reyistir candır. her siyah bu adam gibi olsa afrikada açlıktan çocuklar ölmeyi bırakır hobi olarak oruç tutar. ama yok ırkçılıga giriyor belki biraz ama bu siyahlarda çok saf insanlar azizim. yahu birinizinde gıkı çıksın sömürülen sizsiniz biz burda götümüzü yırtıyoruz o çocuklar aç yatmasın diye, adamları tv'de görüyom ya dans ediyorlar ya birbirlerine püskevit ikram ediyorlar yiyorlar içiyorlar.
son sahnesi "kara murat benim" sahnesini hatırlatmıştır bana.
film gayet güzel şeyler anlatıyor ama sonundaki o replik beni benden aldı,filmi bi kenara attırdı.
"Şiddetsiz devrim olmaz. Çıtkırıldım 'zencilerin' devrimi, ancak umumi tuvaletlerdeki ırk ayrımını kaldırır. Beyaz adamla tuvalette yan yana olmak.. Bu bir devrim değildir."
kendini çok iyi yetiştiren siyahi lider. okul okumadan da insanın ne denli büyük bir düşünür olduğunu kanıtlayan bir devrimci. büyük mücadeleler verip şehid düşmüştür inşaallah. allah kendisinden razı olsun.
siyah güzeldir
ve elhak yoksullar geberdi
sabaha doğru bindokuzyüzaltmışdört.
kara iktidar tişörtüne bürünmüş bir şair
harlem boyunca ayaktakileri selamlıyor.
kur'an'ın açık bir sayfasında
tozu dumana katanlara kasem ediyor allah
asfalt kanımızdan usandı diyor bir zenci.
sabaha doğru bindokuzyüzaltmışdörtte
bodler alnından öpüyor malkım'ı.
islâhatçı; değiştirmek istediği toplumdan evvel kendini inşâ edendir. Malcolm X, gerçek bir liderdi. Kırk yıllık bir hayatta en fazla ne yapılabilirse, ondan da fazlasını yaptı.
adını günümüz devrimcilerinin, antifaşistlerinin ağızlarından nedense pek te duymadığımız zat.
zira onların mahallede, duvarın üzerinde, çekirdek çitlerken yaptığı faşist muhabbetinin kralını yapmıştır kendileri.
"ister mermi kullansın, ister oy pusulası, insan iyi nişan almalı kuklayı değil, kuklacıyı vurmalı." şeklinde de pek güzel konuşmuş merhum.
amerika'da zencilerin hareketlenmesini sağlayan, müslüman akımın 'dava adamları'ndan.
soyadındaki x'in ilüzyonu ise, zamanında soyadı kanununun ilk zamanlarında, zencilere sahiplerinin (!) soyadı veriliyormuş. bu aykırı abimiz de, kendi öz ailesinin soyadını bilmediği için; sahip(!)inin soyadını almamak adına bilinmezliği temsil eden x'i tercih etmişmiş.
islam'a ilk girdiği yıllarda faşist söylemlerini devam ettirmişsede, hac vazifesini ihya ettikten sonra ise gerçeği görmüş ve adalet ve eşitliğin peşine düşmüştür.
Amerika'da Hristiyan ailede doğmuş bir Afrikalı olan Malcolm X yıllarca beyaz ırkın baskılarıyla yaşamış bir insan. Hapishane hayatında zenci müslümanlarla tanışıp müslümanlığı tercih eder ancak bu seferde tanrının zenci olduğu ve bütün beyazlarında şeytan olduğu algısına kapılarak ırkçılıktan kurtulamaz. Ta ki Hac yolculuğunda siyahlarla-beyazların aynı kıbleye yönelip, kardeşlik duygularıyla birbirlerini kucakladığını görene kadar.
Ve dönüş yolculuğunda ırkçılık taassubundan kurtularak Amerika da insanlara gerçek islamı anlatmaya başlar. insanlara anlatığı vahdet vurgusu sistemin ve ırkçı müslümanların işine gelmez ve bir konferans sırasında vurularak Rabbine kavuşur.