sözlükteki gençlerin durumunu çok vahim gördüm. bu yüzden onları birer kazanova'ya, don juan'a çevirmeye karar verdim. bizden geçti, biz yaşlandık. ama tecrübelerimizi paylaşmazsak aynada kendi yüzümüze bakmaya utanırız.
ilk derse başlıyoruz.
gençler iyi okusun. yüzde yüz çalışan bir teknik. gençlik yıllarımda en az beş kez işime yaramıştır.
önce hoşlandığın kızın bir rutinini buluyorsun. mesela kütüphaneye gidiyor diyelim. o kütüphaneye bir arkadaşınla gidiyorsun. arkadaşınla aranda bir mesafe olacak. az bir mesafe. kızın yanına doğru gidip kendini gösteriyorsun. tabii bu teknik hali hazırda seni tanıyan bir kız için geçerli.
asıl olay kız seni gördükten sonra başlıyor. kız sana "aa naber, sen de mi buradaydın?" diyecek. cevap falan vermeyin. boş boş kızın yüzüne on saniye falan bakın. ardından hemen arkadaşınıza seslenin "ya sinan. ben bu sinem'e gerçekten aşığım herhalde ya. baksana, gittiğim her yerde sanki onu görüyormuşum gibi oluyorum" diyin.
kız var ya, eriyecek eriyecek. kadın alevlenecek ve aşk gerçekleşecek.
diyelim ki turistik bir yerdesiniz ve çok güzel ecnebi bir hanım gördünüz. onu kollarınıza almak istiyorsunuz, fakat ingilizceniz yok. hiç önemli değil.
abi sen moddun. ne ara zalldan dislike yedin de yetkiliye azlettiler? sonra da niye yetkililer sapıtıyor? aha böyle işte. zall uyuma yönetime sahip çık.
öncelikle belirteyim, bu teknik sadece yağmurlu havalarda kullanılmalıdır.
hoşlandığınız kızı yağmurda yürürken izleyin. yanınızda mutlaka şemsiyeniz olsun. gri ve kapalı hava kızın moralini bozacaktır. büyük ihtimalle eski, üzücü anıları aklına gelecektir. burası çok önemli. yağmur dindiği an kızın yanına gidip şemsiyenizi açın. şemsiye altında beraber yürüyormuş gibi.
kız size: "neden şemsiyen açtın? yağmur dindi." diyecek.
ona bakın ve şöyle diyin: "gökyüzündeki yağmur dinmiş olabilir, ama kalbindeki yağmurların sesini buradan duyabiliyorum."
kız eriyecek. aşk paçalardan akacak. her taktiğim gibi bu da denenmiş ve başarılı olmuş bir taktiktir.
şimdiki taktiğimiz için iki şeye sahip olmalısınız.
1. garson olacaksınız
2. zenci olacaksınız
hoşlandığınız kız çalıştığınız pastaneye gelir ve "ben bir çikolatalı pasta alayım" der. hemen çırılçıplak soyunup masaya uzanacaksınız ve üzerinize krem şanti döküp tepesine de bir vişne konduracaksınız. sonra kıza dönüp "bon apetit" diyeceksiniz.
bu teknik için bir yerde uzun süre, sabit bekleyen bir kız gerekmektedir. gözleminizi ona göre yapın.
kız büyük ihtimalle başkasını beklemektedir, ama beklediği arkadaşı geç kalmıştır. kızın yanına gidin ve gayet sıradan bir şeymiş gibi: "beklettiğim için özür dilerim. geldim, hadi gidelim" diyip birlikte yürümeye başlayın. kız başta şaşıracak ama bu cesur hareketiniz karşısında da etkilenecek.
bu teknik için bir cankurtaran olmanız ve hoşlandığınız kızın o an boğuluyor olması gerekiyor.
plajdasınızdır ve hoşlandığınız kız boğulmak üzeredir. hemen ışık hızıyla yüzerek onu kurtarırsınız. kız size hayatını kurtardığınız için teşekkür etse de sakın karşılık vermeyin. yüzüne şaşkın şaşkın bakın. o size "ne oldu? neden öyle şaşırmış bir halde bakıyorsun?" diye soracak.
istifinizi bozmadan şöyle söyleyin: "yıllardır cankurtaranlık yapıyorum. sizin hakkınızda birçok efsane duydum, ama deniz kızlarının gerçek olduğunu ve bu kadar güzel olduklarını bilmiyordum" diyin.
kız yüzü kızararak gözlerini sizden kaçıracak ve size aşık olduğunu bu şekilde anlayacaksınız.
bu teknik için bir mağazanın spor aletleri reyonunda olmanız şart.
elinize ellişer kiloluk iki dambıl alın. taşıması zor olabilir, ama merak etmeyin. hoşlandığınız kız spor reyonuna girip yanınızdan geçer geçmez kaldırmaya ve saymaya başlayın. burası çok önemli: 1'den başlamayacaksınız. kızı görür görmez "9354, 9355, 9356, 9357..." şeklinde sayacaksınız.
kız içinden "işte aradığım erkek. elli kiloluk dambılı 9 bin kere kaldırmış." diyecek. kendisini sizin kollarınıza bırakacak.
birçok dm alıyorum. birçok erkek ve lezbiyen arkadaş taktiklerim sayesinde aradıkları aşkı bulmuş. gençleri mutlu görmek beni de ziyadesiyle bahtiyar ediyor.
bu teknik için cebinizde sürekli yavru bir kedi bulundurmanız gerekmektedir.
öncelikle kedimizi hazırlıyoruz ve sevdiceğimizin geçmesi muhtemel mekanlarda pusuya yatıyoruz. tam o geçtiği anda, onun duyabileceği bir şekilde kediyi elimize alıp konuşuyoruz:
"zavallı yavru, şirin kedicik. seni önce kargalardan sonra da pitbullardan kurtardığım iyi oldu. yoksa hayatta kalamazdın. gerçi sen kaçarken seni kurtarmak için arabanın altına atladım ve yaralandım ama olsun. sen iyisin ya, benim birkaç kemiğimin kırılması umrumda eğil."
kızlar kedileri çok sevdiğinden size bitecek. orada bir aşk başlayacak. kedi büyüdükçe sokağa salıp yeni yavru kedilerle bu tekniğe devam edebilirsiniz.