basit derstir.
mil hesabı, rulman hesabı falan filan. bunların formüllerini az çok özümse ki genelde formül kağıdı serbest olur. hala öyle mi bilmem de.
gerisi ilkokuldaki havuz, işçi problemleri prensiplerinde çözülür.
lan neyi zor olsun 4 işlem işte. diferensiyel denklem çözmüyon sonucta.
makine mühendisliği bölümünün en ağır dersidir,dersi geçmek bir o kadar zordur , bazı üniversitelerde ise makel dersinde mukavemet gösterdikleri rivayet edilir
Önce mil fatura, kama kanalı hesabı, ardından dişli hesabı ve yataklara gelen tepkilerin bulunması daha sonra tekrardan mil çapı kontrolü daha sonra da profil ötelenmesi gerekiyorsa seçilip yapılması ve diş dibi kırılma ezilmeye göre dayanım hesabı son olarak da rulman seçimi ve triboloji ile yaklaşık 120 dakika süren ve toplamda 40 50 katalogdan seçim yaptıran bir ders. Tek bir hatada her şey gidiyor. Malum, bilgisayar ile öğretilip desteklendiğinde gerçek amacına ulaşıyor.
Genelde ilk seferde geçilemeyen, makine mühendisinin bilmesi gereken en önemli derslerden biridir. Sınavına çok iyi çalışılıp, yine de sınavda elemanları tuttuğunuz ve ortalama bir notla geçilen ders.
makine mühendisliği öğrencilerini gelecekte ciddi anlamda makine mühendisi yapan derslerin başında gelmektedir. bir öğrenci makine elemanlarını geçiyorsa, işte onun heykelini dikip sokak sokak da gezdirmek gerekir.
makine mühendisliği bölümünde en çok zorlandığım, en çok kaldığım, en son verdiğim derstir kendileri. okul bittikten bir sürü sene sonra bile makel(kısacası) sınavlarında gördüm kendimi kabuslarımda.
anamı ağlatan derstir. mesaj geldi arkadaştan 'final açıklanmış bak bi napmısın' gibisinden, açtım baktım sonuç aynı. dangalak herif zaten kalacağımı biliyodum en azından bu güzel cumayı cumartesiye bağlayan geceme sıçmasaydın. bi de yavşak yavşak napmışsın demiş ya orda gel beni boğ diyo başka bişey dğeil. benzer mantıklı derslerinden de kaldım bundan da kalacağım belliydi kimi kasıyorumki ben. kaldığımı öğrendiğimde sosyal paylaşım sitesinde hocaya iyi dileklerimi yazdığımı görmüş bi de aradı üstüne şerefsiz, sanane yapraaam diyip yüzüne kapattım. bu tür tepkilerin insanı değilim ben ama yine yazı bekleriz artık.
öğrencilik hayatımın en nefret ettiğim dersi. aslında ders eğlenceli sayılabilir bulmaca çözmek gibi. gel gör ki eğer dersi osman yazıcıoğlu'ndan alıyorsanız eyvah eyvah.
ilk girdiğim vizede şahane geçti,diyorum 90 çakarım... sonuç 10...
alala bi gariplik var hata yaptık sanırım. günlerce yardır finale çalış,sınavda 4 tane kağıt ver dolu dolu,80 çakarım diyorum, sonuç yine 10...
delirecem kurtarın beni,hani sınavda defter kitap hesap makinesi kullanmak serberst. bakarak da mı yapamıyorsun lan hımbıl.
nese büt de çılgınlar gibi çalışıyorum. sınavda döktürüyorum. sonuç yine 10...
bu iki yıl devam etti böyle, hani hoca taktı derlerya öyle bi durum da yok adam beni görse tanımaz bile. ama 10... geceleri kabuslar görmeye başladım ziyan oluyordum kayma gerilmesi hesaplarken derin kabusların içinde.
iki yıl bil mukabil 10 aldıktan sonra taktiği çözdüm ama ömrümden alınan yıllar için şikayetçi olmayı halen düşünüyorum mahşer-i alem de.
atatürk üniversitesimakine mühendisliği bölümü öğrencilerini en fazla kastıran derstir. hatta bazı öğrenciler * bu dersi mezuniyet dersi olarak görmektedir. dersi veren hoca ise aynı fakültenin en iyi hocalarından birisidir.