''çirkin kadın yoktur, bakımsız kadın vardır'' sözünün ispatını zorlayan kadındır. makyajsız halini gördüğünüzde bu sözün gerçekliğini daha net anlarsınız.
yavşaklıktan ne kadar haz etmiyorsam, yüzeysellikten de o kadar haz etmem. "makyaj güzeli" tabirine biraz yakından bak, ne görüyorsun?
biraz aşağılama
biraz kıskançlık
biraz müstehzi tavır
biraz değerinden eksiğe bozma çabası
biraz da şark kurnazlığı ithamı
hadi olmaz ya azıcıkda övgü olsun
halbuki kazın ayağı öyle değil a cancazım.
makyaj güzeli dediğin kadın kendini bilir. nerem güzel nerem değil diye bakmış kendini objektif sorgulamıştır. malum görüyoruz makyaj yapcam diye maymuna dönenleri.
sonra bu kadın estetik bakış sahibidir. hangi renk hangi renkle uyar nasıl bi albeni yaratır bilir.
sonra bu kadın bu güzellik için çaba harcamıştır, güzellik hakkıdır.
sonra bu kadına baktığında güzel der misin? öyleyse güzeldir.
bak ben sana işin aslını anlatayım, iki rekat otur da dinle.
makyaj yapmasada güzel olan kadını bir düşün.
bu kadında övgüye layık bir tek özellik var mıdır? güzellik bağlamında.
güzelliği adıyla birlikte başının üstüne konmuştur. ne bir çalışmanın sonucudur ne de bu sonucu hak etmek için bir şey yapmıştır. babasının spermiyle anasının yumurtası birleştikten kısa süre sonra nemenem bişey olacağı bellidir. "allah vergisi makyaj" güzelidir.
haa güzel diye hor görüyor da değilim. ancak güzelliğinden dolayı birini tebrik etmek yada tersi olarak yuhalamak doğru değildir. güzellikle gurur duymak olmaz.
güzel olduğu için mutlu olanı severim ben, allah'a/tanrıya/doğaya (hangisini seviyosan) şükürler olsun ki güzelim diyene helal olsun derim. analar neler doğuruyor der o gözlerde boğulurum.
ama bu makyaj güzelleri yok mu onlar beni can evimden vurur.
bunlar kadınların ki;
en zampara görünüşlüleri
en fettanları
simyacıları
her kirpiği bir ok hükmünde avcılarıdır
yellozlarıdır.
alını morunu göze dudağa mı sürmektir niyet, yoksa hasmının bileklerine ayaklarına pranga takıp aşkın çöllerine mi sürmektir? bilemezsin.
bu güzelin yazı başka kışı başkadır. boya küpüne düşse de her baktığında farklı bir tablodur.
sür kız sür. tak takıştır. giy çıkart. azıcık da aç ucundan madem ki kadınsın elinde makyajdan başka ne kaldı bu devirde.
ha makyaz yapacam güzel olacam diye bembeyaz tenine zorla sarı saç, incecik dudağına en parlağından çingene pembesi sürenleri ise başka bi sefer anlatırım.
sadece makyaj yaptığında güzel olup, makyajsız suratına bakılmayacak kadınlar için söylenen söz. doğruluğu nedir tartışılır tabi. bir de şöyle bir şey var;
"tanrı dağları yaratmış, şöyle bir bakıp "mükemmel oldu" demiş. ağacı yaratmış, bakmış ve "çok güzel oldu" demiş. hayvanları yaratmış, "of, süper oldu elime sağlık" demiş. erkeği yaratmış, "heyt be, budur işte" demiş. kadını yaratmış. biraz durmuş, sağına bakmış soluna bakmış. "neyse bu da makyaj yapar artık ne yapalım" demiş.*
bir çok kadının kabul etmeyip fakat daimi makyaj yaparak kendilerini soktukları durum.
işin erbabı olanlar ise kendilerini yeni biri gibi yansıtıyorlar. hayret uyandırıcı.
Benim o. Bi zamanlar dış cephe astar,fixatör,boya hepsini yapardım. Gece de makyajla yatanlardandım. Lakin bir senedir makyaj yapmıyorum. Olduğun gibi olmak güzel,ne fazlası,ne eksiği.
makyajsız bir hiç olan güzelliktir. güzellik dedimde güzellik bile değildir. o makyaj aktığında çıktığında görülür gerçek. makyaj nedir ki zaten söylenmeyen yapılan bir yalan, aldatmaca.