayıp da türlü engeller çıkınca şehrimdeki dandik sinemalarda izlemekten vazgeçerek sağlam bir sürümünün malum ortamlara düşmesini beklememin üzerinden 3 ay geçti izleyebilmek için. geçmek bilmeyen üç ayın ardından birkaç küçük hayalkırıklığı olsa da genel itibariyle gayet iyi bir film olduğu kanaatindeyim.
henry cavill ve amy adams başta olmak üzere oyuncu seçimleri çok isabetli. christopher nolan'ın oyuncu seçimindeki başarısını daha önce zaten belirtmiştim. bu film için de yapımcı ve hikaye yazarı olması bakımından oyuncu seçiminde söz hakkının en çok kendisinde olduğunu düşünüyorum. yönetmen zack snyder'a 300 filminden dolayı fazlasıyla gıcık olsam da man of steel, christopher nolan ve diğer birkaç güzellik hatırına onu da hoş görüyorum. en çok sevilen ve takip edilen bir çizgi roman kahramanının birkaç tırt denemenin ardından tekrar uyarlanması projesinde yönetmen olmanın zorluğunu kaldırabilmiş gibi görünüyor.
hikayenin başlangıcı ve ilerleyişi açısından filmin ayrı bir yeri var. nolan'ın ve david s goyer'in batman serisinde yaptığını bir kez daha yaptıklarına şahit oluyoruz. bu açıdan baktığımızda superman'ın kökenin oldukça detaycı bir yaklaşımla inmeleri ve bu nasıl böyle oluyor ki sorularını akıllara getiren birçok noktada açıklayıcı cevaplar vermeleri takdiri hak ediyor. nolan'ın ve goyer'in süper kahramanları biz dünyalılara biraz daha yaklaştırma çabaları, eski filmlerdeki tepki toplayan ya da anlamlandırılamayan olayların üstünü örtmesini sağlıyor. clark kent'in çocukluğunda yaşadığı ikilemleri, zaman zaman isyanları, yeri geldiğinde yapmak zorunda kaldığı fedakarlıkları çok iyi yansıtılmış. anne babasıyla olan karmaşık ilişkisi kendisini çoğu zaman zora soksa da onun bu dünyadan olmadığını bilmelerine rağmen onu bir insan evladı gibi yetiştirme gayretlerini de anlayabiliyoruz aslında. alttan alta mesajını veriyor: zararının sana dokunacağını bildiğin halde insanlara yardım eder misin? ettiğinde sonuçlarına katlanır mısın? bunun cevabını da buluyoruz zaten. zor durumda kalanlara yardım ettikten sonra ortadan kaybolması, clark'ın bu sonuçlara istemese de katlandığını görüyoruz filmde.
superman'in süper özelliklerinin bir sebebe bağlanması çabası hoş olmuş. uçabilmesi, gözünden ışın çıkarabilmesi, gücü kuvveti; hepsi yukarıda bahsettiğin insanileştirme çabalarının bir sonucu gibi dursa da "hadi canım sen de" diyebileceğimiz birçok şeyi kabul etmemize imkan sağlıyor. bu bağlamda da filmin önemli bir görevi üstlendiğini kabul edebiliriz. general zod ve avanesinin dünya ortamında yaşadıkları zorluklar da filmin mantığını az çok belli ediyor. atmosferin farklı olması, bir anda höt diye uçamamaları, maskeleri devre dışı kaldığında nefes almakta zorlanmaları filan ince fakat gerekli detaylar. aslında gösterilen bu kadar özen filmin kalitesini gayet net bir şekilde ortaya koyuyor. goyer ve nolan olmasaydı, bunlar düşünülür müydü? hiç sanmıyorum.
hoşlanmadığım noktalar da yok değil aslında. kripton'ın yol olması ve general zod'un kal el'i ararken dünyaya ulaşıp burada yeni bir kripton inşa etme çabası transformers'ı hatırlatsa da bu kısmın benzerliği çizgi roman ve çizgi filmin orijinalinden geldiği için hoş görülebilir. bununla birlikte zod'un insanları varlığından haberdar ederken kullandığı yöntem direkt transformers revenge of the fallen'dan arak. hatta kullandığı cümleler bile neredeyse aynı diyebiliriz. ha bir de o sahnede dünyanın farklı yerlerinde yayın olmasına rağmen her yerde gece olması, filmdeki en göze çarpan hata olmuş. bunun haricinde tanrı amerika'yı korusun teması mutlaka bir yerlerinde barındıran senaryo da zorlama gelmekle birlikte çok umursanmamalı. kriptonlular'ın bile ingilizce konuştuğu için filmi eleştiren salakları gördükçe bu tip senaryolar daha samimi geliyor bana. sanırsın filmin çinliler çekiyor. e heralde ingilizce konuşacak adamlar. rusça konuşacak halleri yok ya. hem ona bakarsanız, türk süpermen de türkçe konuşuyordu.
özet olarak çizgi roman uyarlamasında iyi bir kilometre taşı olduğunu kabul edebiliriz bu filmin. gayet fazla emek harcanmış olması, titizlikle alınmış olması ve yepyeni bir serinin başlangıcı olması sebebiyle de ilgiyi hak ediyor.