evlerimizin vazgeçilmez yemeği. mümin kardeşlerimizle birlikte dini sohbet eşliğinde bu yemeği yemek rabbin bize sunduğu bir lütuf. dindar olmayan arkadaşların da bu yemeği sevmesi ise onlar için bir fırsat. belki de bu yemek ile birlikte allah(cc)'ye olan yakınlıkları da artar. ki zamanında gördük, bu yemeği yedikten sonra "abi söylesene abdestimi nerde alıyorum" diyenleri de.
üniversitede evine gittiğim her arkadaşta maklube yiyince, okuduğum ilin yöresel yemeği sandığım çok lezzetli yemek. tabi gittiğim evin cemaat evi olduğunu öğrenmem bir yılımı, cemaate ait bir yemek olduğunu öğrenmem iki yılımı aldı.**
Arkadaşlarla makarasına gittiğimiz cemaat evinde akşam yemeği olarak bize verdikleri, şeklini şemalini görünce kendimden geçtiğim fakat normal pilav-et karışımı bişey olduğunu anladığımda hayal kırıklığına uğradığım o ana yemek. (bkz: misafir umduğunu değil bulduğunu yer)
çok lezzetli ve doyurucu bir şey kırgızistan'dan bi arkadaş yapmıştı sevgilisi de azerbaycan'dan votka getirmişti. ikisi çok güzel gidiyor. tavsiye edilir.
Genelde ışık evleri ve yurtlarda yenen demir sofranın içine boşaltılan içinde patateset tavuk etrafında yoğurt ve salata olan şakirt yemeği
(bkz: abilerde bi yemek yedim on numaraydı)
serhat dershanelerine gidenlerin (ablalarında falan) en çok yediği yemektir. oldukça da abartılır, yok sevapmış da araplar da yaparmış da şöyleymiş de böyleymiş... *
tadı için yiyorsan tamam sorun yok; ama ey sen şakirt! bu ne özentiliktir? bu ne bağnazlıktır ya? ne ayaksınızki siz?
bildiğin pilavın içinde salata et falan olanı. bir de tencereyi tepsiye döküp aynı yerden yiyorlar. tabağa koysak olmuyor mu? iğreniyorum yahu tabaklara alalım. ama yok araplar gibi yemeliyiz. bir de araplar pilavın ortasını oyup yağ dökerler ortaya elle topluca girişirler. aynı beton yaparken kumun ortasına su dökülmesi gibi. onu da yapın bari. pislikten geçilmesin ortalık.