hafızalara nasıl yer etmiş bilemiyorum ama sadece çirkin kadınlar makyaj yapar diye bir kural yoktur. güzel kadın işi abartıya kaçırmamak suretiyle 'bakımlı' sıfatını hakkedecek kadar makyaj yapsa kafidir. Çok çirkin kadının makyajla güzelleştiğini de görmedim henüz ama çok güzel kadının çirkinleştiğini gördüm.
makyaj yapıp yapmamanın güzellikle alakası yoktur. her gün yapılan makyaj cildi bozar evet. fakat bir kadına da kırmızı ruj, güzel bir rimel yakışmaz diyen insan gerçekte azdır. canı istemiş yapmıştır, yada kıyafetine göre davranmıştır bu hatunlar. bi eşofmanla dışarı çıkarken makyaj yapan hatun elbette batırmıştır. bir yemeğe, davete giderken, sade bir makyaj ise gerekendir. yapılmalıdır.
makyaj güzelliği ortaya çıkarır, çirkinliği kapatmaz. o yüzden aslında kadınların en göze çarpan kısımlarını renklendirmeleri gerekirken güzel olmayan kısımlarına makyaj yaparak kapatmaya çalışırlar ama aslında çirkin taraflarını ön plana atmış oluyorlar.
makyaj yapmayı gerçekten bilen kadın ne kendini palyaçoya çevirir ne de yataktan kalkmış gibi gezinir. olayın özü işin püf noktasını bilip bilmemekten geçer. ayrıca kadınlar için bakım şarttır.
kendini boyamayı seven kadındır ayrıca. kafası güzel olduğunda eline ilk aldığı bir makyaj kutusuysa ve etrafta gerçekten kimse de yoksa onu öyle görecek, bu kadın gerçekten makyaj yapmayı ve makyajla bambaşka insan tiplerine dönüşebilmeyi seviyordur. renklenmiş yüzünü aynada görmek keyif veriyordur ona.
adam gibi yaptığında ne boya küpüne döner ne de makyajı silinince hortlağa. Bakımsız kadın çirkindir beyler. Yataktan kalmış suratla dolaşmak istemeyen , kendisine özen gösteren kadındır.
yani aşırıya kaçmaz ve nasıl makyaj yapılması gerektiğini bilen kadınsa hoştur bakımlıdır; fakat aşırıya kaçarsa palyaçodan farkı olmayan boya küpüdür.
gece olupta makyajı sildiginde hortlaga dönen kadındır, o makyajla canım pamuk gibi tenini kaşara çevirmiştir, herbirinden alet girer gözenekleri ile cildi kütüge dönmüştür, 30 yaşına gelmeden cildi 50 yaşına varmış kişidir.