Öncelikle Mama Hatun'un tarihi kişiliği ile başlamak istiyoruz yazıya. Erzurum ve çevresinde hüküm süren Saltukoğulları'ndan 2. izzeddin Saltuk'un kızı olan Mama Hatun, Türk tarihindeki önemli kadınlardan biridir. 1191 yılında Saltukoğllarının başına geçerek ordusuyla birlikte Malazgirt'i müdafaa ettiğini biliyoruz. 1193'te kardeşi Nasreddin Muhammed tekrar Saltuklu hükümdarı olunca Mama Hatun'a Tercan'ı vermiş ve ömrünü burada tamamlanmıştır.
Türk Mimarisi bakımından ünik bir eser olan yapı, Erzincan'ın Tercan ilçesinin merkezinde yer almaktadır. Türbe, dairevi bir surun kuşattığı avlunun ortasında, sekiz dilimli gövdesi ve çatısı ile dikkat çekici bir mimari üsluba sahiptir. Tamamen kesme taştan inşa edilen surun batısındaki portal nişi, mukarnaslıdır. Mukarnas yuvalarının her biri, geometrik ve rumilerden oluşan motiflerle süslüdür. Portalin sivri kemeri üzerinde kufi hatla işlenmiş ihlas Suresi yazılıdır. Bunun yanında portal nişinin sağ yan tarafından başlayıp sola uzanan kufi kitabe ise mimara aittir. Kitabede: "Ahlatlı mimar Ebu'n-Nema bin Mufaddalü'l-Ahvel'in eseri" yazmaktadır.
Portalin iki sütuncesinin üzerinde, birer daire içine alınmış beş köşeli yıldız motiflerinin içinde, kufi hatlı peygamber ve dört halifenin isimleri okunmaktadır. Türbeyi saran surun dışı, portal dışında sade bırakılmış olup iç kısım oniki nişe ayrılmıştır. Girişin solundaki niş, çeşme olarak düzenlenmiş diğer nişlerde ise
çeşitli sanduklar yer almaktadır.
Avlunun ortasındaki iki katlı, sekiz dilimli ve çatılı türbe kesme süsleme bakımından sade bırakılmıştır. Yedi basamakla çıkılan üst kata güneydeki giriş kapısından girilir. Giriş kapısının üzerinde kitabe çerçevesi yer alsa da bu alan boş bırakılmıştır. Beş basamakla inilen alt kat cenazelik (kripta) bölümüdür. Doğu ve batı kanadında pencere açıklığı bulunan mekan, çapraz tonozla örtülmüştür.
inşa kitabesi bulunmayan yapı, banisinin yaşadığı dönem ve mimari kurgusu bakımından 12. yüzyıl sonu 13. yüzyıl başına tarihlenmektedir.