modelin çok enfes bir şarkısı. herkes muhakkak yaşamıştır o buhranlı günleri. insanın içinden bir şey yapmak gelmez, belki canı daha fazla acısın diye eski sevgili ile yapılanları tekrar yapar evin içinde. en sonunda düşünmekten veya ağlamaktan bitap düşer ve uyur insan.
yalnızca yüze yapılmıyormuş bu meret. daha güzel duyulsun diye kelimelere, daha güzel hissedilsin diye duygulara, daha güzel düşünsün diye beyinlere bile kazınır olmuş. heyhat!
bazı kızları sürekli makyajlı görüp sınav zamanlarında elleri ermediğinden yapmadıkları zaman gördüğümde, çok mu yorgunsun neyin var hasta mısın diye yaklaştığım olmuştur. sonradan anladım ki mesele makyaj imiş. makyajsız halleri göze batar bu kez. en iyisi hiç yapmamak, insanları şaşırtmamak.
çok önemli bir imaj çalışmasıdır. dışarıdan görünen yüzümüzün renklendirilmesi, vurgulanmak istenen ayrıntılar ön plana çıkarılırken gerekiyorsa yüzdeki kimi detayların gizlenmesi veya dikkatin başka yöne çekilmesidir. kendine özen göstermenin verdiği güzel duygunun yanı sıra özenli dış görünümün getirdiği avantajları yakalayabilmek için olmazsa olmaz bir proses olup yaşa, başa, tarza uygun yapılmalıdır. konuyla ilgili bilinç sahibi olunmalı, kesinlikle kaliteli malzeme kullanılmalı, kişi kendi yüzü ve işin tekniği hakkında bilgi sahibi olmalıdır. özetle bakımlı bir kadın için olmazsa olmaz aktivite.
Bulduğu makyaj malzemesini yüzüne boca eden maymunellaya dönüşür. Dozunda yapıldığında ise * hoş bir hava verir. Pudra ve fondaten gerçekten badana etkisi yaratıyor. Yüzde bu tabaka ile dolaşmak ne kadar rahat olabilir bilemiyorum.
ister bahanesi "kendime güzel gözükmek istiyorum" gibi samimiyetsiz ve yavan bir düşünce olsun ister "evet kardeşim karşı cinse güzel gözükmek istiyorum doğa derler buna" gibi gerçek ve samimi bir düşünce olsun her halükarda kadının yapısının özden çok görünenle alakalı olduğunun kanıtıdır. kendisini bilgisi ve becerisiyle değil dış görünüşüyle var etmesinin basit bir yoludur bu görünüm değiştirme merakı. kadın güzel olmak ister, güzel görünmek ister çünkü hayatta kendisini var edebilmesinin ve "hey ben de buradayım bakın" diyebilmesinin tek koşulu budur. dünya bir pazar ise kadın kendisini sunan ürünlerden bir tanesiidir ve alıcılar ürünün doğaları gereği ürünün içeriğine değil de görünüşüne baktıkları müddetçe de bu mesele böyle sürüp gidecektir.
"yüzünüzdeki kusurlu her yeri kapatabilirsiniz ama makyaj yaptığınızı kapatamazsınız." bir arkadaşımın söylemiş olduğu bu sözdeki kahraman.
iyi makyaj yapabilmek için makyaj yapılacak yeri iyi tanımak gerekir. bir de abartmamak gerekir. doz meselesi yani.