dibine kadar yaşanmakta olan bir yoksunluk ki öyle böyle değil. takım sahaya çıkıyor, futbolcuların isimleri teker teker anons ediliyor. lakin uğursuz anonsçu bağırmıyor 'claudiooooo', boynu bükük, kalbi kırık taraftar tamamlamıyor 'maldonaadoooooo'. ne şiirler yazıldı, ne türküler yakıldı ardından. yavrular sütten mi kesilmedi, yapraklar erken mi dökülmedi, ne azap ya rab. at kuyruğuna yandığım, geri paslarına kandığım, yiğidim, kınalı kuzum. neredesin?
yapacak hiçbir şey kalmadığında ciğerde bir sızı misali hissedilendir. mesela düşün ki deniz barış takımın ataklarına yön veriyor(!), ali bilgin kanat organizasyonlarında başrolde; ne hissedeceksin? artık gözler maldonado'dan başka kimseyi aramayacaktır.
maldonado'nun olası ölümünde ailesi ve yakın arkadaşlarının içinde bulunacağı duygu seli. yoksa sikmişim malını, donadosunu. zor kurtulduk lan, yarın bir gün teknik direktör lisansı falan alıp gelirse ne bok yiyeceğiz?!