Makyajdan anladığımız oranında değişir eylem. Benim anladığım rimel ve göz kalemi. inşallah hayvanlar üzerinde denenmiyordur gerçekten. Ben olduğumdan biraz farklı görüneceğim diye bir hayvanın günahına girmemeliyim ya. Girmeyin. Girmeyelim.
makyaj yapamayan, makyajı bir zahmet gibi gören, sivilce problemi yaşamayan, ten renginin avantajını kullanabilen, kozmetik ürünlere allerjisi bulunan bir kadın olabilir bahsedilen kişi. bir insanı makyaj yapıyor diye ezik, yapmıyor diye ilahe ilan etmenin bir anlamı yoktur. kadının doğasında bakımlılık vardır, olmalıdır. her kadının bakımlılık kriterleri de değişiklik gösterir. eğer bir kadın kokusuna, giyimine, saçına, tırnağına ve dişlerine özen gösteriyorsa makyaj o kadın için sadece bir terapidir, ekstradan bir bakımlılık unsurudur. yerinde ve ölçüsünce yapıldığında da bir muhabbet konusu olamaz. eğer bir kadın temizse zaten çekicidir ve o kadın makyajı inanın erkeklere güzel görünmek için değil tamamen keyfinden yapar. insanların keyfinin kahyası olmadığımıza göre bu muhabbetin de bir manası yoktur. olayı "makyaj yapan özgüvensizdir."e kadar getirmişsiniz, etmeyin eylemeyin. özgüven dediğiniz bir sivilceyle sönen bir şey değil. zaten öyle bir şeyse olmasın daha iyi. makyajın komik olabileceği iki ortam vardır; biri plaj diğeri ise yatak odası. denizden çıktığı gibi fondötene sarılan kadının adını da "bakımlı" koyup pollyannacılık yapmaya lüzum yok şimdi. o kadar da değil.
Makyaj varken yüzüme kalıp koymuşlar gibi hissediyorum. gerek yok. Rimel olur gözünü kaşıyamazsın, ruj olur allık olur ikide bir tazelemek falan. Böyle iyi.
