iki türk hiper kahramanını karşılaştırılıp tespit sıçmayı amaçlar. (malkoçoğlu, cüneyt arkın'ın canlandırdığı battalgazi, kara murat vb. türk hiper kahramanlarının tümünü temsil etmektedir.)
- malkoçoğlu metroseksüeldir. gögüs kıllarını tıraş eder, sonra oraları yağlar, cilalar parlatır ve iliklenmediği için göbek deliğini görmemize imkan veren feminem gömleğinin altına poposunu arasına kaçmış siyah taytını giyer. tarkan'da bu tür gaysel şeyler yoktur. o asil, safkan, delikanlı bir hun türk'tür.
zaman zaman başına börkünü geçirir, deriden yapılmış kıyafetleri aslanlar gibi taşır ve türklüğün simgesi bozkurt bıyığını gözümüze gözümüze sokar.
- malkoçoğlu dümencinin tekidir. götü zora girdi mi papaz olur, bizans prensi olur, kılıktan kılığa girer. tarkan'sa şartlar ne olursa olsun şekliyle şemaliyle oynamaz. neyse o'dur. ne başka biri olur, ne de olmaya çalışır.
-ikisi de tek takılmayı sevse de zaman zaman yanlarında yardımcı savaşçılar yer alır. malkoçoğlu'nun yanında adları zıp zıp, zır zop, ibibik olan yardımcı elemanlar bulunurken tarkan'ın yanındakilerin isimleri bile heybetlidir.
- düşmanları tarkan'a 'hey türk' diye seslenirken, malkoçoğlu'na 'battalgazi'nin oğlu, ibişin eniştesi' gibi
aşağılayıcı şekilde seslenirler.
-tarkan pek gülmez. en fazla bıyık altından gülümser o kadar. malkoçoğlu ise melih gökçek gibi sürekli sırıtır da sırıtır.
-malkoçoğlu iki kılıç darbesi alınca '' artık benden size hayır gelmez'', ''öldüm, bittim ben'' diye hayıflanır. tarkan ise yaralanınca '' atın beni yanar dağın içine sabaha bişeyim kalmaz. sabah da gelin alın '' der. hiç bir zaman, malkoçoğlu gibi kolay pes etmez.
-tarkan, kurt başlı kılıcı, yanından hiç ayırmadığı kurt başlı kurt köpeği ile ben türk'üm diye bas bas bağırırken malkoçoğlun'da bunlara benzer türklük alametlerini göremezsiniz.
- malkoçoğlu islam için çarpışır, allah kelamını dilinden düşürmezken tarkan islamlaşmamış olduğundan, damarlarındaki kanın değerini bilir, ümmetçi bir amacı olmaksızın türklük için çarpışır, gücünü köktengri'sinden alır.
-malkoçoğlu için bizans'dan başka düşman yoktur. varsa yoksa bizans'dır. ama tarkan öyle midir? bi bakarsınız vikinglerle kapışır bi bakarsınız çinlilerle. yani malkoçoğlu yerel, tarkan global düşünür.
*malkoçoğlu her filmde en az bir tane bizans prensesini kendine aşık ederken tarkan bu tarz muhabbetlere çok girmez sadece bir kere girmiştir onda da kızı ata bindirip kaçırırken viking'in tekinin attığı bıçak yüzünden kız telef olmuştur yani malkoçoğlu playboy ise tarkan yalnız kovboydur
*malkoçoğlu'nun tek derdi bizans iken tarkan alan,viking,çinli,romalı,bizanslı demeden indirir geçer gözünün yaşına bakmaz.
tarkan sadece karada değil yeri geldiğinde denizin altında da düşmanları ile çarpışır. hatırlayın viking kanı bölümündeki o koca kafalı ahtapotu. malkaçoğlu ise öyle bizanslı keser durur başka da pek bir esprisi yoktur.
malkoçoğlu bıyıksızdır, tarkanın ise ülkücü bıyığı vardır. malkoçoğlu her kadınla sevişir, tarkan kimseyle şevişmez. malkoçoğlu yakışıklıdır lakin tarkan ondan daha da yakışıklıdır. malkoçoğlu han'a vardığında "hancı bana yiyecek ve kadın getir" der, tarkan han'a vardığında sadece "hancı bana yiyecek getir" der. malkoçoğlu atıyla konuşur "hadi oğlum saraya", tarkan'da kurduyla konuşur "durma kurt yakala". tarkanın tek bir sağ kolu olurdu (kulke), malkoçoğlu'nun bir kaç adamı olurdu.
tarkan öz be öz türk kahramınıdır. O çöp gibi kolları ve tuniği ile nice Türk düşmanlarını yenmiştir. Her filminde çinlisinden vikingine çeşitli milletlerden ve çeşitli arıza insanlarla çarpışır. Her filmi ayrı bir heyecandır. Malkoçoğlu sadece görüntüdür. Tek düşmanı vardır, o da bizans. Bizans gelir anadoluda müslüman köylerini basar. Kadınlara tecavüz edip bebekleri öldürür. Malkoçoğlu gider bizans sarayını basar. Trambolinle bizans askerlerinin üstüne atlar. Askerler ölür. En son kralı öldürür. böylece intikam alınmıştır ve film biter. Bir de arada bizanslı yiğit komutanlarla dost olmuştur ve o komutan kelimeyi şahadet getirterek müslüman yapar. Her filmi böyledir. Vel hasıl tarkan'ın alacağı versustur.