akp iktidarında, özellikle başkanlık sistemi döneminde ortaya çıkan ayrımcılık...
akp'lilerin milli bayramlarımızdan duyduğu rahatsızlığı uzun senelerdir gözlemliyoruz.
işte milli bayramlarımıza ve kurtuluş savaşımıza duydukları hazımsızlıktan dolayı, kendilerine alternatif bir tarih yazmaya, uydurmaya başladılar son yıllarda.
önce kutül ammare'yi sahiplendiler, kut zaferini kutlamaya başladılar.
sonra baktılar ki kut zaferi ittihatçıların eseri olan bir zafer ve bu zaferi kutlarken halil kut gibi, süleyman askeri gibi ittihatçıları övmek zorunda kalıyorlar hemen ertesi sene vazgeçtiler.
ardından malazgirt zaferini kutlamaya, sahiplenmeye başladılar.
hemen bununla ilgili alternatif tarih uydurmaya başladılar. buna göre malazgirt zaferi bir türk zaferi değil, türkler ve kürtlerin birlikte kazandıkları, islam ordusu'nun zaferiydi.
tayyip erdoğan'ın da çok hoşuna gitti bu durum ve malazgirt'i öyle sahiplendiler ki, hazretleri ahlat'ta göl kenarında kendisine köşk yaptırdı.
her geçen sene, bir önceki seneye göre daha görkemli, daha pahalı kutlamalar yapıyorlar şimdi.
bakınız, 4-5 gündür başta trt ve anadolu ajansı olmak üzre, tüm akp medyası malazgirt yayınları yapıyor.
oysa ki 3 gün önce sakarya meydan muharebesinin 100. yılıydı, iki dakika bile değinmediler bu konuya.
aynı şekilde bugün büyük taarruz'un yıldönümü, akp'lilerin yine umurunda değil.
oysa ki sakarya zaferi ve büyük taarruz olmasaydı, bugün ne malazgirt zaferini kutlayabilirler, ne de özgürce ibadet edebilirlerdi.
bakınız, ulu önder atatürk, büyük taarruz'un başlangıç tarihini özellikle 26 ağustos olarak belirlemiştir.
atatürk'ün kütüphanecisi nuri ulusu bu konuyu şöyle aktarıyor;
"bir gün atatürk çağırıp tahtaya 26 ağustos 1071 ve 26 ağustos 1922 yaz diyor. ardından da ‘bu iki tarihin denk gelmesi çok önemli bir şeydir’ diyerek malazgirt zaferiyle türklere anadolu’nun kapısının açıldığını anlatıyor. ardından da ‘yıllar sonra müttefik ordularını başta yunanlılar olmak üzere yine 26 ağustos 1922 tarihinde kazandığımız büyük zaferle anadolu’dan çıkartıp attık. bu cihetle 26 ağustos tarihi calib-i dikkattir’ diyor.”
yani büyük taarruz'un 26 ağustos'ta olması bir tesadüf değil, ulu önder'in özenle seçtiği bir tarihtir.
ayrıca, malazgirt zaferinin yıldönümü osmanlı döneminde bir kez olsun bile kutlanmamış, hatırlanmamıştır.
malazgirt zaferinin yıldönümü kutlamaları da atatürk'ün isteği ile başlatılmıştır.
sözün özü sevgili akp'liler.
siz kendinize alternatif tarih yaratıp malazgirt'i sahipleniyorsunuz ama, öksüz bırakıp hafızalardan silmeye çalıştığınız büyük taarruz olmasaydı hiçbiriniz malazgirt zaferini hatırlamayacak, kutlayamayacaktınız. bunu dahi atatürk'e borçlusunuz.
o yüzden malazgirt de bizimdir, sakarya da, büyük taarruz da...bunların hiçbirinde sizlerin ne hakkı, ne de emeği var...
çünkü malazgirt olmasa büyük taarruz zaten olmazda denen mevzudur. sapla samanı karıştırmayalım lütfen malagirt bize ülkeyi kazandıran en anlamlı savaştır. evet hatta net ötesi..
Savaşları karşılaştırıp şu önemli bu önemsiz demek kara cahilliktir.
Ülkenin faydasına olan tüm savaşlar değerlidir. Ordu ve komutan kim olursa olsun ister dindar ister dinsiz. Sonuçta ya ülkeyi korumuş yada toprak genişletmiştir.
