yer amerika. amerikan iç savaşının en şiddetli olduğu zamanlardan BAHSEDiYORUZ. yıl 1862. Richard J. Getling tarafından yapılan mitralyöz, savaş meydanlarını hiçbir zaman olmadığı kadar kanlı bir yer haline getirmeye başlar. 58 calibrelik mermisi, dakikada 200 mermiyi 1097 metre menzile atabilmesi ile tek atımlık silahların tarihe karışacağının ipucunu çığlık gibi sesi ile duyurmuştur. aslında tam olarak otomatik ve/veya makineli denemez ama ileride de bahsedeceğimiz üzre son teknoloji makineli tüfeklerle aynı prensiplere sahiptir. tek farkı insan gücü ile çevrilen kol sayesinde ateş edebilmesidir. bir üstünlüğü vardır ki kendisinden onlarca yıl sonra yapılan silahların aksine hava soğutmalıdır. hava soğutmasını sağlayan şey ise 10 namlulu olmasıdır. 40 mermi atan şarjörünü üstten doldurduğunuzda ve kolu çevirmeye başladığınızda her namlu bir mermi atarak yerini takip eden namluya bırakır ve kendisine sıra gelinceye kadar soğumuş olur. 360 kiloluk bu canavarı klasik makineli tüfek anlayışından uzak kılan ise ağırlığı ve tek kişi tarafından idaresinin mümkün olmamasıdır.
aslında makineli tüfeklerin ilk atası 1300lerin sonlarında ingiltere kralı 4. henry tarafından, fransayı işgal etmek adına gerçekleştirilen ilk normandiya çıkartması akabinde fransa creicy de kullanılan 9 namlulu toptur. tek bir ateşlemede 9 mermiyi düşman üzerine gönderebilen farklı calibrelere sahip, 9 ateşli silahın tek bir silah haline getirilmesidir.
klasik anlamda makineli tüfek tanımını ilk hakeden silah ise 1884'de geri tepme gücünü kullanarak yeniden doldurmayı keşfi ile sir hiram maxim in kendi adını taşıyan maxim gun dır. 303 calibrelik, dakikada 700 mermi atabilen ve 2700 metre azami menzile sahip, su soğutmalı;namlu etrafında su doldurulan bir hazne var; 72 kg lık canavarın alman mucidi kullanım haklarını birinci dünya savaşı öncesinde alman-italyan ve türk ordularına vermiştir.
silahtan mahrum orduları ile savaşın ilk yıllarında klasik anlamdaki savaş taktiklerinden korkunç derecede can kayıpları ile vazgeçmek zorunda kalan ve siper savaşına mahkum olan müttefik kuvvetleri maxim in silahına şeytanın fırçası adını vermiştir.
toplara rağmen yüzyıllarca savaş meydanlarının ezici gücü olan süvari birlikleri tarihe karışmış ve yerlerini yivli toplarla birlikte kan banyosu yaratan makineli tüfekler nedeniyle siper savaşına bırakmıştır. ama makineli tüfeğin çağı yeni başlamıştır ve yeni şeytan fırçaları beklemektedir savaş meydanında askerleri.
müttefikler 1915 de fransızların icadı olan chaucaut ile savaş meydanlarına kendi makineli tüfeklerini sürerler.
8.5 mm calibresi, 228 metre menzili ve dakikada 300 mermi atabilmesinin yanı sıra maxım e oranla oldukça hafiftir ama gelgör ki çamur deryası siper savaşlarında 4-5 atıştan sonra tutukluk yapmaktadır. yarım ay şeklindeki mermi yuvası açıktır ve doğa şartlarından mermiler etkilenmektedir.
birinci dünya savaşının son yıllarında, amerikalılar 1953'e kadar kullanacakları browning m 1917 ile yeni bir ilke imza atarlar. ilk silahtan çok mermidedir. mermi kayık şeklindeki dizaynı ile aero dinamik olarak keskin nişancı silahı olarak adlandırılacaktır. atışlar hiç olmadığı kadar kesinlik ve netlik kazanmıştır.
30.06 calibre olan bu silah, 2300 metre azami menzili ile dakikada 450 mermi atabilmektedir. 20 kg ağırlığa sahip olan silahı sabitleme ayağı ile full techizat halinda 4 kişi taşıyabiliyordu. ancak ikinci dünya savaşında guadalcanal da john basıllon isimli deniz piyadesi, birliği tamamen imha edilmesine rağmen, silahı tek başına düşman hucümuna doğrultarak, japon akınlarını geri püskürtmüş ve şeref madalyası kazanmıştır.
tarihi seyrinde makineli tüfek yeni bir çığır açarak hafif makineli tüfekler savaş meydanlarından önce amerikanın gangsterlerinin ellerinde yakın mesafeden terör estirmeye başlamıştır. al capon ve çağdaşlarının 1928 de verdiği isimle chicago daktilosu olarak hatırlanır.
1921 thompson makineli tüfek, 45 calibrelik mermi kullanan 45 metre menzile sahip ve dakikada 800 mermi atabilen tambur şarjörüne 50 mermi alabilen, ilk defa kovanı dışarıya, mermiyi namluya süren yay sayesinde atan ilk mekineli tüfektir. tek kişi tarafından kullanılması avantj olmasına rağmen, en büyük handikapı silahın geri tepme ve tutma zorluğu nedeniyle sürekli olarak yukarı çekmesidir. silahı kullanırken sürekli aşağıya doğru çekmeniz gerekiyordu ve atışları keskin değildi. ikinci dünya savaşında amerikan askerlerinin elinden de düşmemiştir.
1940 yılında almanlar tarafından üretilen mp 40, thompson ın rakibidir. 9 mm çapında, 100 metre menzile sahip ve dakikada 500 mermi atabiliyor ve şarjörü 32 mermi alabiliyordu. thampson dan 18 mermi az almasına rağmen, thompsonın aksine geri tepme sorunu azaltılmış ve daha keskin bir hafif makineli tüfektir. almanlar seri üretimle neredeyse her alman askerinin eline bir mp 40 verebilmişler ve alman askerine savaş meydanında hafife alınmaması gereken bir üstünlük kazandırmışlardır.
gelelim makineli tüfeklerin şahına. tüm dünyanın ikinci dünya savaşı boyunca korkuyla sesini dinlediği mg 42 mauser.
7.92 mm calibresi, 1000 metre azami menzili ve dakikada 1200 atımlık performansı ile müttefik askerlerinin en büyük korkulu rüyası haline gelmiştir. objektif şahitliklerle askerin, sesini duyduğu hiçbir cephede taarruz etmek şöyle dursun başını siperden çıkarmaya cesaret edemediği bir silahtır.
alman mühendislik dehası merminin atımı esnasında oluşan gaz basıncını kullanrak mermi yüklemeyi hızlandırdı. hava soğutmalı olan silahın namlusu her 150 atımdan sonra sökülüp yerine yenisi takılıyordu. hitlerin testeresi adını alan silah ağaçları gövdelerinden devirmesi ve korkunç sesi ile ün salmıştı. karşılaşan askerin sonu gelmiştir kanaati nedeniyle, müttefik kuvvetler, sesinden tanımaları için askerlere eğitim videoları izletmiş ve namlu değiştirilen 5-7 saniye dışında hücum etmemeleri salık verilmiştir.
amerikalılar hitlerin testeresinin eşgücünde bir makineli tüfeği ancak 15 yıl sonra üreteceklerdi.
1960 yapımı m 60, 7,62 nato calibre, 1100 metre menzile sahip ve dakikada 550 mermi atabilen sabitleme ve taşıma avantajı dışında hitlerin testeresi model alınarak yapılan silah askerler arasında domuz adını almıştır. özellikle çamuru çekiyor gibi görülmesi ve tutukluk yapması nedeniyle.
tetiğe ne kadar uzun basarsanız isabet oranınız o kadar azalıyordu; tüm makineli tüfekler için kademe kademede olsa geçerlidir; kurşunlar fazla atışlarda yayılmaya başlıyordu.
en büyük artısı tek kişi tarafından kullanıma hazır taşınabilmesidir.
amerikalıların bir diğer efsanesi m-2 browning, 50 calibrelik, 500 mermiyi 1 dakikada atabilen 7000 metre menzile sahip lakabı ile mardush
110 cm namlu uzunluğu sayesinde mermi 4 kat hızlı ileri fırlıyor ve 7000 metreye ulaşabiliyordu.
son ağır makineli tüfeğimiz aslında makineli tüfeklerin başlangıcına geri götürüyor bizi.
dillon aero m 134- bilinen adı ile mini gun
ilk atası gibi 6 namlulu olan bu canavar 7.62 nato mermi kullanıyor dakikada 3000 mermiyi 1100 metre menzile atabiliyor.
saniyede 50 mermi ile muazzam bir atış ve imha gücü olan mini gun tankların, hummerların, helikopterlerin ve uçakların vazgeçilmezi haline gelmiştir.
atasının çevirme kolu yerine hava soğutmalı mını gun elektrik bataryası kullanıyor ve tek bir batarya ile geri tepmesiz ve vızıltıya benzeyen bir sessizlikle 6000 mermiyi hadefine en ölümcül şekilde gönderiyor. siper almanız, korunmanız, kaçmanız mümkün değil. çünkü bu silahtan hafif zırhlı araçlar bile emin olun korkmalı.
makineli tüfeğin tarihinde her ne kadar silah teknolojilerinin önlenemez ivmesi görülse de, aslında milyonlarca çaresiz askerin kanı vardır. cesaretleri ile hiç görmedikleri düşmanların parmak uçlarından kopan çığlıklara, ölüm çığlıklarını susturan bir hüzün ve kaybetmişlikle yıkılmışlardır milyonlar. amerikan ordusunda söylene geldiği üzere, makineli tüfekler namlunun arkasında duranlar ve ucunda duranlar için daima sadık olmayı gerektiren silahlardır. aksi takdirde o silahları elinize dahi almazsınız.
aklıma ilk olarak biksi gelmektedir.
ve sovyet yapımı hafif makinalı tüfektir. dakikada 650 mermi atar. bir otobüsü bu tüfek ile param parça edebilirsiniz. 1960 da üretilmiş 65 kadar sovyet rusyasında kullanılmış daha sonra ihracatına başlanmıştır. hazır olun, üretimi halen devam ediyor. tam bir ölüm makinesi olur kendisi.